Sert söylem faiz artışının boşluğunu doldurur mu?
Özel-Erdoğan görüşmesinin ardından CHP’nin Bakan Şimşek ile de görüşmesi gündemde. Ancak CHP bu görüşmeye yetkin bir kadroyla ve doğru bilgilendirme aldıktan sonra gitmesine çok ihtiyaç olduğu görülüyor.
CHP’nin şimdi de ekonomideki gelişmeleri konuşmak üzere Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’le görüşmesi gündeme geldi. CHP’nin bu görüşmeye geniş bir kadroyla ve çok daha hazırlıklı gitmek zorunda olduğu açık. Bu arada CHP lideri Özgür Özel’in bazı açıklamaları, ekonomik konularda daha fazla bilgilendirilmeye ihtiyaç duyduğunu da çok açık biçimde gösteriyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile CHP lideri Özgür Özel’in CHP’deki görüşmesi dün gerçekleşti. Toplantı sonrası açıklama yapan AKP sözcüsü Ömer Çelik, görüşmenin genel çerçevesi için “Anayasa değişikliği” dedi ama ekonomi de konuşulduğunu, CHP’nin Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’le bu konuları görüşebileceğini söyledi. İlk toplantı sonrası CHP’nin kurmayları Çevre ve Şehircilik Bakanı ve İçişleri Bakanı ile görüşmeler yapmış, toplantılar ardından “çok yararlı olduğuna” ilişkin açıklamalar yapmışlardı.
CHP’nin toplantı için, savunduğu asgari ücret ve emekli zammı, öğretmen alımları, tarım fiyatları gibi konularda ciddi hazırlıklar yapması, taleplerin enflasyonla mücadele programıyla çelişmeden nasıl hayata geçirileceğini ilişkin alternatifler hazırlaması gerekiyor. Yani asgari ücret artışının enflasyonla mücadeleye nasıl etki etmeyeceği ya da ne kadar etki edeceğine, etkinin nasıl telafi edileceğine ilişkin yetkin bir çalışmayla kapsamlı rapor hazırlayıp, politik değil teknik bir metinle Şimşek’le masaya oturması gerekiyor.
Aksi takdirde bu görüşmelerden somut sonuçların çıkmasının mümkün olamayacağı çok açık. Sözcü Ömer Çelik, bu konuda Cumhurbaşkanı’nın popülizme artık yer verilmeyeceği, programın kararlılıkla uygulanacağına ilişkin pozisyonun Özgür Özel’e anlatıldığını söyledi. Şimşek’le toplantıdan çıkıp, “Asgari ücrete, emekli maaşlarına, çay ve buğday fiyatlarına ek zam istedik ama kabul etmediler” demek, inandırıcı olamaz. Samimi olarak sonuç alınmak, bir şeyler düzeltilmek isteniyorsa; mutlaka Şimşek’in tezlerine karşı yeni çözüm yollarının makul ve teknik çerçevede kendisine anlatılması gerekiyor.
Çünkü Mehmet Şimşek, rakamlara hâkim ekibiyle birlikte; asgari ücretin iç talep ve dolayısıyla fiyatlara etkisini, buğday fiyatları ve çay fiyatları konusunda dünya fiyatlarını, bu alımları yapan kamu ve özel sektör şirketlerinin mali yapısını, kamuya eleman almanın yarattığı sıkıntıları, detay rakamlarıyla birlikte CHP ekibine sunacaktır. Bu noktada çok iyi hazırlık yapılmalı ki; asgari ücretlinin ve emeklinin zam alması halinde bunun iç talep etkisinin ne kadar sınırlı olacağı rakamlarla ve bir ekonomik çerçeve ile birlikte anlatılabilsin. Bunun yaratacağı ek harcamanın nerelerden karşılanabileceğine ilişkin alternatifli çalışmalar hazırlandığı takdirde, hiç olmazsa Şimşek’in argümanlarını değiştirebilecek bir metinle toplantıya girilmiş olur.
Siyasi olarak bakıldığında kolay yol Şimşek’le görüşmeden çıkılıp, “Bakanın tercihi belli, varlıklı kesimler yerine yine yoksullar üzerine yıkılacak bir program uygulanıyor” gibi bir açıklama gözüküyor. Ancak sağlam bir metinle Şimşek’in karşısına çıkılıp, alternatifler anlatılırsa, hiç olmazsa, “şunu söyledi karşılığında bunu önerdik ama kabul etmedi” denilebilir. Yani siyasi olarak inandırıcılık vermek isteniyorsa, mutlaka yetkin ve teknik bir metinle gidilmeli.
Bu arada ilgili bakanlarla CHP’nin “gölge bakan” ünvanına sahip kurmayları görüşüyor. Ekonomiyle ilgili gölge bakan, eski akademisyen yeni politikacı Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yalçın Karatepe. Yalçın Hoca’nın tek başına Şimşek’in karşısına çıkmasından sağlıklı bir sonuç alınabileceğini tahmin etmiyoruz. Yalçın Hoca ile birlikte CHP’nin makro iktisatta uzman, eski üst düzey bürokratları ve akademisyen ekiple birlikte çalışma yapılıp, bir ekip olarak Şimşek’e gidilmesi gerektiği kanısındayım. Kılıçdaroğlu’na yakın diye uzman ekonomi ekibinin dışlanmasının ayrı bir sıkıntı konusu olduğu, CHP yönetiminin bu kadar dar kadrocu davranmaya, bu aşamada lüksü olmadığı açık.
Bu arada CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de ekonomiyle önemli gaflar yaptığına şahit oluyoruz. İsmet Berkan 10 Haber’de Özgür Özel’in bankalarla ilgili İzmir’de bir konuşmada yaptığı gafı, geçen gün çok güzel anlattı. İsmet “Özgür Özel’i tam ciddiye almaya başlıyordum…” başlığıyla gafından duyduğu hayal kırıklığını anlattı. Özet olarak; Özel İzmir’de hamasi bir konuşma yapıp, Ziraat Bankası kredi vermediği için İsrail ve Yunan Bankaları tarıma krediler verip sonra ödenemeyince insanların mallarına el konulduğunu söylemişti.
Özel’in kimden bilgi aldığını bilmiyoruz ama şu anda Türkiye’de Yunan bankası da yok, İsrail bankası da. Bir Yunanistan sermayeli Türk bankası vardı bunu yıllar önce sattılar. İsrailli bir banka da yıllar önce bir yatırım bankası olarak var oldu, yatırım bankası da zaten çiftçiye kredi veremez…
Özgür Özel’in grup başkan yardımcısı iken “üç harfliler” diyerek bazı büyük perakende zincirlerini, haksız yere suçladığını biliyoruz. Ancak Özel artık CHP lideri ve “hitabetin şehveti” ile, hele ki ekonomiyle ilgili olarak söylediklerine çok daha dikkat etmek durumunda. Özel’in ekonomiyle ilgili mutlaka sağlıklı kaynaklardan bilgi alması, sağlam temellere dayalı konuşmalar yapması, bu alanda hamasetten kaçması, ileriye dönük iktidar yürüyüşü yaptığını söyleyen CHP’nin başarısı için hayati öneme sahip.
28 Kasım 2024 - Merkez Bankası artık riskler yerine başarıları öne çıkarıyor
27 Kasım 2024 - Özel sektör hesabı yüzde 48’le yaparken enflasyon yüzde 21’e düşmez
26 Kasım 2024 - Enflasyonla mücadelede ‘kararlılık’ vurgusu yavaş yavaş unutuluyor
25 Kasım 2024 - Yüksek nakit açığı ve Merkez’in zararı enflasyon hesabını bozuyor