Paris'te 1930'dan beri yapılan Komünist Bayramı'nın Amerika'dan bir konuğu vardı. Bir Rap şarkıcısı gibi giyinen bu konuk önemli bir sendikacıydı ve bir TİP'li genç onunla selfi çektirdi. Acaba kimdi o?
Evet Türkiye İşçi Partili o TC vatandaşının kim olduğunu öğrenirsem soracağım bir soru var.
Ama önce bazı noktaları aydınlatayım da yanlış anlamalara neden olmasın.
Her şeyden önce “Aptal” kelimesi bana ait değil…
Olay 18 Eylül günü Paris’te geçti ve aynen şöyle oldu…
O gün Paris’te Fransız Komünist Partisi’nin “Fete de l”Humanite” denilen geleneksel festivali vardı.
Kapitalist ülkelerde düzenlenen en büyük komünist parti festivalidir diyebiliriz.
1930 yılından beri de yapılıyor. Yani 100 yıla yakın bir geçmişi var.
Eşim Tansu ve ben de üç kere katıldık bu festivale. Tansu, öğrenci birliği için para toplamak için kurduğumuz standda çalıştı.
Sürgündeki Zülfü Livaneli ve Rahmi Saltuk ile o bayramda tanıştık.
O festivale geçmişte Pink Floyd bile katıldı.
İşte o festivalde bu yıl çok ilginç bir davetli vardı..
Başındaki bandana, kulağında küpe, ağır zincir takıları, elindeki yüzükleri, üzerindeki rengarenk mont ve ayağındaki ayakkabıları ile New York’un Bronx’undan çıkma bir Hip Hop yıldızı gibiydi.
Bu yılki “Fete de l’Huma”nın yıldızı oydu.
18 Eylül günü festivalin yapıldığı alana gelip, “Che Guevara” adını taşıyan yoldan geçti ve Amerikan siyah hareketinin efsane ismi Angela Davis’in adını taşıyan sahneyi çıktı.
Ancak sahneye doğru yürürken, genç bir erkek gelip kendini tanıttı, imza aldı ve birlikte selfi yaptı.
Genç adam kendini “Türkiye İşçi Partisi’nin üyesi” olarak tanıttı…
Bu ayrıntıyı Fransız “Societe” dergisinin 28 Eylül-10 Ekim tarihli son sayısında, satırların arasında okudum.
İşte o TİP’linin kim olduğunu öğrenirsem mutlaka bir soru soracağım.
Tabii size önce Angela Davis sahnesine çıktığı anda büyük alkışlar alan Rap’çi kılıklı kişinin kim olduğunu söylemeliyim.
Fotoğrafta gördüğünüz, bir Rap yıldızını anımsatan kişinin adı Christian Smalls…
Festivalde herkes onu “Chris” diye çağırıyordu ve o bir sendikacıydı.
Hem de bugün Amerika Birleşik Devletleri’nin en büyük iki şirketinden biri olan ve yeni Kapitalizmin yükselen küresel sembolü sayılan şirketlerden biri olan Amazon’un en büyük sendikasının başkanı.
New Jersey’li bir işçi.
Amazon’a “Toplayıcı” olarak, yani en alt sıralarından girmiş.
Pandemi sırasında işinden çıkarılmış, sonra yeniden almak zorunda kalmışlar.
Şirketteki en büyük sendikanın kurulmasına öncülük etmiş.
Ve bugün ABD’de, şu an grevde olan otomotiv işçileri sendikasından sonra en büyük sendikalardan birini ortaya çıkaran ekipte yer almış.
Giydiği montun arkasında şu yazıyor:
“Eat the Rich…”
Yani “Zenginleri ye…”
Çok rahat bir insan.
“Bir zamanlar pamuk tarlalarında çalışan köleler ne idiyse bugün biz de oyuz” diyor.
