Beşiktaş hâlâ evde yok… Aynı skor aynı hüzün
Koyu Beşiktaş taraftarı olmasıyla tanınan ve Nuri Bilge Ceylan ile girdiği polemikle gündemde olan yönetmen Zeki Demirkubuz Beşiktaş'ın son dönemde yaşadıkları hakkında çarpıcı değerlendirmeler yaptı.
Beşiktaş sevgisi ile tanınan yönetmen Zeki Demirkubuz Beşiktaş ile değerlendirme yaparken Şenol Güneş ve Mircea Lucescu’dan övgüyle bahsetti, Rıza Çalımbay’la Burak Yılmaz içinse ağır ifadeler kullandı.
Demirkubuz Habertürk kanalında katıldığı programda “Beşiktaş’ın hali ne olacak” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Benim açımdan sorun yok. Ben buna çok alışığım. Taraftarlık yapıp bir kenara geçmek istemiyorum. 2003’teki şampiyonluğunun ertesi senesinde, yani Lucescu’nun ikinci senesinde Samsunspor yenilgisiyle başlayan dağılmadan beri gördüğüm en büyük şok bu… Geçen sene Şenol hoca Valerian Ismail’in yerine geldi. Bizim bir beklentimiz yokken takımı aldı, Fenerbahçe’yi yendi, Galatasaray’ı yendi. Takım inanılmaz top oynamaya başladı. Seneye çok umutlu başladık. Sadece şampiyonluk değil, iyi futbol oynayacak onurlu bir takım göreceğiz diye başladık. Anlamadığımız şekilde Şenol hocanın döneminde iş bu hale geldi. Burak Yılmaz ve ardından Rıza Hoca tüy dikti. Bu yaşananlar ‘Futbol bu, olur, kötü sezon geçiriyoruz’ sözleriyle geçiştirilmemeli. Burada başka bir şey var. Kulübün milyonlarca euro parası gitti. Bir sürü insan üzüldü, utandı. Konferans Ligi’nde şampiyon olma ihtimallerinden Lugano gibi bir takıma 2-0’dan 3-2 maç verdik. Utanç verici şeyler yaşadık. Skor anlamında demiyorum, oyun anlamında daha çok. Benim Şenol hocayı ne kadar sevdiğimi herkes bilir. Ahmet Nur Çebi ve yönetimine de bir şeyim yok. Aksine bu seneye kadar belli açılardan minnet de duyuyordum. Çünkü geldiği dönemde hacizler falan vardı. Bir şekilde yönetti, bir şeyler yaptı. Sonuç olarak bu durumla kalakaldık.”
Beşiktaş’ın yaşadığı bu süreçte görev alan kişilerin çıkıp açıklama yapması gerektiğini belirten yönetmen “Ne oldu da bu duruma geldik. Beklentilerimizin bu denli utanca dönüşmesine sebep olan şeyleri kendilerince açıklasınlar. Eğer bu yapılmazsa bütün taraftarlar gibi Beşiktaş taraftarı da kazanırken ‘En büyük biziz’, kaybederken küfür kıyamet… Türkiye’de siyaset de futbol taraftarlığı da aşağı yukarı bu hale geldi, ama Beşiktaş biraz da bunlardan farklı, benim gibi çok sayıda insanın meseleye farklı baktığı bir kulüp. Benim buna hakkım var. Ben hiçbir zaman hiçbirine kötü bir şey düşünmedim. Hele Şenol hocaya asla düşünmem. Onu biz öğretmen gibi gördük. Kulübün büyüğü gibi gördük. Ahmet bey kulübün başkanlığını yaptı. Çıksınlar bence kendilerince en azından, mümkün olduğu kadar açık olmaya çalışarak” dedi.
“Ülkede bir sürü acaip şey oluyor” diyen Zeki Demirkubuz şöyle devam etti: “İnsanlar ölüyor. Hep bir örtü, hep bir ‘olur falan’ sözleri… Böyle değil. Bunların sebepleri var. Bunların sebepleri açıklanabilir. Aynı şey iki sene şampiyon olduğumuz sezonun ertesinde de oldu. Birden darmadağın olduk. Şenol hoca gitti. Fikret Orman yönetimi iki şampiyonluk kazandırmışken ‘paralar nerde’ işine dönüştü. Bunlar çok üzücü şeyler. Bunları yaşamak yerine yeni bir yol bulabiliriz. Bu kulüpler kamu kuruluşu gibi bir şey. Herkesin orada emeği, parası, alın teri, duygusu var. Mesela Şenol hoca çıksın; ‘şöyle şöyle oldu. Bunun sebebi şudur’ desin.”
