Dış ticaret açığı eylülde 5 milyar dolara geriledi
Türkiye'de yıllık ceviz üretimi 60 bin ton ve ceviz ihtiyacı 160 ila 170 bin ton arasında. Tüketilen cevizin sadece üçte biri yerel üretimden gelirken, geri kalan kısmı ithalat ve özellikle Doğubayazıt ve Hakkari'den kaçak yollarla sağlanıyor.
Türkiye’de sert kabuklu meyveler arasında önemli bir yere sahip olan cevizin üretimi, dış ticareti, fiyatları ve sektörde yaşanan sorunlar son zamanlarda çok konuşuluyor. Biz de Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri, gözlemlerim ve Ceviz Üreticileri Derneği Başkanı Sayın Ömer Ergüder ile gerçekleştirdiğim sohbetten elde ettiğim bilgiler ışığında sektörü ele alacağız.
Türkiye’de ceviz üretimi Bayburt hariç olmak üzere 80 ilde gerçekleştiriliyor. Bu durumu, ceviz bitkisinin ülke koşullarına ne kadar uyum sağladığının bir göstergesi olarak kabul edilebiliriz.
TÜİK verilerine göre 2000 yılında 116 bin ton olan ceviz üretimi, 2010’da 178 bin tona, 2020’de 287 bin tona ve 2023’te ise 360 bin tona ulaşarak Cumhuriyet tarihinin en yüksek miktarına gelinmiş.
2023 yılında toplam 360 bin ton cevizin %5,1’i Kahramanmaraş’ta, %5,0’i Bursa’da, %4,9’u Bilecik’te, %4,2’si Denizli’de ve %4,2’si İzmir’de üretilmiş. İller arasındaki üretim miktarlarının birbirine yakın olması, ülkenin birçok bölgesinde ceviz üretiminin başarıyla yapıldığını gösteriyor.
2023 yılında kaydedilen 25 bin tonluk artışın yaklaşık 16 bin tonu Bilecik ilinden gelmiş. Bu durum, Bilecik’te 2022 yılında 2 bin 166 ton olan ceviz üretiminin %722’lik bir artışla 2023 yılında 17 bin 800 tona çıkmasından kaynaklanıyor. Meyve veren ceviz ağacı sayısında %458, ağaç başına verimde ise %50’lik bir artış gözlemlenmiş.
Ülkede genel olarak ağaç başına verim düşüşü yaşanırken Bilecik’te verimin katlanarak artması bana ilginç geldi, eminim size de öyle gelmiştir.
Ceviz üretiminin artması, ithalatı azaltma ve ihracatı artırma potansiyeline sahip. 2019 yılında 75 bin ton ile ithalat rekoru kırılırken, 2023 yılında 64 bin ton ceviz ithalatı için 130 milyon dolar ödenmiş. İthal edilen cevizin %37’si Şili’den, %33’ü ABD’den, %11’i Çin’den, %7’si İran’dan ve %6’sı Ukrayna’dan gelmiş. Son 25 yılda toplam 856 bin ton ceviz ithal edilmiş ve bu ithalat için 2,2 milyar dolar harcanmış.
Üretim artışına rağmen TÜİK verileri, ağaç başına düşen verimin azaldığını gösteriyor. 1991 yılında ağaç başına 37 kilo olan verim sonraki yıllarda düşmüş. 2007 yılında 35 kilodan %39 azalışla 21 kiloya inmiş. Her ne kadar ceviz bahçelerimizin alanı artsa da ağaç başına alınan verim düşmesi sonucu istenilen üretim rakamları bir türlü yakalanamıyor ve bu da bizi ithalata mahkum ediyor.
Türkiye’nin ceviz üretimi ve ithalatı konusunda resmi verilerin yanı sıra sektör temsilcilerinin görüşleri de büyük önem taşıyor. Ceviz Üreticileri Derneği Başkanı Ömer Ergüder’in değerli bilgileri ışığında, Türkiye’nin ceviz sektörünün mevcut durumu ve geleceği üzerine bir analizi sizlerle paylaşmak isterim.
Ergüder’e göre sahada gerçekleşen ceviz üretimi yaklaşık 60 bin ton civarında ve Türkiye’nin gerçek ceviz ihtiyacı 160 ila 170 bin ton arasında değişiyor. Ülkede tüketilen ceviz miktarının sadece üçte biri yerel üretimden gelirken, geri kalan kısmı ithalat ve özellikle Doğubayazıt ve Hakkari bölgelerinden kaçak yollarla sağlanıyor.
