Düşmanlıktan ‘kapsamlı stratejik ortaklığa’: Biden, Vietnam ziyaretinden mutlu döndü
Bu sene biraz daha cesaretli olun derim. En iyi zamanı beklemek diye bir şey yok, unutmayın. Bu yazıyı okuduğunuz an düşünmek, planlamak ve büyük kararlar almaya başlamak için en iyi zaman.
Büyük kararlar vermek ve büyük değişiklikler yapmak için uygun rüzgarı ya da olumlu ekonomik koşulları beklemek gibi nerdeyse hiç olmayan ve olmayacak hayallere kapılma fikrinden uzaklaşarak başlayalım.
Büyük bir kitlenin olmaz dediği zamanlar, tutmaz dediği işler, iki aya batar dediği girişimler ve kimse gitmez dediği ülkelere gidenlerin hikayeleri fark yaratan ve iz bırakan hikayeler olmaya devam edecek.
Kendi hayatını ve başkalarının hayatını değiştirecek tek bir faktör var; cesur ve büyük kararlar verebilmek. Başkalarının yapmadığı, yapamadığı, yapmaktan korktuğu işlere girmek. Sonra pişman olmamak için, şimdi yapmak en doğru zaman.
Hayatımızda bazen fırsatlar önümüze geliyor, bazen de biz onları arayıp buluyoruz. Büyük kararları vermeden önce sahip olmamız gereken veya değiştirmemiz gereken özelliklerimiz var.
Kariyerimde bazen çok cesur davranırken bazen muhafazakar ya da çok duygusal aldığım kararlar oldu. İçinde hayatımı değiştiren kararlar olduğu gibi pişman olduğum kararlarım da var.
Hayatımı değiştiren en önemli ve büyük karar yurtdışında çalışma kararımdır. Üstelik kimse gitmezken gidip tüm değişimi ve gelişimi gözlemleme, hatta değişimin parçası hissetme zevkini yaşadığım 11 yıllık Moskova deneyimi. İş dünyasında yurt dışında çalışma deneyimi geçirmiş insanların fark yarattığını gözlemliyorum. Hatta ben de onlarla daha iyi anlaşıyorum. Bakış açıları, insana yaklaşımları ve farklı fikirlere toleranslı yaklaşımları öne çıkan özellikleri oluyor.
Yurtdışında yaşamanın hem güzel hem zor yanları vardır. Ya da gidene kadar zor, gidince iyi gelen yönleri.
Kurumsaldaysanız ve expat olarak gittiyseniz ev, okul ve maaş iyileştirmeleri çok cazip gelir. Özellikle global şirketler ile giderseniz, siz gitmeden vize işlemleriniz başlatılmış, ev listesi çıkarılmış, hatta çocuklarınıza okul için danışman bile ayarlanmış olabilir. Amaç size ve ailenize iyi bir başlangıç yaptırmak ve işe hızlı ve pozitif başlamanızı sağlamaktır. Türk şirketleri ile gittiğinizde sizden önce gidenlerin rehberliği ile yolunuzu bulur ve sizden sonra geleceklerle deneyimlerinizi paylaşmaya devam edersiniz.
Ama iş bulmadan veya iş kurmak için giderseniz daha tedbirli olmakta ve daha iyi hesap yapmakta fayda var. Aldığınız risk daha yüksek ama getirisi de daha yüksek olabilir. Başta biraz eziyet ve sefalet çekmeye hazır olmakta fayda var.
11 yılın ardından çocukları aile büyükleri ve geleneklerimiz ile daha yakınlaştırmak için dönme kararı verdiğimizde karşıma çıkan bazı iş fırsatlarını reddetmiştik. İşte onlardan biri, aklımda kalan en önemlisi Asya’da çalışma hayalimi gerçekleştirecek ve çok iyi bildiğim bir sektörde ve çok güzel bir ülkede Vietnam’da iş yapma fırsatıydı. Yine sevdiğim ve yıllardır çalıştığım şirkette yeni bir işe başlamak ve biraz da konfor alanımdan çıkmamak için reddettiğim bir iş olmuştu.
Üstelik çalışma hayatımda özellikle yurt dışında çalıştığım dönemlerde iş dışında en iyi arkadaşlarım Kore, Japon ve Taylandlı olmasına rağmen. Üstelik ülkenin yapısı ve kültürü kadar mutfağı da seçim kriterlerim arasında ilk beşte olduğu halde ve Asya mutfağını, Avrupa ve Amerika’ya tercih etmeme rağmen.
Yine daha sonra bildiğim ve sevdiğim işi yaparken, aynı işi ve konuyu yapmaktan vazgeçip, kendi işimi kurma ve yapmayı istediğim işleri yapmalıyım kararı verdim. Sektörden birçok arkadaşım bu kararımı şaşırarak izliyor. Hatta bazılarının benim seçtiğim yolun işe yaraması durumunda bu kararı vermek istediklerini de görüyorum. Çok iyi bildiğimiz bir işi bırakıp, başka işi yapmak zor ve başarısızlık riski bizi durduruyor. Bazen de itibar kaybı yaşayacağımız düşüncesi emekli amiral sendromuna neden olabiliyor.
