Palandöken’den tepki: Gıdada spekülatif açıklamalar yüzünden esnafın sattığı ürünler rafta kaldı
Ziraat mühendisleri nerede çalışırlarsa çalışsınlar yaşamlarını kolaylaştıracak maaşlar almalı. Özellikle büyük illerde görev yapan arkadaşlarımız için bu durum oldukça zor. Bu sorunun bir an önce çözülmesi gerekiyor.
Tarım sektöründeki sorunları ele alırken genellikle çiftçilerden bahsediyoruz. Ancak sektörün temel taşlarından biri olan meslektaşlarımın yani ziraat mühendislerinin sorunlarını neredeyse hiç dile getirmiyoruz veya göz ardı ediyoruz. Özel sektörde veya kamuda çalışsın, ziraat mühendisleri tarım sektörünün en önemli gücü.
Tarım sektöründeki sorunlar, bu sektörden geçinen herkesi derinden etkiliyor. Ziraat mühendisleri zorlu koşullar altında, düşük gelirlerle yaşamlarını sürdürebilmek için gece gündüz, 7/24 demeden tarlada, bahçede, bağda, ahırda ve ağılda çalışıyorlar. Bu özveriyi, meslek aşkı ve ülkemizin tarımsal üretimini artırarak gıda güvenliğimizi koruma hedefiyle yapıyorlar. Ancak bu zor koşullarda, tarım danışmanları gibi asgari ücretin altında maaş almak zorunda kalan meslektaşlarımız var.
Özellikle özel sektörde çalışan ziraat mühendislerinin çalışma koşulları oldukça zorlu. Üretimden pazarlamaya kadar her alanda doğru dürüst dinlenme vakitleri olmadan, sürekli bir satış baskısı altında performans sergilemeleri bekleniyor. Üstelik en az değer verilen sektörlerden birinde bu mücadeleyi veriyorlar.
Kamu tarafında ise durum farklı değil. Kamuda çalışan meslektaşlarımız da yaşanan ekonomik krizden olumsuz etkileniyorlar, özellikle büyükşehirlerde yaşayanlar. Gıda üretiminin içinde olmalarına rağmen, onlar da birer tüketici ve gıda fiyatlarından etkileniyorlar. Görev yeri değişikliklerinde sürekli artan kira ücretleriyle karşı karşıya kalıyorlar. Ancak burada değinmeden geçemeyeceğim bir konu var: Tarım ve Orman Bakanlığı’ndaki personel yapılanması. Aynı bakanlığın içinde Orman Genel Müdürlüğü’ne bağlı bölge müdürleri varken tarım kısmında yok. Hem daha çok personel hem de daha çok yoğun bir üretimle çalışan il müdürlerimiz daha düşük maaş alırken protokollerde ikinci planda kalıyor. Düşünün, Konya veya Antalya Tarım ve Orman İl Müdürlüğü yapıyorsunuz ama ne hak ettiğiniz maaş alıyorsunuz ne de protokolde olmanız gereken yerdesiniz. Bunun gibi illerimiz birçok ülkenin tarımsal üretimden daha çok bitkisel ve hayvansal üretim yapıyor. Aslında bildiğiniz minyatür bir bakanlık.
Tarım ve Orman Bakanı Sayın İbrahim Yumaklı, her ne kadar alaylı olmasa da sektördeki üst görevlerden sonra bakan yardımcılığı ve bakanlık yaparak meslektaşlarımızın sorunlarına yabancı biri değil. Elbette ilk hedef olarak ülke tarımının ilerlemesi, çiftçilerin sorunlarının çözülmesi, ihracatın artırılması ve ithalatın azaltılması hedefleniyor ancak bu hedeflere meslek mensuplarıyla ulaşılacaktır. Bu nedenle, birlikte çalıştığı değerli meslektaşlarımızın özlük haklarının artırılması ve gereken saygıyı görmeleri için artık bir adım atmalı. Hatta bu konuda geç bile kalındı. Sadece oturduğu yerden maaş alanlar da yeni bir yapılanma ile iş süreçlerine dahil edilmeli.
Konuyu toparlayacak olursak, ziraat mühendisleri nerede çalışırlarsa çalışsınlar, yaşamlarını kolaylaştıracak maaşları almalı. Özellikle büyük illerde görev yapan arkadaşlarımız için bu durum oldukça zor. Bu sorunun bir an önce çözülmesi gerekiyor. Nasıl ki doktorların zamanla düşen maaşlarında iyileştirmeler yapıldıysa, aynı iyileştirmeler bakanlık bünyesinde çalışan meslektaşlarımız için de yapılmalı. İzmir İl Tarım ve Orman Müdürü’nün maaşı, o büyükşehirdeki yaşam masraflarını karşılayacak ek bir ödenekle desteklenmelidir. Hatta bu uygulama ilçeler için de geçerli olmalıdır. Artık Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bu konuda yeni bir adım atması gerekiyor. Eminim ki, şu anda tüm il müdürleri, içlerindeki meslek aşkı olmasa bu düşük maaş ve yüksek performans gerektiren işleri yapmazlardı. Eğer profesyonellik bizim mesleğin bir kriteri olarak uygulansaydı, Tarım ve Orman Bakanı illere atayacak müdür bulamazdı.
Orman mühendisleri, veteriner hekimler, gıda mühendisleri haklarını ararken, benim de meslektaşlarımın haklı taleplerini ve yaşadıkları sorunları dile getirmekten başka bir şey yapmam mümkün değil. Türkiye, bugün tarımda bir yerlere geldiyse ve daha ileri gidecekse, bu ancak tarıma gönül vermiş meslektaşlarımın fedakarlıkları sayesinde olacaktır.
Bu bağlamda Tarım ve Orman Bakanı Sayın İbrahim Yumaklı’ya bir çağrı yapmak istiyorum. Artık yeni bir yapılanmaya ihtiyaç var. Örneğin Ankara’da bir daire başkanından daha fazla personel ve iş yükü ile uğraşan Tarım ve Orman İl Müdürü’müzün özlük hakları ve maaşı daha düşük olmamalı. Hatta büyük illerde görev yapan meslektaşlarımızın konumları, en az genel müdür yardımcısı seviyesinde maaş ve özlük haklarına sahip olmalı. Beş yıl boyunca görev yaptıkları yerlerde, bedensel ve zihinsel olarak yıpranan meslektaşlarımın emeklerini korumak Tarım ve Orman Bakanı Sayın Yumaklı’nın elindedir.
8 Aralık 2024 - Avrupa’dan geri dönen ürünler: Biz ne yiyoruz?
27 Kasım 2024 - Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı tercihini zenginlerden yana kullandı
24 Kasım 2024 - Cumhurbaşkanı Erdoğan yerli besiciden vaz mı geçti?
20 Kasım 2024 - TÜSEDAD ve USK verileri çatışıyor: Çiğ sütte kimin hesabı doğru?