Araştırmacı mizah yazarınız, tuhaf mizah anlayışını bir site komşusu üzerinde denemeye, doktorun ona giydirdiği holter yeleğini canlı bomba yeleği olarak takdim etmeye karar vermiş.
Kaç gün daha benim varlığıma katlanmak zorunda kalacağı konusunda artık kendisini rahatlatacak bir netlik isteyen eşimin zoruyla bir de kalp doktoruna gittim ve o da bana ölçümler için Holter taktı. bu küçük aleti üstümde taşıyabilmem için bir çok kablo bağlantısı yaptılar ve bir tül yelek de giydirdiler.
eve döndükten sonra üzerimdeki kablolar ile oynamak isteyen kedileri kovduktan sonra sıra köpekleri çıkarmaya geldi.
onları gezdirirken bir süredir benim hayli sinirimi bozmaya başlayan sitedeki komuşumu bahçede gördüm.
O her zaman olduğu gibi olmadık yerlerden kendisine mikro mutluluklar çıkararak dolaşıyordu. üzerine köpek işemiş olsa da çiçekler, böcekler ve havadaki bulut bile onun için bir mutluluk kaynağıydı.
bence bu kadını üzmenin imkanı yoktu.
Türkiye’de bugün bir insanın yaşamından bu kadar tatmin olabilmiş olması gerçekten de şaşırtıcıydı.
Onun kocasına hiç rastlamamıştım, büyük ihtimalle adamcağız hayatta değildi artık, çünkü bu kadar mululuk ve sevgi verebilen bir kadına tahammül edebilmek bir normal erkek için mümkün olmamalıydı.
Bu kadın Tibet’e gitseydi Dalai Lama bile ondan aldığı pozitif enerjiden boğulabilirdi.
Birbirine ölümüne düşman olan iki ülke arasında o arabulucu olsaydı iki ülke arabulucunun abartılı sevgi ve sakinlik saldırısından bıkıp bir an önce barış anlaşmasını yaparlardı.
Kadını sitede ilk tanıdığımda bu ne tür sakinleştirici aldı da acaba bu hala gelebildi diye düşündüğümü hatırlıyorum. Sonra onu tanıyanlar hiç bir hap almadığını doğal halinin böyle olduğunu anlattıklarında onunla ben evli olsaydım mutlaka bugüne kadar onu çoktan öldürürdüm diye düşündüğümü hatırlıyorum.
Bence kadın dediğin sadece mutluluk vermeyecek biraz gerginlik ve stres de yaratacak ki hayat ilginç olsun biraz. Belki de ben eşim Rana ile hayatımda stres ve gerginlik hiç eksik olmadığından bunca yıldır mutlu yaşıyor da olabilirim.
Sitedeki komşum kadının hayatına yeni bir denge getirmek zorundaydım artık çünkü onun sevecenliği ve mutluluğu artık tahammül sınırımı çoktan aşmıştı.
Tam o anda aklıma bir fikir geldi ve bunu uygulamaya koyuldum.
Kadını kolladım, evine gitme kararı verince aynı apartmanda değişik katlarda oturduğumuzdan aynı asansöre bindik.
o bana ancak bir New Age müzikalinde olabilcek kadar sıcak ve müzikal sesiyle ‘Nasılsınız’ dedi.
ben iyiyim siz nasılsınız diyecek yerde ona ‘siz beni tanıdığınızı sanıyorsunuz ama yanılıyorsunuz. ben artık değiştim. bu günahkar insanların yaşadığı siteye bir ders vereceğim. ve buna bugün şu içinde bulunduğumuz, günahkarları her gün evlerine taşıyan bu asansörü, bizimle birlikte havaya uçurarak başlayacağım’ diyerek üstümdeki tişörtü kaldırdım ve kadına vücuduma bağlı holter kablolarını gösterdim.
şaka yaptığıma kendini inandırmak da istiyor olabilirdi ama kadının bu yaşadığı travmadan sonra insanları bu kadar çok sevemeyeceği de nihayet belli olmaya başlamıştı.
Bu sitedeki bütün kafirler ölecek dedim kendimi patlatmayı asansör yerine daha kalabalığın olduğu sosyal alanda gerçekleştirmeye karar verdiğimi söyledim ona. Kadın asansörden inerken bana hem canını şimdilik bağışladığım için müteşekkir bir ifadeyle bakıyordu hem de belki de hayatında ilk kez birisinden gerçekten nefret de etmeyi de başlamıştı.
ben bu mutluluk ve global sevgi yumağı kadını en sonunda benden ve belki de tüm insanlıktan nefret ettirmekle amacıma ulaşmış halde eve gitim ve üstümdeki holter ile ve elimde doktor raporumla kadının çağıracağı kesin olan güvenliğin gelmesini beklemeye başladım.
Beklerken üzerimde müthiş bir tatmin sakinliği vardı.