Patronu Jeff Bezos hakkında şunu söylüyor:
“Onun için dünya, herkesi ezen emirler veren rakamlardan ibaret…”
Kendisi hakkında ise şunu söylüyor:
“Ben örnek bir çalışandım. Amazon’un üç ayrı deposu içinde en iyi rakamsal sonuçları tutturan insanlardan biriydim.”
Öylese niye işten atıldı?
“Çünkü insanlara birer robot gibi bakamıyordum…”
İşte bir terfi alabilmek için 49 defa başvurmuş ama hiçbir cevap alamamış.
“Çünkü çok popüler ve çok siyahtım…”
Şurası kesin. Amazon genç insanların çok ağırlıkta olduğu bir şirket.
Dolayısıyla o genç çalışanların gözünde, onlara yakın Hip Hop bir profil çok etkili olabilir.
Bu özelliği ile de “Yükselen yeni sendikacı profilinin” dünyada sahneye çıkışı olarak görebiliriz bu anlattığım kişiyi…
Amazon şirketinin “Yeni moda kapitalist yöneticileri” genç tehlikenin farkında.
Bugün kadar şirket içinde ve dışında Chris’i “Aptal bir Rap’çi” olarak tarif ederek küçük düşürmek amacıyla 4 milyon dolar para harcamışlar.
Anladınız değil mi, yazının başlığındaki tırnak içindeki “Aptal” kelimesi bana değil, Amazon yöneticilerine ait.
Bana göre Chris “Rap’çi kılıklı bir Aptal” değil…
Yeni kapitalizmin sembol markası genç bir Amazon ise…
O kapitalizimle mücadele edecek yeni sendikacının da bu profilde bir genç olması normal.
Chris, yeni bir sendikacı tipi ama, bürgün Avrupa’da ve dünyada geçerli olan ve hala Marksist gelenek üzerinde yürüyen “Old school” sendikacı tipinin geleceğini ne kadar temsil edebilir?
Tabii şu da var.
Paris’te sahnedeyken onu dinleyip alkışlayanların pek çoğu genç çalışanlardı. Chris onlara “Ben sizin klasik sendikacılarınız gibi kravatlı, ağır ol da molla desinler türünden biri olamam. Ben mahallenin yeni çocuğuyum….”
Demek ki içinde gerçek bir Hip Hop ruhu da var.
Ama öyle aptal bir Rap’çi değil.
Yazıda ilginç bir ayrıntı var.
Paris’e gelmeden önce Brüksel’e gitmiş.
Yani “Marx’ın Manifesto’sunu yazdığı yere…”
Herkes ona, okuyup bilinçlenmesi için Marksizmin temel kitaplarını gönderiyormuş.
Ama o Marksizm hakkında mesafeli bir düşünceye sahip.
“Marksizmin o kurallarını bugüne uygulamak mümkün değil” diyor.
Gelelim yazımın başlığındaki konuya…
İşte bu okuduklarım nedeniyle tam sahneye çıkmadan önce onun yanına gidip konuşan ve selfi yapan Türkiye İşçi Partili gencin kim olduğunu öğrenirsem ona soracağım:
“Selfi çektirdiğin Chris, giderek yaşlı popülist liderlerin berbat ettiği şu dünyada işçi hareketi için umut verici bir rol modeli olabilir mi…”
Ve cümlemi şu soruyla tamamlamak isterdim:
“TİP’in başında Rap’çi kılıklı bir Erkan Baş’a hazır mısın…”
24 Aralık 2024 - Başörtülü kadının kelepçelendiği gece Ankara ve Manisa’da yaşanan üç olay
21 Aralık 2024 - Bu 32 blucin efsanesinden kaçını tanıyorsunuz?
20 Aralık 2024 - 6 Aralık akşamı Fahrettin Altun’un adamları CNN rejisini neden aradı?
19 Aralık 2024 - Bir Türk YouTuber’ın en derin mağara rekoru: Tam 185 milyon