Beşiktaş – beIN Sports gerilimi büyüyor! Şimdi de pankart
Euroleague’de sezonun en kritik bölümü geldi çattı. Play-off eşleşmeleri başladı. Fenerbahçe Beko ise perdeyi normal sezonun lideri olan Olympiakos deplasmanında açacak. İşte iki takımın avantaj ve dezavantajları...
Basketbol dendiği zaman organizasyonun ismi ne olursa olsun hem kalitenin hem de heyecanın arşa çıktığı nokta play-off mücadeleleri oluyor. Elbette bu işin zirve noktası NBA play-offları. Ancak tüm normal sezonu kıran kırana oynadıktan sonra play-off potasında kendine yer edinen ekiplerin Avrupa’nın en büyüğü olmak için yaptıkları mücadelenin tadı da bir başka.
Temsilcilerimizden Fenerbahçe Beko da bir senelik aranın ardından yeniden bu mücadelede yerini aldı. Sarı-lacivertliler sezonun son kısmını sakatlıkların da etkisiyle istediği gibi geçemedi ve Kızılyıldız mağlubiyetinin ardından sekizinci sırada kaldı. Uzun süre sezonu ilk 4 mücadelesi içinde geçiren temsilcimiz, Kızılyıldız’ı yenmiş olsa sezonu 5. bitirip Monaco’yla eşleşecekti. Fenerbahçe Beko, ilk maçına bu akşam 21.45’te çıkacak.
Olympiakos, sezona önemli skoreri Tyler Dorsey’yi kaybederek başladı. Daha sonra Fenerbahçe’ye transfer olacak Dorsey, NBA şansını denemek için okyanus ötesinin yolunu tuttu. Onun boşluğu, Isiah Canaan’la doldurulmaya çalışıldı. Fakat bu hamle elbette Dorsey’nin gitmesiyle doğan üretkenlik ve skorer boşluğunu doldurmadı.
Sezona Kostas Sloukas-Thomas Walkup gard ikilisiyle başlayan ekipte Sloukas hücum yönlendirme, Walkup da güçlü savunmasıyla rakip gardları bezdirme görevi görüyordu. Manolis Larentzakis ve Shaq McKissic’in kenardan getirdiği katkılarla kadro derinliği kazanan Oly’nin pota altında Mustapha Fall gibi bir dev ve onun yedeği olarak Tarik Black gibi bir savaşçı vardı. Bu oyuncuların yanı sıra CSKA’dan gelen Joel Bolomboy da şutu olan bir diğer uzun olarak zaman zaman kadroya genişlik kattı. Kostas Papanikalaou ise takımın kanadında vazgeçilmez parça.
Oly’de Georgios Bartzokas’ın en büyük silahı ise Sasha Vezenkov. Bulgar oyuncu, normal sezonun MVP adaylarından. Vezenkov sezonu 17.6 sayı, 7.1 ribaund ve 1.9 asist ortalamalarıyla tamamladı. Sasha, normal sezonda Fenerbahçe’ye karşı oynadığı maçlarda 16.5 sayı, 8 ribaund ve 2 asist ortalamaları yakaladı ve sezon istatistikleriyle doğru orantılı performanslar ortaya koydu.
Olympiakos adına en büyük artılardan biri, Canaan hariç yukarıda saydığımız oyuncuların tamamının en az 2 sezondur bir arada oynuyor olması. Oyuncuların çoğunun Euroleague’in en tecrübeli parçaları olması da Yunan ekibi adına artı. Bu istikrar ve tecrübe, Olympiakos’u uzun zamandır hasret olduğu normal sezon zirvesine kavuşturdu.
Olympiakos, büyük bölümünü koruduğu bu kadroyla geçen sezon Final Four yapma başarısı göstermişti. Yarı finalde Anadolu Efes’le eşleşen Atina takımı, Vasilije Micic’in son saniye basketiyle yıkılmıştı.
Fenerbahçe Beko, normal sezonda Olympiakos’a karşı oynadığı maçların ikisinden de farklı mağlup ayrılmıştı. Bu maçların ilkinde deplasmanda 94-67 kaybeden temsilcimiz, ikinci maçta İstanbul’da 93-73 yenildi. Atina’daki maça Scottie Wilbekin, Johnathan Motley, Dyshawn Pierre gibi yıldızlarından yoksun çıkan temsilcimiz, içerideki maça büyük oranda tam kadro çıkmış ancak üç sayı savunmasındaki çaresizlik maçın hikayesi olmuştu.
Hem Euroleague’deki sezonun gidişatı hem de takımların kadro kaliteleri göz önüne alındığında ne Olympiakos ezici bir birinci konumunda, ne de Fenerbahçe zar zor play-off bileti alabilmiş mütevazı takım konumunda.
