Ürküten ‘karot’ sonucu: Beton kalitesi olması gerekenin yarısı
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından ortaya çıkan yüzlerce ton moloz, bölge halkı için tehdit oluşturmaya devam ediyor. Hatay'ın Samandağ ilçesinde yaşayan depremzedeler de, molozların çadırkentlerine yakın alanlara dökülmesine tepki göstererek kamyonların önünü kesti.
Samandağ halkı, “Çocuklarımızın geleceğiyle oynanmasını istemiyoruz. Daha cenazelerimizi gömememişken bizi diri diri gömmeye çalışıyorlar” diyerek molozların çadır kentten uzağa dökülmesini istedi.
10Haber’e konuşan Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Temel Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Sedat Gündoğdu da, depremzedelerin taleplerinin insan sağlığı açısından kritik önemde olduğunu belirtti.
Molozdaki beton ve plastik parçaları ile boyaların oluşturduğu tozlu ortamın insan sağlığı açısından oldukça riskli olduğunun altını çizip “Molozlar, dökülebilecek en kötü yere dökülüyor” diyen Gündoğdu, bu işlemin gerekli tedbirler alınmadan yapılmasını da “Tamamen kötü görüntü ortadan kalksın diye yapılmış bir organizasyon” diye yorumladı.
Dr. Gündoğdu, Samandağ’da belirlenen döküm yerinin normalde ‘sulak alan’ olduğuna da dikkat çekip tüm canlıların sağlığı için molozların bölgeden uzaklaştırılması ve kapsamlı bir ayrıştırma yapılması gerektiğini vurguladı.
Sözkonusu yerin sulak alan olması nedeniyle kimyasalların denize karışabileceğine işaret eden Gündoğdu, “Ayrıca kuşlar ve her yıl sahile gelen binlerce kaplumbağa da etkilenecek” diye konuştu.
Gündoğdu, belediyenin moloz dökülen alanı daha önceden de atık dökme alanı olarak kullandığını hatırlatıp “Belediyenin sulak alanı kurutma niyetinde olduğuna dair iddialar duyuyoruz” dedi.
Gündoğdu, 11 Eylül saldırıları, 2011’deki Japonya depremi ve diğer birçok afetin ardından molozlardaki tozlardan etkilenen insanların akciğer hastalıklarına yakalandığını ve bir kısmının bu nedenle hayatını kaybettiğini de anımsattı.