Türkiye’de başarının paylaşılamadığını vurgulayan Demirkubuz “Ben zaman zaman Beşiktaş’ın küme düşmesini bile istemişimdir. Mesela Bursaspor beklenmedik şekilde şampiyon oldu. O başarı paylaşılamadığı için bir sürü sorun yaşandı. Kulüp darmadağın oldu. Trabzonspor şampiyon oldu, ertesi sene şampiyon yapan başkan ve teknik direktör gitti. Nedense Türkiye’de başarı ve iyi şeyler paylaşılamıyor. Bu kültürü değiştirmek mümkün. Çok gizemli şeyler değil bunlar. Hiçbir şey yapamıyorsanız Premier Lig’e bakın. Orada da hakemler yanlış yapıyor. Orada da futbolcu sahtekarlık yapıyor. Ama oradaki futbol ve hayat kültürü futbolcularda, teknik direktörlerde, insanlarda sorumluluk duygusu uyandırıyor. Ve bütün duyguları, bütün hırsları içinde eritiyor. O yüzden orası Premier Lig. Ben artık Türkiye’de Beşiktaş’ın maçları dışında maç izlemiyorum. Beşiktaş’ın maçını izlerken de çok sevdiğim annemi, babamı, kardeşimi ya da insanın duygusuyla onu görme özlemiyle izliyorum. Futbol falan değil yani. Futbol izlemek istediğimi zaman Premier Lig izliyorum. O yoksa Bundesliga’ya falan bakıyorum. Bunlar halledilemeyecek şeyler değil. Bu bir kültür. Üstenci, elit elit konuşmak değil bunlar. Bunu yaptı işte İngilizler” dedi.
“Teknik direktör adayınız var mı” sorusunu ise Demirkubuz şöyle yanıtladı: “Evet konuda hemen teknik direktöre geliyor. Şu 16-17 haftalık deneyimi hangi teknik direktör düzeltebilir ve çözüm bulabilir. Ama kendi içinde eğer bir çözüm yoksa Şenol hoca keşke tekrar gelse. Bu şeylerin de müsebbibi gibi göründüğü ve gittiği için gittikten sonra da bir şey değişmediği için gelmez. Sergen Yalçın o koşullara rağmen o takımı şampiyon yapmasından dolayı onun da gidişi iyi olmadı. Böyle bir hakkı var. Ama Burak Yılmaz ve hemen arkasından Rıza hoca kararları korkunçtu. Kim aldıysa bu kararları bu koşullarda söylüyorum, bir gram futbol bilgileri yok. Bu koşullarda şöyle bakılır; seyirciyle açık, şeffaf ve dürüst bir ilişki kurulur. Vade verilir. Şöyle bir yöntem, amaç denenecek. Herkes de bunun sonuçlarına katlanacak denilerek bir şeye gidilebilir.”
Teknik direktör adayları arasında Lucescu’nun da olduğuna dair haberleri okuyunca çok heyecanlandığını belirten Zeki Demirkubuz “Benim Şenol Güneş ve Lucescu şeyim vardır. Lucescu’ya o kadar büyük hayranlığım vardı ki ve bu Galatasaray’da iken de vardı; sırf onu izlemek için iki kere Galatasaray maçına gittim. O zamanlar Cumhurbaşkanlığı seçimi vardı. Bana adayın kim diye sorduklarında Lucescu demiştim. Neden çünkü, bir, bilge adam. İki, çok namuslu adam. Öyle adamlara yalan söyletemezsiniz. Öyle adamlar hata yaparsa onun utancını, sorumluluğunu taşır. Bizim teknik direktör, kulüp büyüğü olarak böyle insanlara ihtiyacımız var. ‘En büyük benim’ falan bunların ötesinde böyle bir özgüveni oluşturacak, kültürü oluşturacak insanlara ihtiyacımız var. Tabii belli bir yaşa geldi. Milli Takımdaki deneyimi korkunçtu. Bu açıdan bakınca da gelmesin diyorum. Ona yapılan, Şenol hoca gibi insanlara yapılan haksızlığa çok katlanamıyorum” diye konuştu.