Durgunluk ekonomiyi vurmaya başladı, haziranda 341 bin kişi işini kaybetti, işsizlik yüzde 9,2 oldu
2023 verileri ve genel eğilim gelişmiş batılı ülkelerdeki yaşlı nüfus sorununun bizde de başladığını gösteriyor. Aramızdaki fark batılı ülkelerde çok uzun zamanda, yavaş yavaş gelişen bu durumun bizde hızlı bir şekilde gerçekleşecek olması.
Geçenlerde Türkiye İstatistik Kurumu 2023 yılına ait nüfus bilgilerini açıkladı. Verilerin en önemli sonucu nüfus artış hızının 2023’te sadece binde 1,1 ile Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’nin (ADNKS) uygulamaya geçtiği 2007 yılından bu yana en düşük nüfus artış oranının gerçekleşmesi oldu. 2021’de binde 12,7 ve 2022’de binde 7,1 olarak ölçülen nüfus artış hızı 2023’te binde 1,1’e geriledi.
Geçen yıl toplam nüfus sadece 92.824 kişi artarak 85.372.377 oldu. Toplam nüfusun 2023 sonu itibariyle yüzde 50,1 oranını erkekler, yüzde 49,9 oranını kadınlar oluşturdu. İl ve ilçe merkezlerinde yaşayan nüfus binde 2,7 oranında 213.987 kişi azalarak 79.399.292’ye gerilerken belde ve köylerde yaşayanlar binde 54,1 oranında 306.811 kişi artarak 5.973.084’e yükseldi. 2022 yılında yüzde 93,4 olan il ve ilçe merkezlerinde yaşayanların oranı 2023 yılında yüzde 93’e geriledi.
Deprem bölgesindeki 11 ilin 2022’de 14.013.196 olan nüfusu 2023 sonunda 13.792.746’ya indi. Depremzede illerdeki nüfus azalışında can kayıplarının yanı sıra köylere ve başka illere göçler de etkili oldu.
Çalışma çağı olarak tanımlanan 15-64 yaş grubundaki nüfusun ADNKS’ye geçilen 2007 yılında yüzde 66,5 olan oranı 2023 yılında yüzde 68,3’e çıktı. 2007-2023 arasında çocuk yaş grubu olarak tanımlanan 0-14 yaş grubundaki nüfusun oranı yüzde 26,4’ten yüzde 21,4’e gerilerken 65 ve daha yukarı yaştaki nüfusun oranı ise yüzde 7,1’den yüzde 10,2’ye yükseldi.
Yeni doğan bebekten en yaşlıya kadar nüfusu oluşturan kişilerin yaşları sıralandığında ortada kalan kişinin yaşını gösteren ve nüfusun yaş yapısının yorumlanmasında kullanılan önemli göstergelerden “ortanca yaş” 2022 yılında 33,5 olan düzeyinden 2023 yılında 34’e yükseldi.
2023 yılında 81 il içinde sayıca en büyük nüfus azalışı en büyük nüfusa sahip il olan İstanbul’da yaşandı. İstanbul’un nüfusu geçen yıl binde 15,8 oranında 252.027 kişi azalarak 15.655.924’e, ülke nüfusu içindeki payı da yüzde 18,7’den yüzde 18,3’e geriledi.
En fazla nüfusa sahip beş ilden ise yalnızca İstanbul’un nüfusu geriledi. Sayıca ikinci sırada yer alan Ankara’nın nüfusu binde 3,7 oranında artarak 5.803.482, İzmir’in nüfusu binde 3,9 artışla 4.479.525, Bursa’nın binde 6,2 artışla 3.214.571 ve Antalya’nın nüfusu binde 3,1 artışla 2.696.249 oldu.
Açıklanan verilerin diğer bir çarpıcı yönü önceki yıllarda nüfusu azalma eğiliminde olan illerde artış gözlenmesi. Önceki yıllarda nüfusun azalma gösterdiği Ağrı, Artvin, Çorum, Erzurum, Gümüşhane, Hakkari, Kars, Muş, Van gibi illerde 2023 yılında artış gözlendi. Nüfusu en düşük beş il Bayburt, Tunceli, Ardahan, Gümüşhane, Kilis olurken Ardahan dışındaki illerde önceki yıla göre nüfusun arttığı görüldü.
