Bugün saat 10’da İstanbul Bakırköy’de hepimizi yakından ilgilendiren bir toplantı yapılacak.
Çırpıcı Sosyal Tesislerinde yapılacak toplantının adı “UKOME.”
Açık adıyla “Ulaşım Koordinasyon Merkezi” toplantısı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun başkanlığında yapılacak toplantının 9 numaralı maddesi hepimizi yakından ilgilendiriyor.
Gündemin 9’ncu maddesinin karşısında şu yazıyor:
“Taksi taşımacılığının düzenlenmesi teklifi..”
İşte bu madde İstanbul’da yaşayan herkesi yakından ilgilendiriyor.
Beni de tabii…
Çünkü şehrin bir türlü çözülemeyen büyük bir taksi sorunu var.
Özellikle TURYİD üyelerinin gözü toplantının 9 numaralı gündem maddesinin üstünde.
TURYİD Türkiye’deki en önde gelen otel, restoran işletmecilerinin en üst düzey kuruluşu.
Bildiğiniz bütün beş yıldızlı oteller ve restoranlar onun üyesi.
Hepsi UBER tarzı küresel taksi sistemlerine Türkiye’de de izin verilmesini istiyor.
Çünkü bu otel ve restoranların paralı müşterileri şehirde bir yere gidip gelirken güvenli bir taşıma sistemi istiyor.
Ne yazık ki Türkiye gibi ülkelerde taksiye binmek istemiyorlar. Hoşumuza gitmese de gerçek bu.
Geçen gün Bodrum uçağında dünyanın önde gelen beş yıldızlı otel zincirlerinden birinin bina sahibi ile yan yana düştüm.
Geçen ay içinde çok önemli iki grup rezervasyonu UBER sisteminin bulunmayışı nedeniyle iptal edilmiş.
Özellikle paralı turist gittiği yerlerde bu güvenceyi arıyor.
Toplantıya 24 saat kala Bloomberg’e konuşan bir yetkili sürpriz bir açıklama yaptı ve İstanbul’da taksi sayısının yüzde 73 arttırılarak 32 bine çıkarılacağını söyledi.
İBB Başkanı İmamoğlu da bizzat kendisi şunu söyledi:
“İstanbul’da taksi sorununun çözümünde önemli bir adım atıyoruz. Tüm paydaşlarla birlikte yürüttüğümüz çalışma sonucunda hem taksileri arttırmaya, hem de yeni taksi sistemini hayata geçirmeye az kaldı. UKOME Toplantısında İstanbul için hayırlı kararlar çıkacağını ümit ediyorum.”
Konu bugün UKOME toplantısında ele alınacak.
Gündemin 9 numaralı maddesinde bir tekliften söz ediliyor.
Demek ki bir teklif var.
O teklifin ne olduğunu öğrendim.
Bugün çıkması beklenen karar şu:
2500 eTaksi lisansı için ihale açılması.
Oysa asıl beklenen UBER gibi küresel markalara ve Martı gibi daha alt gelir düzeyindeki insanlara hizmet verecek yeni bir paylaşımlı taşımacılık sistemine gidilmesi.
Bu yaz başında TURYİD’in önde gelen en büyük cirolu şirketlerinin yöneticileri biraraya gelerek bu konuyu konuştu.
Bunun sonunda bir rapor hazırlanarak hem İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na, hem de Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’a ulaştırılması kararlaştırıldı.
Rapor hazırlandı ancak İBB Başkanına iletilmeden önce bugünkü toplantının gündemi belirlendi.
Yani UKOME büyük işletmelerin raporunu tartışmadan bugün 2500 taksiye lisans verilmesi teklifini gündeme aldı.
Peki o raporda ne var?
Paylaşımlı sistemle ilgili öneriler.
Ama benim asıl dikkatimi çeken o rapordaki bir araştırma oldu.
İstanbul’da taksi kullanıcıları arasında yapılan bir araştırmanın sonuçları.
Taksiye binen insanlar şoförlere ne kadar güveniyor? İşte bu soru sorulmuş.
Taksi müşterisi açısından son derece önemli bir psikolojik algıyı ortaya koyuyor.
Aslında bu araştırmanın sonuçları daha önce de yayınlandı.