Sırf bu yüzden iş hayatında en üst pozisyonda bile çalışırken, organizasyondaki her kademe arkadaşla ve iş dünyası dışında başka iş ve konularda üreten insanlarla da iletişimde olun. Çevrenizi değişik insanlardan seçin. Onlardan öğrenecekleriniz ve onlara verecekleriniz çok daha değerli olacaktır.
Bir süre sonra en iyi 50 listelerine girmek, en iyi kampanya ödülü almak, en çok çimento satan şirket olmak ve sadece LinkedIn postlarınıza bunları koymak yetmemeli. İş hayatınız bittiğinde elinizde ve kafanızda sonraki postu bulmakta zorlanabilirsiniz.
Yaşınız kaç olursa olsun, LinkedIn’i iyi kullanın. Bu dönemin en güvenilen ve en iyi bilgi alacağınız sosyal medyası. Sadece takipçi olarak değil ya da sadece şirket haberlerini repost ettiğimiz bir araç olarak değil. İçerik ürettiğimiz, beğendiğimiz postların altına yorum yazdığımız, ilgilendiğimiz konuları ve kişileri takip ettiğimiz, ilham aldığımız bir medya olarak.
Sözün özü bu sene biraz daha cesaretli olun derim. En iyi zamanı beklemek diye bir şey yok, unutmayın. Bu yazıyı okuduğunuz an, düşünmek, planlamak, ve büyük kararlar almaya başlamak için en iyi zaman.
Hatta şu an, sizin dışınızda ve sizin için olumlu ya da olumsuz bazı kararlar alınıyor bile olabilir. Siz o riski almazsanız, kimse sizin için almaz.
İşte geçmişten gelen ve yeni kazanılan deneyimlerle bazı öneriler;
1- Girişimci ol, ve bence herkes girişimci olabilir.
Alınacak kararlar içinde en zoru ama ödülü en yüksek karar. İyi bir fikrin var ve alıcısı olduğunu düşünüyorsan, iş hayatında kalsan da fikrini çalışmaya başla ve pişir. Çoğumuz iş hayatında müdürlerimizden ve üstlerimizden daha akıllı olduğumuzu ve potansiyelimizin yeterince kullanılmadığından şikayet etmedik mi? O zaman, kendi fikrin için düşünmeye ve üzerine çalışmaya başlamak iyidir.
2- Konfor alanından çık, kanatlarınla uç.
Ailenin işinde çalışıyorsan, kendi işini düşle. Sevmediğin ve acı çektiğin bir işteysen, yeni iş ara. Sevdiğin işi bul. İşini kur.
Kendini zorlamaya başla. En iyi geliştiğini hissettiğin anlar, başkasının değil kendi iradenle en iyi bildiğin alan, iş, disiplin ya da coğrafya dışına çıkmaya cesaret ettiğin anlardır. Çoğu zaman kendi kendine şunu söylediğini duyacaksın; bunca sene bunu denemeyerek boşuna zaman kaybetmişim. Keşke daha önce deneseydim. Burada biraz sabır ve pozitif kalma hali gerekli.
3- Akıllı ve iyi insanlardan oluşan bir network kur.
Merak ettiğin konuları öğrenmeye başla. Sadece sektörden veya işte işine yarayacak stratejik ilişkiler değil, kendini geliştirmek ve ileride belki de işin olacak konuları öğrenmeye başla. O işleri yapan insanlarla ilişkiler başlat. Yeni fırsatlar ve yeni dünyalar, yeni insanlarla açılıyor. Bu fırsatları kaçırma.
4- İyi koç ve mentorlarla etrafını çevir.
Özellikle çok güvendiğin iş dışı olması tercih sebebim olur bir mentor yolculuğunda yanında olsun. Güven ve saygıya dayalı bir başlangıçtan sonra ileride dostluk ve sevgiye dönüşecek bir arkadaştan bahsediyorum. İyi bir koç veya mentor senin hayatını, kariyerini değiştirebiliyor. 2005’te ilk genel müdür olduğumda çalıştığım ilk koçum, şimdi en iyi arkadaşlarımdan biri. İyi kötü anlarımızda birbirimizi ararız, birbirimize iş paslarız.
5- LinkedIn’i sev ve kullan.
Hem öğrenmek hem de araklamak için en iyi mecra. Sadece iş bulmak veya şirket aramak için değil, iyi fikir ve iyi yazarları takip etmek için kullan. Kendine konuşacağın alanı seç, o konuda yazan insanları tara. Onları bul onların kimi takip ettiğine bak. Onları takibe al. Yorum yaz, alkış koy. Küçük küçük yazmaya başla, sonra haftada ikiye çıkar.
6- Kendine iyi yatırımlar yap.
