B kalitesindeki polisiye filmler gibi nasıl sonuçlanacağı bence başından itibaren belli olmaya başlayan Engin-Dilan Polat’ın arkası yarın tadındaki maceraları sonunda emniyette sonuçlandı.
Şimdi adalet mekanizmasının işlemesine bakıyoruz.
Ama bu durum bile çevremde bu konunun konuşulmasını engelleyemiyor. Arkadaşlar sanki kafalarını takmış ve bir türlü bu konudan kopamıyor gibiler. Gecelerin esas konusu hala daha bu olmayı sürdürüyor.
Bazen sabahları uğradığım kafelerde, öğle yemeklerinde kulak kabarttığımda bu konunun diğer masalarda konuşulduğunu da duyuyorum. Sosyal medyada çiftin sürekli yaptığı yayınların durumun bu hale gelmesine neden olduğu açık.
Trendleri ve konuşma konularını, yani New Yorker dergisinin çok sevdiğim başlığıyla Talk of the Town’ı belirlemekte en etkin gücün sosyal medya olduğu kesin. Yalan ve abartının yaygın olduğu bir medyanın bu kadar güçlenmesinin sonuçlarını hep birlikte yaşayıp göreceğiz sanırım.
Polat’lar destanında şimdi konuştuğumuz ana konu çiftin, özellikle Engin Polat’ın emniyet sorgusunda ceza indiriminden yararlanmak için ‘itirafçı’ olup olmayacağı.
Yaşı bana uygun genç arkadaşların çoğu ‘yerinde olsam kesin itirafçı olurdum’ diyor. Ama bizden yaşça büyük tecrübeli abimiz bu fikirde değil. Onun anlattıklarını, bunlar beni ürkütse de, aktaracağım size katıldığım için. Öncelikle şunu söylemeliyim, bu abimizin hem poliste hem de Istanbul’un yeraltı dünyası olarak bilinen isimlerden tanıdıkları çoktur. Bunu geçmişte de gördük. Dolayısıyla tecrübenin anlattıklarını ciddiye almak gerekiyor bence… İşte gecelerimde duyduklarımın özeti:
Bu durumda itirafçı olmak ne demek hiç düşünüyor musunuz? Onların sonu hiç gelmeyecekmiş gibi yaptıkları şovlarda kullandığı paranın asıl sahibini açıklamak anlamına gelir bu. Eğer şimdi yaşananlar dışardan görülebildiği gibiyse, yani eğer bir kara para aklama düzeni kurulduysa, bunun anlamı o paranın esas sahibinin parasını risk altına sokanlara ve adını açıklama ihtimali olanlara hiç hoş bakmayacağı bir durumdan bahsediliyor burada.
Şimdiye kadar perde arkasında kalabilen bu kişi veya kişiler şu anda çok mutsuz olmalılar, çünkü hem bir yandan kurulmuş para akışı düzeni tıkandı ve Engin ve Dilan Polat’a teslim edilmiş paraların henüz ortaya çıkarılma imkanı bulunmayan bölümüne bile devlet tarafından el kondu.
Engin Polat’ın yerinde olsam şu anda emniyette tutuluyor olmama şükür eder, hatta mümkünse dışarı çıkışımı mümkün olduğunca uzatırdım.
Eğer bu işte bir para aklama süreci gerçekten bulunuyorsa o zaman kendi paralarını onlara teslim etmiş kişi veya kişilerin elinin altında aynı zamanda silahlı adamlar olduğunu da düşünmek pek güç olmamalı.
Bunların şimdi bile el konan paralar konusunda Engin ve Dilan Polat ile hesaplaşmak istediğini düşünmeliyiz ve devletin el koyduğu paralarını onlardan geri isteyecekleri bence kesin gibi.
Şimdi durum zaten böyleyken Engin Polat bir de itirafçı olup polise isimler verirse belki hapisten erken çıkma imkanı bulur, ama bu çıkış onun için çok iyi olur mu, işte bu gerçekten şüpheli gibi.