“Canelo” evinde kemeri korudu
Muhammed Ali sadece boksta kazandığı maçlarla değil aktivist yanıyla da sporun unutulmaz isimlerinden biri. Vietnam Savaşı'na gitmeyi reddettiği için hapis cezasına çarptırılan, ırkçılık ve ayrımcılığa bayrak açan sporcunun öyküsü...
Spor dünyasında tüm zamanların ‘en büyüğü’ olarak anılan, ömrünü ırkçılık ve ayrımcılıkla mücadeleye adayan unutulmaz boksör Muhammed Ali uzun süre Parkinson hastalığı ile mücadele ettikten sonra Arizona’nın Phoenix kentinde bir hastanede 3 Haziran 2016 günü hayata gözlerini yumdu. İşte spor tarihine damga vuran Muhammed Ali’nin hayat öyküsü…
Muhammed Ali ABD’nin Kentucky eyaletinin Louisville kentinde 17 Ocak 1942’de dünyaya geldi. Ailesi ona Cassius Marcellus Clay Jr. adını verdi. Orta sınıf Afro-Amerikan bir ailenin altı çocuğundan biri olan Ali’nin boksla tanışması hırsızlık olayıyla başladı. 12 yaşındaki Muhammed Ali bisikletinin çalınmasının ardından karakola başvurdu. Karakolda sinirlerini kontrol altına almakta zorlanan Ali’ye boks yapması tavsiye edildi. Sonraki dört yıl boyunca boks antrenörü Chuck Bodak tarafından çalıştırılan Muhammed Ali bu süre zarfında bölgesel birçok turnuva kazandı. Ali amatör olarak çıktığı 100 maçın 95’ini aldı.
Birçok otorite tarafından tüm zamanların en iyi ağır sıklet boks şampiyonu olarak kabul edilen Muhammed Ali asıl çıkışını 1960 Roma Olimpiyatları’nda hafif ağır sıklette altın madalyaya ulaşarak yaptı. Zaferinin ardından gittiği bir restorana ten rengi nedeniyle alınmamasına kızan Ali kazandığı altın madalyayı Ohio Nehri’ne fırlattı.
İlk profesyonel maçında 29 Ekim 1960’ta Tunney Hunsaker’ı yenen Muhammed Ali aralarında döneminin önemli boksörleri Tony Esperti, Jim Robinson, Donnie Fleeman, Alonzo Johnson, George Logan, Willi Besmanoff, Lamar Clark, Doug Jones ve Henry Cooper’ın da yer aldığı rakiplerini mağlup etti. Profesyonel boks hayatının ilk üç yılı boyunca ringde çıktığı 19 maçın 15’ini nakavtla kazanan Ali hızlı yükselişiyle boks camiasının da dikkatini çekti.
Müsabakalarda alaycı ifadeler kullanarak psikolojik açıdan rakiplerinin üzerinde baskı kurmasıyla ünlenen Muhammed Ali dönemin ağır sıklet boks şampiyonu Sonny Liston ile unvan maçına 25 Şubat 1964’te Miami’de çıktı. Karşılaşmadan önce düzenlediği basın toplantısında ünlü ‘Kelebek gibi uçarım, arı gibi sokarım’ ifadesini kullanan Ali favori gösterilen rakibini yedinci rauntta pes ettirdi. Aldığı darbeler nedeniyle Liston maça devam edemedi. Muhammed Ali böylece ilk altın kemerine 22 yaşında uzandı.
Henüz 22 yaşındayken 1964’te Sonny Liston’u yenip en genç dünya ağır sıklet boks şampiyonu olan Muhammed Ali zaferinin ardından İslam dinini seçti. Ali’nin İslam dinine ilgisi Wallace D. Fard Muhammad tarafından ABD’de kurulan ‘İslam Milleti’ adlı siyahi harekete 1964’te katılmasıyla ortaya çıktı. İlk olarak ‘Cassius X’ adını alan boksör daha sonra Muhammed Ali adını seçerek Müslüman olduğunu açıkladı. Ali dönemin Afro-Amerikan Müslüman siyasi temsilci ve insan hakları savunucusu Malcom X ile yakın ilişkiler kurdu.
