Merkez’den ‘enflasyon düşene kadar faiz artışına devam’ mesajı
2018 sonrası yükselmeye başlayan enflasyon 6 yıldır ülke gündeminde. Gelecekte enflasyonun yüksek kalacağı düşüncesi yani enflasyon histerisi hem bireyler hem de firmalarda yaygın. Peki bu durumda enflasyonu düşürmek mümkün mü?
Enflasyon histerisi, enflasyonun geçmişteki seviyelerinin, mevcut ve gelecekteki enflasyon oranlarını etkilediği bir durumu ifade eder. Bu kavram, enflasyonun zaman içinde kendiliğinden düşmediği, aksine geçmişteki yüksek enflasyon oranlarının gelecekteki enflasyon beklentilerini ve dolayısıyla enflasyonu kalıcı olarak etkileyebileceği fikrine dayanır.
Bu durum, enflasyonist beklentilerin ekonomiye köklü bir şekilde yerleşmesi sonucunda ortaya çıkar. Örneğin, geçmişte yüksek enflasyon yaşanmış bir ekonomide, insanlar ve işletmeler fiyatların artmaya devam edeceğini düşünerek ücret ve fiyatları sürekli olarak artırabilir. Bu beklenti, talep ve maliyetleri yükselterek enflasyonun devam etmesine neden olur.
Enflasyon histerisi genellikle aşağıdaki durumlarda ortaya çıkabilir:
-Uzun süreli yüksek enflasyon: Ekonomi uzun bir süre yüksek enflasyonla karşı karşıya kaldığında, bu durum kalıcı hale gelebilir.
-Güçlü enflasyonist beklentiler: İşçiler, işverenler ve tüketiciler enflasyonun gelecekte de yüksek olacağına inanırlarsa, bu beklenti fiyat ve ücret belirlemelerinde rol oynar.
-Kurumsal ve yapısal faktörler: Merkez bankasının ve hükümetin enflasyonla mücadelede yetersiz kalması veya yapısal ekonomik problemler enflasyon histerisine katkıda bulunabilir.
Enflasyon histerisinin üstesinden gelmek genellikle zordur ve güçlü para politikaları ve güven artırıcı önlemler gerektirir. Ekonomik aktörlerin beklentilerini değiştirmek ve enflasyonist psikolojiyi kırmak için merkez bankaları, sıkı para politikaları uygulayarak enflasyon hedeflemesine gidebilir.
Enflasyon histerisi basit birkaç örnekle şu şekilde daha açık anlatılabilir:
Örnek 1: Diyelim ki bir köyde yaşıyoruz ve bu köyde geçen yıl büyük bir sel felaketi oldu. Sel nedeniyle köydeki tarım ürünleri büyük zarar gördü ve bu nedenle ürünlerin fiyatı çok yükseldi. Herkes ürünlerin tekrar aynı fiyata düşmeyeceğini düşündü ve bu yüksek fiyatlara alıştı.
Bu yıl sel olmadı, ancak köylüler geçen yılki yüksek fiyatların tekrar olacağı endişesiyle ürünlerini yine yüksek fiyatlardan satmaya başladılar. Alıcılar da geçen yılın etkisiyle fiyatların daha da artacağını düşündükleri için bu yüksek fiyatları kabul ettiler.
Sonuç olarak, sel felaketi geçmesine rağmen yüksek fiyatlar kalıcı hale geldi çünkü herkesin beklentisi bu yönde değişti. İşte bu durum enflasyon histerisinin bir örneğidir. Geçmişteki bir olayın etkisi, insanların beklentilerini ve davranışlarını değiştirmiş ve bu da fiyatların kalıcı olarak yüksek kalmasına neden olmuştur.
Örnek 2: Bir şehirde birçok insan araba kullanıyor ve yakıt fiyatları aniden çok yükseliyor. Bu fiyat artışı, bir süre sonra tekrar düşüyor olsa bile, şehirdeki insanlar bu yüksek fiyatların tekrar yaşanabileceği endişesiyle davranışlarını değiştiriyor.
Yüksek fiyatlar nedeniyle birçok insan toplu taşıma kullanmaya başlıyor ve arabalarını daha az kullanıyor. Benzin istasyonları da bu durumu fark ederek, fiyatları düşük tutmak yerine, insanların bu korkusunu fırsat bilip fiyatları yüksek tutmaya devam ediyorlar.
Zamanla bu yüksek fiyatlara alışan insanlar, benzin fiyatlarının düşmesini beklemiyor ve davranışlarını değiştirdikleri için de bu yüksek fiyatlar kalıcı hale geliyor. Yani yakıt fiyatları geçici bir süre için yükselmiş olsa da, bu yükseliş insanların beklentilerini ve alışkanlıklarını değiştirerek fiyatların kalıcı olarak yüksek kalmasına neden oluyor.
Ülkemiz açısından konuya bakacak olursak enflasyon histerisini ortaya çıkaran saydığımız bütün faktörlerin var olduğu görülüyor. 2018 sonrası yükselmeye başlayan enflasyon 6 yıldır ülke gündeminde. Yine beklentilerdeki bozulma ve buna bağlı olarak gelecekte enflasyonun yüksek kalacağı düşüncesi hem bireyler hem de firmalarda yaygın. Son olarak da ekonomiyi yönetenlerin para politikasında gerekli önlemleri almakla birlikte, maliye politikası tarafında özellikle de giderler tarafında yetersiz kaldığı yönünde yaygın düşünceler var.
Gerçekte enflasyonu yaratan unsurlardan talep enflasyonunu talebi kısarak ya da maliyet enflasyonunu maliyet yaratan unsurlardaki fiyat artışlarını kontrol altına alarak enflasyonda düşüş sağlanabilir. Ancak enflasyon histerisine bağlı faktörleri kontrol altına almak ve beklentileri etkileyebilmek son derece zordur. O nedenle ülkemizde enflasyonda istenen düzeyde enflasyonu düşürebilmek de kolay olmayacak.