2023 yılında Türkiye’deki yabancı nüfus 253.293 kişi azalarak 1.570.543’e geriledi. Bu azalmanın 137.162 kişilik bölümü İstanbul’daki yabancı nüfus azalmasından kaynaklandı. Bu gelişme geçen yıl İstanbul nüfusundaki azalmada da etkili oldu.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıklamalarına göre önemli bir veri de Türkiye’de 15 yaşın üstünde olup hiç evlenmeyenlerin oranının hem kadın hem de erkeklerde artıyor olması. Buna göre 2009’da hiç evlenmemişlerin oranı erkeklerde yüzde 31,8 iken 2023’te yüzde 32,7’ye, kadınlarda ise yüzde 23,5’ten yüzde 24,7’ye çıktı.
Bu bilgiler sonrasında nüfus artışı neden durdu diye baktığımızda ilk akla gelen deprem. Depremde vefat eden kişi sayısının açıklanandan çok daha fazla olduğu tahmin edilmekte. Bu doğru, ancak tek gerekçe değil. TÜİK verileri incelendiğinde aslında nüfus artış oranındaki düşüşün yıllar itibariyle genel bir eğilim olduğunu görmek mümkün. Ancak bu eğilimin hızlandığı dikkat çekmekte.
Bunun temel nedenlerinden biri geçinme ile ilgili. Ekonomik olarak toplumun önemli bir bölümünün geçinme sorunu yaşadığı son dönemde çocuk sahibi olma oranının düşmesi normal. Bir diğer faktör yurt dışına göç edenler. Özellikle genç kesimde yurt dışında yaşamak üzere girişimde bulunanlar ile gidenlerin giderek arttığı biliniyor. Nitelikli insan gücü kaybı daha fazla ve bu durum ülke geleceği için can sıkıcı. Bir diğer faktör ülkeye gelen kayıtlı ve yerleşme amaçlı yabancı sayısı azalıyor, daha önce gelenler de gidiyor.
Rakamların da doğruladığı bu durumun nedeni deprem endişesi yanında ülkede hukuk, güvenlik, toplumsal düzen anlamında bozulmalar yaşanması ve ekonomik olarak yabancılar için de rahat yaşanabilecek ülke konumunu kaybetmemiz.
Verilerden çıkan sonuçlar ise şunlar:
-Nüfus artış hızı giderek düşüyor.
-Yabancılar ülkeyi terk ediyor (Suriye’den gelenler ile Afganistan vb. diğer ülkelerden kaçak giriş yapanlar hariç).
-Çocuk nüfus oranı düşerken yaşlı nüfus oranı hızla artıyor.
-Evlenmeme eğilimi artıyor.
-İstanbul gerek deprem endişesi gerekse ekonomik yaşam koşullarının ağırlığı nedeniyle yaşanamayacak bir kent haline geldi ve insanlar buradan kaçmaya başladı.
-Küçük kentler ve kırsal bölgeler ekonomik koşullar nedeniyle cazip hale geldi.
Sonuçta, 2023 verileri ve genel eğilim gelişmiş batılı ülkelerde olan nüfus yaşlılığı sorununun biz de de başladığını gösteriyor. Aramızdaki fark batılı ülkelerde çok uzun zamanda yavaş gerçekleşen bu durumun bizde hızlı bir şekilde gerçekleşecek olması. Ayrıca batılı ülkeler bu süreçte ekonomik gelişmişliklerini ve kalkınmalarını tamamladıkları için bugün sistemi yürütebiliyor.
Gelişmişliklerine rağmen onların bile bazı sıkıntılar yaşadığı bu durumun bizde çok daha ciddi sorunlar yaratması muhtemel. Bu nedenle ülkenin gerek ekonomik, gerek sosyal ve toplumsal gerekse diğer insani gelişmişlik kriterlerindeki düzeyini hızlı bir şekilde yukarı taşıması gerekiyor. Bu gerçekleştirilemezse içinden çıkılmaz sorunlarla yüz yüze kalma olasılığımız yüksek.