Ertuğrul Özkök, dün geceye ait reyting sonuçlarını sıcağı sıcağına yazdı. Dün gece açık olan her 100 ekrandan 50'sinde kadın voleybolcularımızın final maçı seyredildi. Meydanlarda, parklarda, AVM'lerde seyredenler de cabası.
Biraz önce dün geceki reytinglerin ilk sonuçların geldi…
Şöyle söyleyeyim.
Tarihimizde belki de ilk defa kadın voleybol tamımız milli futbol takımımızın reytinglerine yetişti hatta geçti bile.
İtalya maçında Türkiye MasterChef’i seyretmişti.
Bu defa kadın voleybolcularımz MasterChef’i sürklase etti.
(*) Toplumun en okumuş, geliri yüksek bölümünde Milli maçımızın reytingi yüzde 16.50
(*) O saatte o gruptan ekran başında bulunan her 100 kişiden 48’i bu maçı seyretti.
(*) İkinci sırada Milli maç set sayısı var: Reyting yüzde 11.43…
(*) Ekran başındaki her 100 kişiden 46.18’i maçtan sonraki bu bölümü izlemiş.
(*) Üçüncü sıraya düşen MasterChef”in reytingi yüzde 3.62.
Her 100 kişiden 10’u izlemiş.
Daha geniş bir sosyal kesim olan ABC1’de sıralama şöyle:
1. Milli maç: Reyting: 14.25; Seyredilme (Share) 40.48
2. Milli maç set sayısı: Reyting: 9.83; Seyredilme (Share) 39.46
3. MasterChef: Reyting: 4.17; Seyredilme (Share) 11.86
1. Milli maç: Reyting 9.38; Seyredilme (Share) 29.90
2. Milli maç set sayısı: Reyting 6.35; Seyredilme(Share) 29.63
3. MasterChef: Reyting 3.53; Seyredilme (Share) 11.38
Çok önemli bir not.
Seyreden insan sayısı aslında çok daha yüksek.
Dün gece bütün şehirlerde meydanlarda, otellerde, AVM”lerde dev ekranlar kurulmuştu.
Milyonlarca insan maçı oradan seyretti ve bunlar reytinglere yansımadı.
Ve son bir bilgi. Dün gece Fox TV’de Recep İvedik 6 vardı.
Bütün Türkiye’de 5’inci sıradaydı. Reyting 2.38’di. O saatte ekran başında bulunan 100 kişiden 7.94’ü Recep İvedik seyretti.
Ama eminim buna en çok sevinen son filmde sosyal dayanışma savaşçısı olan Recep İvedik olmuştur.
Şahan Gökbakar’ın daha da mutlu olduğuna eminim…
Kısaca kadın voleybolcularımız dün gece bizi bir millet yaptı…
Final maçına davet ettiler.
Gidemedim…
Çünkü bu maçı sahada, tribünde oturup seyretmem mümkün değildi.
Mümkün değil dayanamazdım…
Oysa orada maçın bittiği an orada olmayı çok isterdim.
Şampiyon olduğumuzu kaldığım otelin lobisinden yükselen “Türkiye…Türkiye” tezahüratı ile öğrendim…
Televizyonu işte o an açtım…
O an içimden tabii ki hayatımın tutkusu olan gazeteciliğim geldi aklıma…
Tek başıma oturduğum odadan manşeti attım.
“Bir kadın milleti uyanıyor…”
Sonra oturup, bu maçı kimler kazandı, işte onların listesini çıkardım…
Bu güzel, bu cesur bu yürekli kadınlar kazandı maçı…
Önce onları çok öveceğiz… Önce onlarla çok övüneceğiz.
Salondaki Türkleri ve Türk kadınlarını gördüm…
Tribünlerdeki kahramanları…
Onlara bakarken hissettim…
Milli ve yerli mi diyordunuz…
Alın size milli ve yerli kadınlarımızı.
Durmadan, yılmadan desteklediler takımımızı…
Yüzlerindeki o gülümseme vardı ya…O yüreklilik.. O güzellik…O dayanışma gücü…
İşte onlar da kazandı bu maçı…
Türkiye’de, başka ülkelerde ekranlarının başında; belediyelerin kurduğu dev ekranların karşısında, AVM’lerde, meydanlarda bir araya gelip, üzerlerindeki ay yıldızlı formalarla maçı seyreden milyonlarca Türk var ya…
Milli ve yerli mi dediniz…
Alın size, yüzde 52’si ile, yüzde 48’i ile milli ve sapına kadar yerli bir millet.
Maçı onlar da kazandı…
Ama durun…
Bu yazıyı yazdığım şu saatlerde…
Saat tam 12.03’de…
Öveceğim, yere göğe koyamayacağım bir başka milli ve yerli kurum var.
