Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından görevine iade edilmeyen bir din görevlisi intihar etti. Peki onu işinden eden büyük kusur neydi? İşe bisikletle gidip gelmek, motosiklete binmek. Yanlış okumadınız, 'kusurları' bunlardı.
Müftülük görevlisinin intiharı haberini okuduğum an, “Bir dakika” dedim.
“Bir dakika, ben bu bisiklet olayını daha önce de gördüm.”
Fotoğraf bugün gibi gözümün önünde…
Bir çocuk, bisikletinin önünde mutlulukla poz veriyor.
Hem de, “Bana bir çocuğun yüzündeki mutluluk ifadesini çizebilir misin” deseniz “Al işte tam da bu” diyeceğim bir gülümseme…
Fotoğraf caminin içinde çekilmiş.
Arkada cübbesiyle bir imam bisikletli çocuğu alkışlıyor.
Muzaffer Çavuş Vakıf Camii’ni imamı Arif Macit…
Tarih 28 Nisan 2022…
Kadir Gecesi düzenlenen bir tören.
16 ay önce çekilmiş yani…
Erzurum Oltu İlçesinde “Haydi çocuklar camiye” kampanyası yapılmış.
Bir nevi cami promosyonu yani…
Yapılan yarışmada en yüksek puanı 5 yaşındaki Eyüp Furkan Yıldırım almış.
İşte törende ona birincilik ödülü veriliyor.
Şimdi sıkı durun, hediye ne?
Bir bisiklet…
Hem de üzeri rengarenk balonlarla süslenmiş bir bisiklet…
Beş yaşındaki Eyüp bisikletinin gidonunu tutmuş, gülümseyerek poz veriyor.
Hepimiz biliriz o ifadeyi…
Bir çocuğun mutluluk ifadesidir o…
Rahmetli İbo’nun “Benim balonlarım var” şarkısının nakaratındaki neşeden hatırlarız bu mutluluğu…
Türkiye’nin doğusundaki bir kasaba çocuğunun keyfidir bu…
Ve aradan 16 ay geçiyor…
Temmuz 2023…
Bu defa Türkiye’nin Batısı’ndayız…
Bir evde yas var…
Kendi halinde bir müftülük görevlisinin evindeki yas bu…
Eşi çocukları ağlıyor.
Evin babası intihar etmiş…
Türkiye Cumhuriyeti inanç tarihinde ilk defa bir din insanı intihar ediyor…
Adı Mehmet Deniz…
Sadece ilk intihar değil; gerisinde bir başka hazin “ilk” daha bırakıyor.
Diyanet işine son vermiş.
Mahkemelere başvurmuş hakkını aramak için…
Almış da…
Ama adaletin verdiği hakkı 2023 yılının Türkiye’sinin Diyanet İşleri vermemiş.
Kendini adaletin de üstünde gören bir Diyanet yani…
Ve bu kendi halinde din insanını çaresizlik dehlizlerinde tek başına, yapayalnız bırakmış.
O artık bir “Issız Adam…”
Şimdi geliyorum meselenin en hüzün ve kaygı verici erici tarafına…
İntihar nedeni….
“Hayat tarzı…”
Evet yanlış işitmediniz…
Hayat tarzı…
Neymiş o hayat tarzı derseniz…
Alkol mü…Kumar mı…Kötü alışkanlıklar mı…Hırsızlık, yolsuzluk, çocuk tecavüzü, tacizi mi…
Hayır….
Camiye bisikletle gidip gelmek…
Daha da beteri motosiklete binmek…
Ve en vahimi…
Cüppe giymemek…
Evet hepimizi birleştirmesi, hepimize şefkatla bakması gereken Diyanet İşleri’nin kendi çalışanına layık gördüğü hayat tarzına, onun çizdiği “Ahlaka en mugayır” şeyi yapmış.
Cami’ye son model Mercedes Maybach’la gelmek sevap,
Ama…Bisiklete binmek mi…
Asla…
İyi de insana sormazlar mı…
Madem ülkenin Batısında bisiklete binmek ahlaka mugayır bir davranış da; Doğusunda bir kasabada niye ödül olarak verilecek bir nesne oluyor…
Madem ki bisiklet bir ahlaksızlık aracı, niye o aracı 5 yaşındaki bir çocuğun altına veriyorsunuz…
Yoksa ülkemiz çok hukukluktan önce çok ahlaklılık rejimine mi geçti…
Batı’da ahlaksız kabul edilen bir hayat tarzı, Doğuda ödüllük oluyor…
Öyle mi?
Biraz mantık yahu…
Bisiklet şu an dünyada çevreyi en az kirleten ulaşım aracı olarak teşvik ediliyor.
Girin Google’a bisiklet üzerinde binlerce rahip, din insanı fotoğrafı var, onlara bir bakın.
Alın birini de ben paylaşayım birini burada…
Yetmiş altı yaşımdayım, ülkemde Diyanet İşleri Başkanlığının hiç bu kadar tartışmalı bir kurum haline geldiğini görmedim.
Şefkatlı insanlar tarafından yönetilirdi o yüce kurum hep…
O insanlar hep güven verdi bize…
Şimdi ise kendi çalışanına karşı bile hoyrat ve şefkatsız bir kurum haline geldi.
Bir imamımız, camiye alkolle girdiler yalanına ortak olmadığı için, eşi ve kendisi, kanser tedavisinin ortasında sürgüne gönderildi, hayatı zehir edildi.
Şimdi bir başka vaızımız intihar ediyor…
Yok mudur İslam’da bu insanla empati kuracak bir şevkat duygusu…
Ve son cümle…
Şimdi Erzurum’da ödül verdiğiniz o 5 yaşındaki çocuğa ne diyeceksiniz?
Bisiklete binme, ahlaksız olursun mu…
Bir o kaldı zaten…
Onu da yapın ve çocuklarımızın yüzündeki son tebessümü de yok edin…
23 Kasım 2024 - Hadise’nin yeni şarkısıyla gelen eski Türkiye özlemi: ‘Biz bizeydik nostaljisi’
22 Kasım 2024 - Ufuk Uras’a sordum: Devlet beye o soruyu sordun mu?
20 Kasım 2024 - Son anket: Türk halkı böyle bir Milli Eğitim Bakanı istemiyor
19 Kasım 2024 - Yılın son profil analizi: Hakan Fidan’a elini veren kaç parmağını kaybeder?
17 Kasım 2024 - İşte o ünlü adamın aynı anda idare ettiği altı kadının isimleri