Ev, araba veya yazlıktan bahsetmiyorum. Merak ettiğin ya da dünyadaki değişimi takip ermeye başla. Konuyla ilgili podcast dinle, kitaplar oku, uzmanları takip et. Yeni yetenekler geliştir, bilmediğin alanlara zıpla. Fotografçılık öğren, mantarlar konusunda uzmanlaş veya AI konusunda eğitimler al. Bu konuda iyi olan arkadaşların olsun. Önce sevdiğin ve keyif aldığın alanları keşfet ve öğren.
7- Sosyal konular için çalış.
Zamanının bir kısmını sivil toplum alanı için ayır. İşten ve dünyadan alamadığın keyfi, burada alacaksın. Garanti veririm. Kısa dönemli bakma, bir koşuda şunun için koştum gibi değil de sürekli ve gönüllü olduğun işlerden bahsediyorum.
8- Kendin ol ve kendi özgün hikayeni yaz.
En önemlisini en sona yazmış olabilirim. Hepimizin kendine özgü, başka ve değerli hikayeleri var. Bu konu üzerine düşün ve notlar al. Kendini nasıl anlatıyorsun tasarla. Otantik ve sana has olmasına dikkat et. Şirket değerleri gibi başlıklar ve maddeler bize çok geçmiyor. Çok dürüstüm, çok adilim, takım oyuncusuyum gibi mesela. Aksini söyleyeni duydun mu?
Bugün yeni kararlar ve risk almak için hava durumu uygun.
19 Aralık 2024 - Başla-ma-mak için ne çok sebebimiz var?
16 Aralık 2024 - Böyle geleceksen bana gelme 2025!
12 Aralık 2024 - Zorunda mıyım?
9 Aralık 2024 - İşimizi sizden mi öğreneceğiz gençler?
5 Aralık 2024 - Orta yaş bunalımı ve bitmeyen kariyer kaygımız
Tuğrul Ağırbaş Kimdir?
30 yılı aşkın süre ile Türkiye, Rusya ve CIS ülkelerinde FMCG alanında değişik görevler alan Tuğrul Ağırbaş, son 20 yıldır Efes’in global marka olma, satınalma ve birleşme projeleri ve yeni pazarlara giriş işlerini yürüten ekipte, büyüme odaklı projelere liderlik yapmıştır.
Pertevniyal Lisesi ve İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu olan Tuğrul Ağırbaş öğrenim hayatı boyunca Kapalıçarşı’da değişik alanlarda çalışarak, ticareti ve tüketici davranışlarını öğrenme şansına sahip oldu.
İş hayatına 1990 yılına Anadolu Efes’te Pazarlama uzmanı olarak başlayan Ağırbaş, sırasıyla Proje Geliştirme, Satış ve Pazarlama’da görev aldıktan sonra, son olarak da değişik ülkelerde 16 yıl boyunca Genel Müdürlük görevlerini sürdürdü.
Anadolu Efes’in Rusya operayonunu 10 yıl boyunca yönetti ve dünyanın en büyük bira pazarlarından biri olan Rusya’da satınalma ve birleşmelerle firma pazar payını ikinciliğe taşıyan ekibe liderlik yaptı. Türkiye,Rusya ve çalıştığı diğer ülkelerde büyüme odağıyla çok sayıda yeniliği ve markayı tüketicisiyle buluşturdu.
Efes Türkiye Genel Müdürlük görevini yürüttüğü dönemde ise, marka ve kurumun topluma katkısını büyütme amaçlı, pazarı büyütmeye yönelik, bira kültürü oluşturma ve inovasyon, kültür, sanat, turizm ve spor alanında çok sayıda projeye öncülük etmiş ve tüm paydaşlara katkı sağlayan stratejileri hayata geçirmiştir.
İnovasyon ve yeni ürünlerin hem hızını artırma hem de etkisini büyütme amaçlı, inovasyon ve kurum içi girişimcilik çalışmalarını yapılandırarak ve ekosistemdeki çok sayıda girişimle işbirliği kurarak, Efes’in Start-Up dostu şirket olması yönünde çalışmalara öncülük etmiştir.
Halen çalışmalarını yurtiçi ve yurtdışı şirket ve girişimlere danışmanlık ve üst düzey yöneticilere koçluk yaparak sürdürmekte olan Ağırbaş, Türkiye’de kurumsal şirketlerin, girişimci kurumlara dönüşmesi vizyonu ile 2018’de kurulan ‘ Girişimci Kurumlar Platformu’nun danışma kurulu üyesi ve başkanıdır.
2022 sonunda, ortağı Zeynep Kurmuş ile birlikte, 40+ yaş ve kurumsal deneyimi olanlar için, birikmiş deneyim ve tecrübelerin yeni işlere ve girişimlere dönüşmesini sağlayan, üretim ve paketleme kampı Genwise girişimini hayata geçirmiştir.
Köylerde, çocuktan başlayarak tüm topluma yayılacak yenilikçi bir eğitim anlayışını hayata geçirmek için 2016’da kurulan Köy Okulları Değişim Ağı- KODA’nın yönetim kurulunda görev almaktadır.