Dijital Hizmet Vergisi Oranı Düşüyor

Dijital hizmet vergileri ülkemizin de dünyanın da gündemini bir süre daha meşgul edecek. Bütün dinamikler göz önünde bulundurulduğunda ise %7,5 olan vergi oranının önce %5’e sonra %2,5’a düşecek olması oldukça olumlu bir gelişme.

1 Ocak 2026

Yeni yıla güzel bir haber ile başlıyoruz. 24 Aralık tarihli Cumhurbaşkanı Kararı ile, %7,5 olan dijital hizmet vergisi oranı, 1 Ocak 2026 itibariyle %5’e, 1 Ocak 2027 itibariyle ise %2,5’a düşüyor. Bu oran düşüşü ile dijital hizmet vergimiz uluslararası uygulama ile daha uyumlu bir hale gelmiş oluyor.

Dijital hizmet vergilerinin doğuşu

Kısa sürede dünyanın gündemine oturan dijital hizmet vergileri en genç vergilerden. En eski dijital hizmet vergisi bile henüz 10 yaşını doldurmadı. İsimlerinden tahmin edilebileceği gibi, bu vergiler “dijital hizmet” sunan işletmelerin vergiye tâbi tutulmalarını temin etmek için hayata geçiriliyor.

Dijital ekonominin dev şirketleri tarafından elde edilen hatırı sayılır kazancın ancak çok küçük bir bölümü ilgili şirketlerin hizmetlerini sundukları ülkelerde vergiye tâbi tutulabiliyor. Zira, geleneksel ticari faaliyetler göz önünde bulundurularak hazırlanmış olan uluslararası vergi sistemi, dijital ekonomik faaliyetlerin etkin bir şekilde vergilendirilmesini temin etmekte yetersiz kalıyor.

Bu durum, elbette, dijital hizmetlerden gerektiği ölçüde vergi geliri toplanamamasına sebebiyet veriyor. Fakat, tek sorun vergi gelirlerinin düşük kalması değil. Dijital ekonomik faaliyetlerin vergilendirilmesinde yaşanan zorluklar nedeniyle “geleneksel” iş modellerini takip eden işletmeler vergisel açıdan dezavantajlı bir konumda kalıyor. Bu noktada, Avrupa Birliği Komisyonu’nun yaptığı bir çalışmanın sonucu son derece çarpıcı: geleneksel çok uluslu işletmelerin efektif vergi oranı %23,2 iken, dijital çok uluslu işletmelerin efektif vergi oranı sadece %9,5.

Uluslararası vergi sistemi bu sorununa 20 yıla yakın süredir çözüm arıyor. OECD bünyesinde gerçekleştirilen ortak çözüm çalışmalarından hızlı bir sonuç alınamaması, ülkeleri geçici dahi olsa alternatif bir çözüm arayışına itti ve böylece dijital hizmet vergileri doğdu.

Dijital hizmet vergilerinin konusu ve oranları

Dijital hizmet vergilerinin konusu çevrim içi reklam, kullanıcı verilerinin pazarlanması, dijital platformların sağlanması gibi üç temel faaliyetin hepsini kapsayabileceği gibi, sadece reklamlara yönelik düzenlemeler de söz konusu olabilmekte.

En düşük dijital hizmet vergisi oranı %2 ile İngiltere’de. İtalya, İspanya ve Fransa gibi ülkeler %3 oranı tercih ederken, sadece reklam gelirlerini kapsama alan Avusturya ve Portekiz ise sırasıyla %5 ve %4 oranını uyguluyor. 2025 senesinin sonuna kadar dijital hizmet vergisi oranı en yüksek ülke, %7,5 ile Türkiye’ydi. Oranın %5’e düşmesi bu nedenle son derece önemli ve olumlu bir gelişme.

Dijital hizmet vergileri zarar eden işletmelerden de alınıyor

Dijital hizmet vergileri net kazanç üzerinden değil hasılat üzerinden hesaplanıyor. Bu nedenle, hasılatı yüksek olduğu halde zarar eden bir işletme de dijital hizmet vergisi yükü ile karşılaşabiliyor.

Hasılat üzerinden hesaplama yapılması, ayrıca, mükelleflerin kurumlar vergisi oranından daha yüksek bir vergi yükü ile karşılaşmaları anlamına geliyor. Böylece, esasında dijital ekonomide kurumlar vergisi tarafından etkin bir şekilde kavranamayan mükellefleri kapsayabilmek amacıyla getirilen bir vergi olan dijital hizmet vergisi, kurumlar vergisinden daha fazla bir vergi yükü doğmasına sebebiyet verebiliyor. Bu durum, mükellefler arasında bir eşitsizlik yaratıyor. Dijital hizmet vergisi oranının yüksek olması hem vergi yükünü hem de eşitsizliği daha da şiddetlendiriyor.

Dijital hizmet vergisinden elde edilen vergi geliri

OECD tarafından geliştirilen uluslararası ortak çözüm ile kıyaslandığında, özellikle gelişmekte olan ülkelerde, dijital hizmet vergilerinden elde edilen gelirin daha yüksek olduğu belirtiliyor. Bu vergiler aracılığıyla toplanan miktarların önümüzdeki yıllarda önemli ölçüde artacağı da tahmin ediliyor. Dijital hizmet vergilerinin sağladığı bir diğer avantaj da uygulama maliyetinin düşüklüğü.

Buna rağmen, bu vergilerden elde edilen gelirin çok yüksek olmadığını belirtmek gerekir. Ülkemizde dijital hizmet vergisi tahsilatı Ocak-Haziran 2024 döneminde 7 milyar 854 milyon Türk Lirası; Ocak-Haziran 2023 döneminde ise 3 milyar 336 milyon Türk Lirası olarak gerçekleşmiş durumda. Rakamlar fazla bir anlam ifade etmeyebilir. Diğer vergilerle kıyaslandığında durum daha net bir şekilde anlaşılıyor. Örneğin, 2021 senesinde, dijital hizmet vergisinin vergi gelirlerimiz içerisindeki payı %0,2 civarlarında oldu. Bu da deprem vergisi adı verilen Özel İletişim Vergisi’ne benzer miktarda bir vergi geliri elde edildiği anlamına geliyor.

Elde edilen vergi geliri değerlendirilirken, dijital hizmet vergisi uygulaması nedeniyle bozulabilecek ekonomik ilişkilerin de göz önünde bulundurulması gerekiyor. Dijital hizmet vergilerinden en çok etkilenen işletmelerin ana vatanı Amerika Birleşik Devletleri, bu uygulamaya son derece sert tepki veriyor. Öyle ki, bozulan ekonomik ilişkiler nedeniyle uğranılan zararın, elde edilen vergi gelirini katbekat aşması son derece mümkün.

Özetle, dijital hizmet vergileri ülkemizin de dünyanın da gündemini bir süre daha meşgul edecek. Bütün dinamikler göz önünde bulundurulduğunda ise %7,5 olan vergi oranının önce %5’e sonra %2,5’a düşecek olması oldukça olumlu bir gelişme.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.