6 soruda kur şoku: Dolar neden Brezilya’da artmıyor da Türkiye’de artıyor?
Basına sızan Maliye ve Hazine Bakanlığı’nın hazırladığı ilk vergi paketi ile yasalaşan vergi paketi kıyaslandığında, kelimenin tam anlamıyla “dağ fare doğurdu” denebilir. Bu durumda gelecek yıl bütçe açığını milli gelirin yüzde 5'ine indirmek de zor.
2025’de planlanan vergi geliri 736 milyar TL iken ancak yüzde 20’si karşılanabilecek. Mevcut vergi paketi, asgari ücret artışıyla birlikte ele alındığında ise bu yıl gelir artırmak yerine bütçe açığını artırıcı etki yapacak.
Kamuoyuna sızdırılan ilk pakette yer alan maddelere bakıldığında gelir etkisi büyüktü ve mali disiplinin katkısıyla, enflasyonun tek haneye kalıcı olarak düşürülmesi açısından, piyasalara güven vermişti. Ancak erken sızan taslak, iş dünyasından, finans kesiminden gelen büyük tepki üzerine, AKP yöneticileri ve Cumhurbaşkanının baskısıyla büyük ölçüde tırpanlandı.
İlk taslakta 2024 yılında bütçeye 38.5 milyar TL, 2025’de ise 736 milyar TL ek gelir sağlanacağı hesaplanıyordu. TEPAV Merkez Direktörü Hakan Yılmaz, taslakta yer alan resmi rakamların yanında, kendi hesaplamasını da ekleyerek bu rakama ulaşmıştı. TBMM’den çıkan vergi düzenlemesine göre yeniden hesaplama yapan Yılmaz, 2025’de bütçeye gelecek ek gelir rakamını 157.5 milyar TL olarak hesapladı.
2024 yılı için ise pakette yer alan maddelere göre 38.5 milyar TL ek bütçe geliri bekleniyordu ancak asgari emekli maaş artırımı da eklenince, paketin bu yılki bütçeye net katkısı gelir artırıcı değil harcama arttırıcı oldu. Hakan Yılmaz, bu yılki bütçeye paketin etkisini; 3.2 milyar TL gelir artırıcı yönde, 22.6 milyar TL ise harcama artırıcı yönde belirledi. Böylece paketin 2024 bütçesine net etkisinin 19.3 milyar TL harcama, yani bütçe açığını artırıcı yönde olacağını belirledi.
TEPAV Direktörü Hakan Yılmaz ilk taslak üzerine bir hesaplama yapıp kuruluşun internet sitesinde yayımladı. Yılmaz şimdi de yasalaşan vergi paketi ardından, paketin mali açıdan etkisini yeniden hesapladı ve yakında yayınlanacak yeni raporunda yayımlayacak. Yılmaz’a göre yasalaşan paketin gelir etkisinin 157.5 milyar Tl olmasını ancak çıkan asgari emekli maaşı nedeniyle gelecek yılki bütçeye 15.7 milyar TL harcama artırıcı yönde etki yapacağını hesapladı. Böylece paketin 2025 yılı bütçesine net gelir katkısı 141.8 milyar TL’ye düşüyor.
Hakan hoca ile konuştuğumuzda, TBMM’nin yeni döneminde yıl sonuna kadar ek vergi paketleri getirilmesinin gerekeceğini, aksi takdirde Bakanlığın belirlediği hedeflere ulaşılmasının mümkün gözükmediğini söyledi. Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan aldığımız izlenime göre, Ekim ayında TBMM açıldıktan sonra, en az 2 vergi paketinin daha gündeme gelmesi ve 2025 yılına ilişkin gelir artırıcı önlemlerin genişletileceğini söylüyorlar.
Bu çerçevede önümüzdeki ay başlaması gereken yeni orta vadeli program (OVP) çalışmalarının, yeni vergi paketleri konusunda belirleyici olması bekleniyor. Belirlenen enflasyon hedeflerine ulaşılması için ek mali tedbirlere ve yapısal tedbirlere ihtiyaç olduğu kesin. OVP çalışmaları sırasında önümüzdeki 3 yıla ilişkin bütçe dengeleri ve makro ekonomik denge rakamları planlanırken, gereken ek mali tutar ve bunu sağlayacak tedbirlerin de kararlaştırılması bekleniyor.
TEPAV direktörü Hakan Yılmaz, ilk vergi taslağı üzerinden yaptığı hesaplamalarda 736 milyar TL’lik ek gelirin bütçe açığının milli gelire oranına yüzde 1.4 oranında olumlu katkı yapacağını hesaplamıştı. Mevcut haliyle vergi gelirlerinin artışıyla, 2025 yılı bütçesine katkının binde 3-4 gibi bir rakamda kalması bekleniyor.
Halbuki Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yüzde 6.4 olarak belirlenen bu yılki bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 5’e, hatta daha altına indirileceğini, ısrarla söylüyor. Vergi paketinin mevcut haliyle, bu yılki bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 6.2’ye ineceğinin hesaplandığı belirtiliyor. Bütçe kalemleri arasında yapılacak bazı tasarruf, ya da gelecek yıla yapılacak aktarımlarla, bu açık oranının yüzde 6, belki bir miktar altına indirilebileceği hesap ediliyor.
Bu durumda Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in söylediği 2024 yılı bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 5’e düşürülmesi ise, mevcut durumda imkânsız görülüyor. Aynı şekilde mevcut vergi artırıcı önlemlerle önümüzdeki yılın bütçe açığının milli gelire oranının, Bakan Şimşek’in söylediği, yüzde 3 rakamına indirilmesi de pek mümkün değil.
Geçtiğimiz haftalarda yasalaşan kamu harcamalarında tasarruf tedbirleri de, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın planladığından çok daha zayıf çıktı. Yani sadece vergi paketindeki tırpanlar değil, tasarruf tedbirlerindeki tırpanlar da planlanan mali disiplinin sağlanmasına önemli bir engel oluşturdu. AKP yönetimi ve Cumhurbaşkanı’nın, Ekim’de yeni vergi paketleri gündeme geldiğinde nasıl bir tavır alacağı ise şimdilik bilinmiyor.
28 Kasım 2024 - Merkez Bankası artık riskler yerine başarıları öne çıkarıyor
27 Kasım 2024 - Özel sektör hesabı yüzde 48’le yaparken enflasyon yüzde 21’e düşmez
26 Kasım 2024 - Enflasyonla mücadelede ‘kararlılık’ vurgusu yavaş yavaş unutuluyor
25 Kasım 2024 - Yüksek nakit açığı ve Merkez’in zararı enflasyon hesabını bozuyor