Liston ile 1965’in mayıs ayında rövanş maçına çıkan Muhammed Ali ilk rauntta yaklaşık iki dakika içinde rakibini devirerek unvanını korudu. Muhammed Ali’nin rakibinin devrilmesine yol açan darbesi o kadar hızlıydı ki boks tarihine ‘hayalet yumruk’ olarak geçti. Muhammed Ali amatörken katıldığı 167 maçın 161’ini kazanarak bu alanda rekora imza attı. Profesyonel döneminde yaptığı 61 maçta sadece beş kez yenilen, olimpiyat ve dünya şampiyonu olan Muhammed Ali 37’si nakavt olmak üzere 56 maçını kazandı.
Muhammed Ali ABD hükümeti tarafından 1966’da acil koduyla Vietnam Savaşı’na çağrıldı. “Vietnamlılar bana hiçbir kötülük yapmadılar ki onlarla savaşayım” diyerek savaşa katılmayı reddeden Ali beş yıl hapis ve 10 bin dolar para cezasına çarptırıldı, lisansı, pasaportu ve unvanları elinden alındı. Kararı ABD Yüksek Mahkemesi’nde temyiz eden Ali 3,5 yıl boyunca bokstan uzak kaldı ve dava süresince ciddi maddi sıkıntı içine girdi. 1971’de Yüksek Mahkeme’deki temyiz davasını kazandı. Muhammed Ali 1972 ve 1988 yıllarında iki kez Hacca gitti.
1971’de Joe Frazier ile ‘asrın maçı’ olarak adlandırılan müsabakaya çıkan Muhammed Ali profesyonel boks kariyerinde ilk defa bir maçı kaybetti. Ali aynı yıl bir kez daha karşılaştığı Joe Fraizer’ı bu sefer yenerek dünya ağır sıklet boks şampiyonu unvanını geri aldı. Muhammed Ali 1977’de Leon Spinks’e yenildi ancak bir yıl sonra rakibini yenerek dünya şampiyonluğunu üç kez elde eden ilk boksör olarak tarihe geçti. 1978’de boksu bıraktığında dünya şampiyonu unvanına sahipti.
1984 yılında Parkinson hastalığına yakalanmasına rağmen bunu gizleyip büyük para karşılığı iki maç daha yapan Muhammed Ali bunları kaybetti. 1984 yılında dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan’ın yeniden seçilebilmesi için kendisine destek verdiğini açıkladı. 1991 yılında Körfez Savaşı sırasında Irak’a gitti ve Amerikalı rehinelerin serbest bırakılmasını müzakere etmek amacıyla Saddam Hüseyin ile bir araya geldi. 17 Kasım 2002’de Birleşmiş Milletler (BM) Barış Elçisi olarak Afganistan’a gitti. BM özel konuğu olarak üç günlük bir iyi niyet misyonu kapsamında Kabil’de bulundu.
27 Temmuz 2012 tarihinde ise Londra’da 2012 Yaz Olimpiyatları açılış töreninde olimpiyat bayrağı taşıdı. Parkinson hastalığından dolayı stadyumda bayrağı taşıyamayacak hale gelince ayakta durmasına eşi Lonnie yardımcı oldu. 1996 Atlanta Olimpiyatları’nda da olimpiyat ateşini yaktı ve 1960 yılında kazandığı ve nehre attığı altın madalyası düzenlenen törenle aynı olimpiyatlarda kendisine tekrar verildi. Parkinson hastalığı yüzünden uzun süre Michigan’daki çiftliğinde gözlerden uzak yaşamayı tercih eden boksör ringlerde 20 yıldır ağzından düşürmediği ‘Bütün zamanların en iyisiyim’ lafını ispatlayarak bir efsane olarak tarihe geçti.
Farklı dönemlerde dört evlilik yapan Ali’nin toplam dokuz çocuğu oldu. Muhammed Ali’nin hayatı Hollywood tarafından 2001 yılında beyaz perdeye de uyarlandı. Filmde Muhammed Ali rolünü ABD’li aktör Will Smith oynadı.