Nazım’ın Fenerbahçesi bu: İniyor kayık çıkıyor kayık, in, çık…
Fenerbahçe'nin 3-2 kazandığı Trabzonspor maçından sonra holiganlar sahaya indi. Sahadaki futbol unutuldu, yaşananlar maçın önüne geçti. İşte suçluların sıralı tam listesi...
Trabzonspor 38 yıl sonra Abdullah Avcı yönetiminde şampiyon olurken hep saha içinde kaldı. Eski Avni Aker’de gerilimli maçları hep Fenerbahçe kazandı. Bordo mavililer şu anda Süper Lig’de üçüncü durumda. En büyük rakibi Beşiktaş bu hafta Antalyaspor’a yenildi. Yani stres yok. Peki Fenerbahçe maçı Trabzonspor için niye bu kadar önem kazandı?
Trabzonspor maçından önce yöneticiler sahaya çıktı. Fenerbahçe’den Selahattin Baki, Trabzonspor’dan Taner Saral maçı yönetecek hakemler üzerinden polemiğe girdi. Ardından devreye sosyal medya trolleri sahaya çıktı. Fenerbahçeli, Galatasaraylı, Trabzonsporlu gözüken hesaplar nefret pompalamaya başladı. Sadece troller değil anlı şanlı eski futbolcular ve yorumcular yayın mecralarında reyting için işbaşı yaptılar. Bunun sonucu Uğur Vardan’ın deyimiyle ‘utanç derbisi’ (yazı için tıklayın) yaşandı.
Normalde Trabzonspor’un açısından çok kritik gözükmeyen karşılaşma bir anda ölüm-kalım maçına döndürüldü. İki takım arasındaki olaylar nedeniyle Türkiye’de il güvenlik kurulu kararlarıyla deplasman taraftarı alınmıyor. Yani gerginliği çıkaracak rakip taraftar bulunmuyor.
Maça atanan Halil Umut Meler çok değil 2023 Aralık ayında Ankaragücü’nün eski başkanı Faruk Koca’nın yumruklu saldırısına uğramıştı. Merkez Hakem Kurulu, gergin olacağı hafta içinde belli olan Trabzonspor – Fenerbahçe maçına Halil Umut Meler’i atadı. Şu an için Türkiye’nin en kariyerli hakemi olan Meler’in nasıl bir ruh halinde maçı yöneteceği hiç düşünülmemişti.
Nitekim oyun başladığı andan itibaren sahaya yabancı maddeler atılmaya başladı. Fenerbahçe’nin Fred ile attığı ilk golden sonra İsmail Kartal saha dışından atılan maddeler yüzünden tedavi görmek zorunda kaldı. Burada teknik kadro ve futbolculara bir övgü gerekiyor. Tribünlerin gerginliğine rağmen son dakikadaki Umut Bozok ile Oosterwolde arasındaki tartışmaya kadar centilmence davrandılar. Tribünleri tahrik edecek hareketlerden kaçındılar.
Trabzon, Fenerbahçe kafilesinin silahlı saldırıya uğraması nedeniyle zaten diken üstünde olunulması gereken kent. Ama Trabzon polisi, maç boyu sahaya atılan maddelere seyirci kaldı. Tribünlerde kimin ne yaptığını görüntüleyen kameralara rağmen sahaya yabancı madde atanlara dokunulmadı.
Halil Umut Meler, belki de saldırıya uğramanın etkisiyle yabancı maddelere çok ‘hoşgörülü’ davrandı. İkinci yarıda futbolcular hatta hakemler atılan maddelerden yerde kaldı.Buna rağmen ısrarla maçı sürdürmeye devam etti. 60. dakikada sahada havai fişek yanarken bile oyunu devam ettirdi. Kısacası kontrolü kaybetti. Maçtan sonra çıkan olaylarda onun payı da büyüktü. Yayıncı kuruluşta Trio programında da şubulgi verildi: “Tadic’in kafasına madde geldiğinde hakem yardımcılarını sahanın ortasına çekti. Bunun üzerine yardımcı yerine geçtiğinde kulağının dibinde madde patladı. Sahaya atılan yabancı bir maddenin birisine isabet etmesi maçın tehir edilmesi için yeterlidir.”
Maçın bitimiyle Fenerbahçeli oyuncular galibiyet sevincini saha içinde yaşadı. Bazıları bunu tahrik olarak nitelese de buna katılmak mümkün değil. Sevinç gösterisinden ‘tahrik’ olanların futboldan ayıklanması gerekiyor.
Burada Mehmet Büyükekşi yönetimindeki TürkiyeFutbol Federasyonu’na ayrı bir parantez açmak gerekiyor. 2022 Eylül ayında Josef de Souza, Ankaragücü – Beşiktaş maçında tribünden atlayarak kendilerine saldıran kişiye vurdu diye ceza verdi. TFF, holiganları değil futbolcuları cezalandırdı. O saldırganı cezaevinde Ankaragücü yöneticileri savundu. Hapisten çıkarken kahraman gibi karşılandı. O dönem sevdikleri başkan Faruk Koca, (ki TFF ilk Fair-Play ödülünü ona verdi ve Halil Umut Meler’e saldırdıktan sonra spordan men cezası aldı) olaydan dolayı aldıkları ceza için ‘Ucuz atlattık’ diyordu. O günden bu yana TFF bu konuda önlem almak için ne yaptı derseniz karşısınıza kocaman bir boşluk çıkıyor.
Zaten yaşanan skandallar nedeniyle Türkiye Futbol Federasyonu’ndan bir şey beklemek mümkün değil. Gece yarısı yaptıkları açıklamada taraftarlara geçmiş olsun bile denemedi: “Trabzonspor ile Fenerbahçe arasında oynanan maç sırasında ve maçtan sonra meydana gelen olaylarla ilgili; temsilcilerimiz ve devlet yetkililerimiz ile iletişim halindeyiz. Dostluk, barış ve kardeşlik oyunu olan futbolda yaşananlar asla kabul edilemez. Bu olayların tekrarlanmaması için soruşturmalar tamamlandıktan sonra olayların sorumluları ile ilgili gerekli cezai müeyyide uygulanacağından kimsenin şüphesi olmasın.” (Haberi linkte)
Olaylar yaşandıktan sonra devletten ilk açıklama İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’dan geldi. Sosyal medya hesabından #TürkiyeninHuzuru hastagiyle şunları söyledi: “Trabzonspor – Fenerbahçe futbol karşılaşması sonrası sahaya giren seyircilerle ilgili kimlik belirleme çalışmaları ve maç sonu yaşanan olaylarla ilgili soruşturma derhal başlatılmıştır. Spor, her şeyden önce centilmenliktir. Futbol sahalarında şiddet olaylarının yaşanması asla kabul edilemez. Gelişmelerden kamuoyu bilgilendirilecektir.”
Yıllardır duyulan klasik mesajlardan biri daha verildi. Şu ana kadar bu mesajlardan sonra gerekli cezalar verilmediği için zaten işler bu raddeye geldi. Maçta bulunan maskeli kişiler, 90 dakika sonunda sahaya indi. Sadece tribündeki organize grup yalnız değil sosyal medyada, YouTube’de televizyonlarda, yeşil sahalarda şiddeti körükleyen maskeler çıkarılmazsa daha böyle çok olay yaşanır.