İstanbul’da taksi kullanıcılarına iki soru sorulmuş:
(*) BİR Taksi hizmetlerinden memnun musunuz?
Cevaplar şöyle:
(*) YÜZDE 58 “Hayır memnun değilim…”
(*) YÜZDE 42 “Evet memnunum.”
Yani 10 taksi kullanıcısından 6”sı aldığı hizmetten memnun değil.
Ama asıl soru ikincisi:
(*) Gece taksi kullanmayı güvenli buluyor musunuz?
(*) YÜZDE 60: Evet buluyorum.
(*) YÜZDE 40: Hayır bulmuyorum.
Yani İstanbul’da taksi kullanıcılarının yüzde 40’ı gece taksiye binmeye çekiniyor.
Daha vahim olanı kadınların duyguları.
(*) YÜZDE 52 Taksi kullanıcısı kadınların yüzde 52’si gece taksiye binmeye çekiniyor.
Yani her 10 kadından 5’i gece taksiye bindiği zaman kendini güvensiz hissediyor.
Bir konuya açıklık getirelim.
Bu taksi şoförleri güvenilmez insanlardır anlamına gelmiyor.
Ama insanlarda güvenle ilgili bir algı var demek.
Tabii buna bir de müşterinin ödeyeceği ücret konusundaki belirsizlikleri ekleyin.
Uzun yoldan getirip daha yüksek ücret almak gibi yani.
Sürücü son derece dürüst davransa da müşteri bu psikolojiden kurtulamadığı sürece sorun devam edecek demektir.
Neticede İstanbul’da taksi sorunu yıllardır çözülemiyor.
Bunu 2500 eTaksi lisansı vererek çözebilir misiniz bilmiyorum.
Neticede eTaksi bizin bildiğimiz duraktan taksi çağırmaktan farklı bir şey değil.
Sadece internet üstünden bir uygulama indirip oradan çağırıyorsunuz taksiyi.
Değişen tek şey telefonla çağırma yerine internet üstünden uygulamayla çağırmak oluyor.
Oysa burada kredi kartı ile ödeme, fiyatın önceden bilinmesi, sizi götürecek araba ve sürücü hakkında bilginiz olması, sürücülerin kullanıcı notlarıyla derecelendirilmesi, şikayet alan sürücülerin devre dışı kalması, taksiye bindiğiniz indiğiniz anların ve güzergahınızın her an kayıt altında olması gibi çok sayıda güven arttırıcı değişken var.
Bunları ancak paylaşımlı taşıma sistemi çözebilir.
Mesela Martı bu yolla 100 bine yakın sürücüyü bir sistem etrafında toplamayı başardı.
Bütün şoför ve araçlar denetim altında.
Herkes kendi aracının sahibi.
Ancak kanunu olmadığı için, merkezi bir şekilde kredi kartıyla ödeme yapılamıyor.
Neticede müşteri parayı elden sürücüye veriyor.
Ve bu para da Maliyenin sistemine girmiyor.
Ben Beykoz’da oturuyorum.
Bizim sitemize hizmet veren taksi durağından şikayetim yok.
Sürücüleri nazik.
Ama araba bulmak mümkün değil.
Bir de ödeme her zaman sorun oluyor.
O nedenle bugünkü toplantıdan umutluydum, ama galiba yine çözüm çıkmayacak.
Zaten belediyenin bunu tek başına çözmesi de mümkün değil.
Kanunun çıkması lazım.
Ama bilelim ki, artık UBER tarzı paylaşımlı şehir içi taşıma sistemi olmayan ülkelere gelişmiş gözüyle bakılamıyor.
Yine de bugünkü toplantıyı yakından izleyeceğim.
3 Aralık 2024 - Dün gece Türkiye’nin en prestijli ödülü tarihimizin en büyük başarısızlığına verildi
1 Aralık 2024 - Cumhurbaşkanı nerede konuşacak? Caminin avlusunda mı, minberde mi?
30 Kasım 2024 - Antakya’da 2000 yıl arayla ayakta kalan iki duvarın sırrı
29 Kasım 2024 - Master Chef sorusu: Bir Michelin şefinin tam teşekküllü kestane menüsü nasıldır?
28 Kasım 2024 - Rahmi Koç: İşadamıyım ama hayatım beş kuruş bile getirmeyecek üç işle geçiyor