Onu da öveceğim bu akşam özellikle…
Türkiye Voleybol Federasyonunu…
O Federasyon, kadınlarımız sahaya çıkmaya hazırlandığı saatlerde, öyle bir şey yaptı ki…
Helal olsun dedim…Ağladım.…
Bazı kötü ruhlu insanlar, siyasetçiler takımımıza neredeyse savaş açmıştı.
Böyle bir maça hazırlanan en başarılı kadın sporcularımıza etmedik hakaret, tehdit bırakmamışlardı…
Bu ülkenin kendini milli ve yerli sanan bir takım sözde siyasileri, “Ebrar Karakurt Milli Takımdan ihraç edilsin” diye iğrenç bir kampanyayı başlattıkları sırada…
İşte öyle bir anda Federasyon resmi sosyal medya hesabından, üzerinde Ebrar Karakurt’un fotoğrafının bulunduğu bir posteri paylaştı…
O afişin amacı çok açıktı.
“Hiç umursamayın. Biz yanınızdayız” diyordu Ebrar’a ve takımdaki bütün oyuncularımıza…
İşte budur…Yürekli kadınlara, yürekli bir federasyon.
Üstelik bunu ilk defa da yapmadılar…
Hep yanında oldular oyuncularımızın…
İspanya’da Futbol Federasyonu başkanının kadın oyunculara karşı densiz hareketi yüzünden rezil kepaze olduğu günlerde Türkiye Voleybol Federasyonundan gelen bu hareket gurur ve umut verdi bana…
Bu maçı Federasyonumuz da kazandı…
Size teşekkürler sayın Federasyon Başkanımız Mehmet Akif Üstündağ size ve şahsınızda bütün federasyon üyelerimize yürekten teşekkür…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın maç öncesi takıma moral vermesi, maçtan sonra ilk kutlayan insan olması da çok güzel bir şey…
Maç öncesi “Böyle günde bile bir millet olamadık” diye hayıflandığımız bir anda birden gördük ki…
Biz hala bir milletiz…
Bu maçın sonucu basit bir 3-2 değil…
Takımımız, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100’üncü yılında ülkemize sadece bir şampiyonluk kazandırmadı…
İki yıl önceki orman yangınlarında, 6 Şubat Depreminde olduğu gibi elele muazzam bir zincir oluşturduk;
Başarıya susadığımız en mutlu anımızda, takımımızın oyuncularına bize, hepimize karşı iğrenç bir kampanya yürüten o sosyal medya barbarlarına, “Ebrar’ı takımdan ihraç edin” diyecek kadar nobranlaşmış kötü siyasetçilerine karşı da büyük bir zafer kazandık…
Çevremde sporla yakın uzak ilgisi bulunmayan 70 yaşını geçmiş yorgun dostlarım bile katıldılar bu ortak kutlamaya…
Heyecanlandılar…
Tabii ki yazımı sahadaki kahraman kadınlarla tamamlayacağım…
Milli Takımımızın kaptanı Eda Erdem, İtalya maçından sonra yaptığı konuşmada şunu söyledi:
“Takımımızın sadece iyi oyuncuları yok. Aynı zamanda karakterli oyuncularımız var. Sadece iyi oynamıyoruz. Aynı zamanda iyi bir karakter ortaya koyuyoruz…”
Evet aynen öyle…
Dün gece kazandık…
İnanın hepimiz kazandık…
En gururlu günümüzde bizi iğrenç mesajları ile sırtımızdan hançerlemeye çalışan sosyal medya müptezelleri hezimete uğradı…
Bir de maç bitip ülke ayağa kalktığı anda bile o saçma sapan tartışmalarına ara vermeyip, ruhsuz biçimde ağız dalaşına devam eden konuşan kafalar ve yayını kesip bu sevinci üç dakika için bile paylaşmaya gerek görmeyen televizyonların sahipleri ve reji odaları…
İşte onlar da kaybetti…
Yaşayın kızlar…
Yorgun bir millettik…
Bezmiştik…Yıkılmıştık…
Bir set smaçıyla yıkıp attınız o umutsuzluğu…
24 Aralık 2024 - Başörtülü kadının kelepçelendiği gece Ankara ve Manisa’da yaşanan üç olay
21 Aralık 2024 - Bu 32 blucin efsanesinden kaçını tanıyorsunuz?
20 Aralık 2024 - 6 Aralık akşamı Fahrettin Altun’un adamları CNN rejisini neden aradı?
19 Aralık 2024 - Bir Türk YouTuber’ın en derin mağara rekoru: Tam 185 milyon