100 yaşını sağlık ve mutlulukla deviren insanların tükettiği besinler önümüzdeki yıl sadece ayrıcalıklı küçük bir grubun değil geniş kitlelerin mutfağında olacak.
Uzun ömrün reçetesiyle ilgili görüşümün berraklaşmasını Prof. Dr. Elvan Böke’ye borçluyum. Bu yılın başında Diken için yaptığımız söyleşide “Uzun ömrün sırrı hiç değişmedi” demişti: “Yaşlanmayı ne önlüyor diye tüm literatüre baktığımız zaman kanıtlanmış üç faktör var: İyi beslenmek, iyi uyumak ve egzersiz yapmak. Bunları anneannem de söylerdi büyük ihtimalle. Üçünün haricinde yapılan şeylerin hiçbiri ciddi fark yaratmadı. Hiçbiri istatistiksel olarak ciddi bir yaşam uzamasına yol açmadı.”
Ebedi gençlik peşindeki şirketlerin, akademisyenlerin üzerinde kurduğu ticari baskının dışında kalmayı becerip sadece bilimle uğraştığı için Elvan Böke‘nin sözlerini güvenilir buldum. O günden beri mucize yaratan gençlik iksiri haberlerini çok ciddiye alamıyorum.
Madem mucize yok, uyku ve egzersizde de çok fazla varyasyon yok, o zaman geriye kaldı beslenme.
Artık bütün beslenme trendlerinin yönü sağlıklı yaşamı gösteriyor. Doğal ve yerel malzeme tercihi, daha az şeker tüketimi, bağırsak sağlığını korumak için probiyotik yiyeceklere yönelim bunlardan sadece birkaçı.
2024’te daha spesifik bir sağlıklı beslenme trendini konuşacağız. Bu kez nokta atışı yaparak, bir asırı sağlık ve mutlulukla aşan Mavi Bölge’lerdeki insanlar gibi yiyip içeceğiz. En azından buna niyet edeceğiz.
Dünyada insanların ortalamadan daha uzun yaşadığı beş bölge var, buralara Mavi Bölge (Blue Zone) deniyor: Akdeniz’in ortasındaki Sardunya Adası’nın Nuoro bölgesi, Japonya’nın güneyindeki adalar kümesi Okinawa, Orta Amerika’da Kosta Rika’daki Nikoya Yarımadası, Güney Kaliforniya’daki Loma Linda şehri ve hemen yanıbaşımızdaki Yunanistan’ın İkaria adası.
Bu yıl Netflix’te yayınlanan ‘Mavi Bölgelerin Sırları: 100 Yıl Yaşamak’ adlı belgeselde yazar Dan Buettner, beş bölgeyi ziyaret edip uzun ömrün kodlarını deşifre etmişti.
Çoğu Silikon Vadisi’nden çıkan teknoloji milyarderlerinin gözünü ölümsüzlüğe dikmesine bakılırsa çoğu 100 yaşına kadar yaşamayı “cepte” sayıyor. Mavi Bölge usulü beslenme onlara hiç yabancı değil.
Mavi bölgelerdeki insanlar sentetik katkı maddesi içermeyen işlenmemiş gıdalarla besleniyor. Günün son öğününü mümkün olduğunca erken ve az tüketiyor.
Bol miktarda taze meyve sebze, lifli tahıllar, fasulye ve diğer baklagiller, tohumlar, sağlıklı yağlar, fındık, pazı, ıspanak lahana gibi koyu yapraklı yeşillikler, balık, ara sıra yumurta, sınırlı miktarda keçi ya da koyun sütü ve süt ürünleri, ayda en fazla bir kere kırmızı et, tavuk, işlenmemiş ekmek. İşte Mavi Bölge diyetinin temelleri bu besinlere dayanıyor.
Tabii bölgeler arasında farklar var. Akdeniz’de başka Japonya’da başka balık tüketiliyor. Meyve çeşitleri Kaliforniya’da farklı Yunanistan’da farklı oluyor.
İçki tüketimi bir ya da iki kadeh şarapla sınırlı, şeker ve tatlı kutlamadan kutlamaya tüketiliyor çünkü meyvenin tadı neyimize yetmiyor.
Aslına bakılırsa bunların hiçbiri yeni değil, tam tersine insanlar binlerce yıldır böyle besleniyor. Sağlıklı beslenme konusunu önemseyen varlıklı kesim ömür uzatan bu gıdaları yıllardır tüketiyor.
Ancak sağlıklı ve doğal gıdaya ulaşmanın her geçen gün pahalılaştığı dünyada şimdi tarladan ya da ağaç dalından olmasa bile marketin donmuş gıda reyonundan bu gıdalara ulaşmak mümkün olacak.
The Blue Zones Kitchen adlı ABD’li firma geçen Eylül ayında Pensilvanya’da yapılan Expo East’te ömür uzatan dondurulmuş yemeklerini tanıttı. Yağsız protein ve tam tahıl içeren bitki bazlı dondurulmuş yemekler beş farklı bölgenin kendine has malzemelerinden yapılmış seçeneklerden oluşuyor.
Dünya çoklu kriz döneminden geçiyor. Size de öyle oluyor mu, ben bazen sabah kalkıp “Allah allah bugün de kıyamet kopmamış” diye şaşırıyorum. Buna rağmen yaşamaya devam ediyoruz. Hem de geçmişe kıyasla daha sağlıklı ve uzun. Bunu devam ettirmek için bireysel gayret gösteriyoruz.
Uzun ömür için inisiyatif almamızın bir nedeni daha var.
Trendwatching.com’a göre pandemiden sonra insanların kamu sağlığı hizmetlerine olan inancı azaldı. Dünyadaki tüketicilerin yüzde 51’i artık sağlık sorunlarını gidermek için çeşitli iyi beslenmeyi çözüm olarak görüyor.
Blue Zones Kitchen muhtemelen ulaşılabilir ömür uzatan gıda işine giren tek firma olmayacak.