Seçimi yine kaybetmek için çok uğraşan CHP’ye eğer fikrini değiştirirse diye bir taktik önerisi

13 Ocak 2024

Benim ayrıca söylememe gerek yoktu, siz de görüyor olmalısınız ki CHP yönetiminin Kemal Kılıçdaroğlu döneminde belirgin olan seçimi illa da AKP’ye verme arzusu eski başkanın klonu olan Özgür Özel döneminde de sürüyor.

Bu ülkede insan mutluluğu merkezli hayat kalitesini gözeten çağdaş modern bir yönetim arzulayan her insanın içini acıtan bir süreç bu. 

CHP yönetimi bu tavrını sürdürürse İstanbul ve hatta İzmir belediye başkanlıklarının kaybedilmesi riski maalesef var.

Bunun olmaması için CHP’nin sadece bazı başarı hikayelerini bunları zaten hissetmekte olan halkımıza anlatması gerekiyor.

Ama göründüğü kadarıyla CHP kendini anlatacak yerde özellikle İstanbul için sadece Kürt oylarının peşinde koşmayı ve partinin içinde kişilik çatışmalarına girmeyi tercih ediyor gibi. bir de başarı hikayelerini kendi eliyle yıkmakla meşguller.

***

Türkiye’yi modern, demokrat görmek isteyen hepimizin özel önem vermesi gereken CHP’nin nerdeyse siyaseten intihar etmek için çalışmasını kabullenmek yerine biraz kafamızı çalıştırıp partinin kendini soktuğu kısır döngülerden basıl çıkacağını düşünme sürecine katkıda bulunmalıyız.

***

Ben bugün bir yazar olarak üstüme düşeni yapmak amacıyla bazı basit  önerilerde bulunacağım.

CHP yönetiminin yerel yönetimlerde neler yapılabileceğini insanlara göstermek için elinde Eskişehir gibi muhteşem bir örnek var.

Yılmaz Büyükerşen Eskişehir’de yaşayanların mutluluğunu, hayat standardını yükseltmeyi öne alan belediyecilik anlayışı ile şehirde harikalar yarattı ve dünyanın konuştuğu ve örnek aldığı belediyecilik çalışmasını gerçekleştirdi.

Operasını, balesini, parklarını, su alanlarındaki faaliyetleri, engelli vatandaşlara sunulan şehirde yaşama kolaylıklarını tek tek anlatmayacağım. Ama bunu CHP rahatlıkla yapabilir ve aynı hayatı kendi yaşadıkları şehirlerde de özleyen CHP’li ve AKP’li insanlara örneklerle gelecek sunabilir.

***

CHP yönetimi bunu yapacak yerde Eskişehir başkan adayını  açıklamayı önceki güne kadar erteledi.

hepimizin ortak gururu olması gereken Yılmaz Büyükerşen ile parti yönetiminin uzun pazarlık yapmış olması gerekiyor. Yılmaz bey bunca emek verdiği, onca güzellikler yarattığı şehrinin kazanmış olduklarını kaybettirmeyi doğal olarak  istemiyor.

İşine geldiğinde gençlik fetişinin arkasına sığınan parti  yönetimi ileri yaşını gerekçe göstererek Yılmaz beyin  tekrardan aday olmasını istemiyordu.

açıkçası ben bu ileri yaş gerekçesini anlayamıyorum.

Eğer yılmaz bey şehirdeki  yeni kanalizasyon inşaatlarında bizzat yerin altına inip çalışmayacaksa veya park bahçe işlerinde yine bizzat emek vermeyecekse onun ileri yaşının belediye başkanlığı için ne tür bir engel oluşturabileceğini anlamak mümkün değil.

Bence son derece şuursuz olan CHP yönetimi Yılmaz beyin yıllardır başardıklarını sahiplenip anlatacak yerde onun yaşını tartışmaya açtı. heykelini dikmesi gereken bir insanı da kırabildi.

***

sonunda Yılmaz beyin de işaret ettiği Ayşe Ünlüce aday ilan edildi.

Şunu gayet tabii ki ki anlıyorum; Yılmaz bey de şehirde yapılanlara sahip çıkılması için kendi yerine yetiştirdiği bir ismi önermiş ve desteklemiş olabilir. burada asıl tartışmak istediğim bu değil. Onun  bu onurlu tavrını gayet tabii ki anlıyorum. ama Parti yönetiminin aslında herkesin övünmesi gereken bir büyük belediye başkanının sadece yaşını düşünmekle yetinmesini hem ayıplıyor hem de kınıyorum.

***

CHP yönetiminin insanların hayatlarına sunabileceklerini anlatmak için Eskişehir dışında başka örnekleri de var.

Örneğin İstanbul Ticaret Odasının (İTO) yaptırdığı ve İstanbul Üniversitesi  yayınında da verilen  İstanbul’da 39 ilçeyi karşılaştıran yaşam kalitesi endeksi de elde bulunuyor.

endekse göre yaşam kalitesi en yüksek ilçeler listesinin ilk beş sırasında Kadıköy, Beşiktaş, Bakırköy ve Şişli bulunuyor.

bu ilçelerin ortak özelliği hepsinin CHP’li başkanlara sahip olması.

yine endekse göre İstanbul’da yaşam kalitesinin en düşük olduğu ilçeler Gaziosmanpaşa, Esenler, Sultanbeyli, Sultangazi ve Arnavutköy ilçeleri.

bunların ortak noktası da AKPli belediye başkanlarına sahip olmaları.

bunu kullanmak istemezseniz yerine iktidarın yaptırdığı çalışma da var. Sanayi ve teknoloji bakanlığının ilçelerin sosyo-ekonomik gelişmişliği araştırmasında da CHP’li belediyeler sıralamanın ön sırasında görülüyor.

bunun dışında elde bilimsel veri olmasa da hayatımızdan bilmekteyiz ki AKPli başkanlara sahip ilçelerde yaşayan gençler biraz hayatlarını yaşamak, biraz gençliklerini hissetmek veya biraz nefes almak istediklerinde ilçelerinin dışına çıkıp CHP’li belediyelerin bulunduğu ilçelere gidiyor. Bunun alternatifi de yurt dışına kaçmak.

***

bütün bunlara sahip çıkan bir seçim çalışması oluşturacak yerde CHP kendisinden öç almak ve intihar etmek ister gibi çalışıyor

Bakın bugüne kadar CHP İzmir belediye başkan adayının kim olacağı açıklanamadı. CHP’de başarı cezasız bırakılmadığından Seferhisar belediye başkanlığında ona hayat kalitesi yüksekliğini gösteren ‘ yavaş şehir’ ödülünü kazandıran Tunç Soyer’in başarılarını anlatacak yerde onu da silmeye uğraşıyor gibi.

açıkçası ben CHP’deki seçimi kaybetme arzusunun kolay sona ereceğini hiç sanmasam da bugün bir umut düşüncelerimi aktarayım dedim yine de.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.