Ergüder Türkiye’nin ceviz üretiminde kendi kendine yeterlilik sağlayabileceğini belirtirken, sektör için en büyük tehditlerin küresel ısınma, iklim değişikliği ve ithalat olduğunu vurguluyor.
Özellikle ithalat konusunda durum sıkıntılı; Ergüder gelen cevizlerin hangi üretim yılına ait bir bilginin bulunmadığını, orta kalitede olduğunu, uzun bir yolculuk dönemi geçirdiğini söylüyor.
Gemilerle gelen bu cevizin böcek zararına karşı fumigasyon, küflenme ve aflatoksine karşı kurutma işlemi ile nem oranının mecburen düşürüldüğüne dikkat çekiyor. İthal edilen cevizlerin “sağlıksız” olduğunu iddia edemeyeceğini belirten Ergüder, buna karşın ülkemizde üretilen cevizlerin birinci kalite, karbon ayak izinin çok düşük olduğu, nem oranının %8-9 arasında değiştiğini belirterek, tüketicinin yerli cevizi gönül rahatlığıyla tüketebileceğini vurguluyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı’nın ceviz ithalatı konusunda daha agresif bir tutum sergilemeleri gerektiğini savunan Ergüder, 2023 yılı başında kabuklu ceviz için gümrük vergisi oranının %4 ve ek mali yükümlülük tutarının 307 dolar olduğunu, kabuksuz ceviz için ise gümrük vergisi oranının %4 ve ek mali yükümlülük tutarının 573 dolar olduğunu belirtiyor.
İthalatın devam etmesiyle birlikte, iç piyasada üreticinin maliyetlerinin artması sonucunda, kabuklu ceviz ithalatının gümrük vergisi oranının %4’ten %15’e, ek mali yükümlülük tutarı ise ton başına 307 dolardan 416 dolara, kabuksuz ceviz için de 573 dolardan 1.099 dolara yükseltildiğini ifade eden Ergüder, 2024 yılında uygulanan gümrük vergisi oranları ve ek mali yükümlülüklerin aynı şekilde devam ettiğini söylüyor.
Ergüder dernek ve ceviz üreticileri olarak isteklerinin gümrük duvarlarının maliyetlerini zor karşılayan üreticiyi üretime devam ettirecek hatta üretimini artıracak şekilde konulması olduğunu vurgulayarak “Çünkü bir ceviz bahçesine yapılan yatırımların karşılığı ortalama 9 ile 10 yıl arasında, eğer üzerinde işleme tesisi de olursa 13-14 yıla kadar alınabiliyor” diyor.
Bakımı bu kadar zahmetli bir bitkinin uzun bir bekleme sonrası para kazandırması gerektiğini söyleyen Ergüder, kendi olanakları, hibe ve desteklerle kurulan birçok bahçeye şu anda yeterli bakım yapıldığını, üyelerinin sürekli eğitim ve bilgilendirmelerle verimlerini artırarak üretimde kalmaya çalıştıklarını da vurguluyor.
Ceviz ağacı suya çok ihtiyaç duyduğu için küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi bir tehlikeye karşı tek başlarına bir yere kadar direnebileceklerini ifade eden Ergüder, üretim maliyetlerinde Tarım ve Orman Bakanlığı’nın, gümrük duvarlarını belirlemede ise Ticaret Bakanlığı’nın desteklerini beklediğini söylüyor.
Özetle, ceviz üretimindeki artış umut verici olsa da ithalata olan bağımlılığın azaltılması, sektörün daha da geliştirilmesi için desteklenmesi ve verimlilik sorunlarının üstesinden gelinmesi gerekiyor. Bunları başardığımız gün dünyaya ceviz satan ülke oluruz. Yeter ki niyetimiz olsun.
20 Kasım 2024 - TÜSEDAD ve USK verileri çatışıyor: Çiğ sütte kimin hesabı doğru?
17 Kasım 2024 - Mütevazı sofraların vazgeçilmezi tavuk ve yumurta artık lüks mü olacak?
15 Kasım 2024 - Süt üreticileri deli para kazanıyor (!)
13 Kasım 2024 - Ekim ayında yağış azaldı, tarımsal üretim için tehlike çanları çalıyor