Elbette hem istikrarı hem de sağlıklı olmasıyla beraber Oly bir adım önde. Fenerbahçe Devin Booker’ın yokluğuyla beraber Scottie Wilbekin’in dönüp form bulmasını bekleyecek. Öte yandan Johnathan Motley, -şayet Wilbekin olmazsa rotasyonda olması beklenen- Carsen Edwards gibi isimler EuroLeague’in çaylakları konumunda. Uzun vadeli istikrar açısından bakacak olursak da Fenerbahçe, Dimitris Itoudis projesinin henüz ilk senesinde.
Ancak ne olursa olsun güç dengeleri arasında bir uçurum yok. Elbette seri Atina’dan 2-0 aleyhimize dönerse, Oly’nin yakaladığı rüzgarla işi 3 maçta çözmesi işten bile değil. Yunan ekibine bu fırsatı vermemek adına; onların açık ara şampiyonluk favorisi bir 1 numara olmadığı, bizim de son anda play-off bileti almış bir 8 numara olmadığımız psikolojisini yerleştirmek lazım. İşin bundan sonraki kısmı taktik, teknik…
Sarı-lacivertliler normal sezonda ortalama 12 top kaybetti ve ligin orta şekerli takımlarından biri oldu. Normal sezonda oynanan Olympiakos maçlarında ise Fenerbahçe, ortalama 19 top kaybetti. Hele ilk maçta çıkılan 25, asla kabul edilebilir bir nokta değil.
Normal sezonda Fenerbahçe toplam 1144, Olympiakos, 1142 ribaunt almış. Bu noktada hücum ribauntları sayesinde yakalanacak bir üstünlük belirleyici olacak. Kısacası topun kıymetini bilmek ve her top için savaşmak Fenerbahçe’nin olmazsa olmazı.
Dikkat edilmesi gereken bir diğer konu Olympiakos’un üç sayılık atışları. Yunan takımı, yüzde 38.6 ile bu alanda normal sezonu 4. bitirdi. Fenerbahçe yüzde 37.2 ile 6. sıradaydı. İki takımın kendi arasında oynadığı maçlarda Olympiakos , 53 üçlük denemesinde 28 isabet buldu. Bu da Fenerbahçe’nin close out denen dışarıda top alan oyuncuya yaptığı baskının dozajını artırması gerektiği anlamına geliyor.
Sasha Vezenkov, sezonun en üretken isimlerinden biri olarak öne çıktı. Oyuncunun alametifarikalarından biri bu üretkenliği topa ihtiyaç duymadan göstermesiydi. Sasha, görselde göründüğü üzere topu yere vurarak kendi pozisyonunu yaratıp attığı atışlarla da tehlikeli oldu. Öte yandan topu elinde bulunduran Vezenkov’u savunurken şayet perdenin altından geçiyorsak bunu tempolu yapıp şuta en azından el gösterebilmek etkili olacaktır.
Yukarıda bir adet yardım savunması örneği var. Burada topu sırtı dönük alan Olympiakos oyuncusu, fizik avantajını kullanıp Guduric’ten kurtuluyor. Dyshawn Pierre yardıma gelirken arkadan 16 numaralı Kostas Papanikalaou kat yapıyor. Bu pozisyonda faul hakkı bulunan Fenerbahçe, hakkını bu tarz bir pozisyonda kullansa hem sertlik göstermiş hem de rakibine kolay sayı imkanı vermemiş olacaktı. Ancak bunu yapmayan temsilcimiz potasında kolay 2 sayı görüyor. Buna dikkat etmek gerek. Kolay sayı, play-off sertliğinde verilmemesi gereken imkan.
Yukarıda gördüğümüz iki görsel bana göre Fenerbahçe’nin en büyük hücum silahını gösteriyor. Sırtı dönük pozisyonda konumlanan Dyshawn Pierre ve Nigel Hayes-Davis gibi isimler sezon boyunca ters tarafa pas vererek, sırtı dönük potaya giderek veya yüzü dönük bire bire giderek skor üretimine katkıda bulundu. Sakatlığı nedeniyle sahada olmayacak olan Devin Booker da pasör özelliğini kullanıp içeride oynanan Olympiakos maçında Guduric’e pozisyon yaratmıştı. Fenerbahçe Beko, Anadolu Efes maçında neredeyse 40 dakikanın tamamını Hayes-Davis ve Pierre’in sırtı dönük oyunları üzerinden şekillendirmişti. Bu oyunu tüm ligde en iyi oynayan oyunculardan ikisine sahip Fenerbahçe’nin acil durumda camı kırması gereken nokta burası.
Bu ve benzeri birçok değişken Olympiakos serisinde belirleyici olacak. Yunan takımı fiziksel açıdan Fenerbahçe’ye ters gelen bir takım. Çok daha tecrübeli oyunculara ve daha oturmuş bir kadroya sahipler. Ancak Fenerbahçe Yunanistan’dan bir maç çalarsa serinin rengi değişebilir.