Özel’den DEM’e açık eleştiri: ‘İktidara kaybettirme stratejisinden vazgeçti’
Konda ve PanaromaTR'nin Mart ayı araştırmalarında Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun 5 ila 6 puan önünde. Cumhur İttifakı'nın oyları da Millet İttifakı'ndan 6-9 puan daha fazla. Her iki araştırma da, sadece ücret ödeyen abonelerine gönderilen ve kamuoyuyla hiç paylaşılmayan araştırmalar.
Yapılan son araştırmalar, Tayyip Erdoğan ve Ak Parti’nin 20 yıllık iktidarın ardından bir beş yıl daha iktidarda kalmaya daha yakın taraf olduğunu söylüyor.
Sadece oldukça yüksek aylık ücret ödeyen abonelerine gönderilen iki saygın araştırmadan biri olan Konda’nın 4-5 Mart tarihlerinde tam da Meral Akşener’in masadan kalktığı hafta sonunda yaptığı araştırmada Cumhurbaşkanlığı seçiminde Tayyip Erdoğan yüzde 40, Kemal Kılıçdaroğlu ise yüzde 34 oy alıyor gözüküyor. Araştırmada yüzde 26’lık bir kitle kararsız veya oy vermeyecek kategorisinde. 10 Haber’in görme fırsatı bulduğu Konda’nın araştırmasında Cumhurbaşkanı adayı olarak Muharrem İnce sorulmamış, o yüzden bu konuda bir veri yok.
Oldukça yüksek ücret ödeyen aboneler için hazırlanan bir başka araştırma olan PanaromaTR’de ise Tayyip Erdoğan’ın oyu kararsızlar dağıtıldığında yüzde 41,2; Kemal Kılıçdaroğlu’nun oyu ise yine kararsızlar dağıtıldığında yüzde 36,7 gözüküyor. Bu ankette Muharrem İnce’ye yüzde 12,9, Sinan Oğan’a ise yüzde 1,5 oy çıkmış. Araştırma HDP’nin de aday çıkaracağı varsayımıyla yapıldığı için olası HDP adayına yüzde 5,3; diğer adaylara ise yüzde 2,3 oy gözüküyor. Burada bir tek HDP oyları Kılıçdaroğlu’na olduğu gibi eklenirse Kılıçdaroğlu yüzde 42 ile Erdoğan’ın 0,8 puan önüne geçebiliyor. HDP’nin seçimde aday çıkartmayacağı bu araştırma yapıldıktan sonra kesinleşti, o yüzden araştırma bu ihtimali göz önüne almamış.
İki araştırmanın parlamento seçimleriyle ilgili sonuçları da çarpıcı. Konda’ya göre seçmenin önemli bir bölümü (yüzde 31,2’si) kendisi için halen ya ‘Kararsızım’ ya da ‘Ben oy vermeyeceğim’ diyor. Kararsızlar dağıtılmadan bakıldığında Ak Parti’ye yüzde 26,1; ittifak ortağı MHP’ye ise yüzde 4,6 oy çıkıyor. Kararsızlar dağılmadan bakıldığında Konda araştırmasında CHP’nin oyu yüzde 15,8, İyi Parti’nin oyu ise yüzde 9 düzeyinde.
Konda’da kararsızlar matematiksel ağırlıklarına göre dağıtıldığında Ak Parti’nin oyu yüzde 38’e, MHP’nin oyu yüzde 6,7’ye geliyor. Aynı araştırmada CHP yüzde 22,9, İyi Parti yüzde 13 gözüküyor. HDP’nin oyu ise yüzde 11,6 seviyesinde.
Konda ittifakların oylarını da hesaplamış. Cumhur İttifakı yüzde 45; Millet İttifakı yüzde 36; HDP’nin ana bileşeni olduğu Emek ve Özgürlük İttifakı yüzde 12 ve diğer partiler yüzde 7 gözüküyor.
İttifak oylarında Konda araştırmalarında Cumhur İttifakı Aralık 2022’ye kadar Millet İttifakı’nın gerisindeydi, Ocak ayında ilk kez durum yüzde 43’e 41 Cumhur lehine döndü, Şubat ve Mart aylarında bu fark giderek açıldı.
PanaromaTR ise Konda’ya göre kararsız/oy vermez seçmen miktarını çok daha düşük ölçüyor. Bu araştırmaya göre kararsız/oy vermez seçmen oranı yüzde 13,9.
Bu kararsızlar matematiksel olarak dağıtıldığında Cumhur İttifakı yüzde 43; Millet İttifakı ise yüzde yüzde 37,9 alıyor. Emek ve Özgürlük ittifakı yüzde 11 oy toplarken diğer partilere yüzde 8’e yakın oy gidiyor.
Her iki araştırma da, depremden sonra yapılmış ve görece en güvenilir araştırmalar olarak depremin siyasi iktidar üzerinde hemen hemen hiç bir olumsuz etkisi olmadığını söylüyor.
Bu iki araştırmaya bakıldığında, Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da, mevcut Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da 14 Mayıstaki seçimi birinci turda kazanma olasılıkları oldukça düşük. Erdoğan zaten şu anda Kılıçdaroğlu’ndan daha fazla oy alıyor gözüküyor; PanaromaTR araştırmasında HDP adayı varsayımıyla soru sorulmuş, o adaya gideceği söylenen oylar doğrudan Kılıçdaroğlu’na eklendiğinde çok küçük bir farkla Erdoğan’ın önünde çıkıyor.
Beş partiden oluşan Cumhur İttifakı’nın 6 partiden oluşan Millet İttifakı’ndan daha fazla milletvekili çıkaracağı ama büyük olasılıkla her iki ittifakın da Meclis’te 301 olan salt çoğunluğu yakalayamayacağı, Emek ve Özgürlük ittifakı milletvekillerinin Meclis’te herhangi bir çoğunluk oluşturmak için anahtar rol üstleneceği her iki araştırmanın da ortak bulgusu.
Seçmen davranışını daha iyi anlayabilmek açısından ilginç bir denemeyi Konda aylardır her araştırmasında tekrar ediyor. Buna göre bir yandan anketörler deneklere soru sorup cevaplarını sözlü olarak alırken bir yandan da onlara bir çeşit oy pusulası verip tercihlerini öğrenmek istiyor.
İlginç biçimde deneklerin sözle söylediği ile işaretlediği arasında farklar var.
Örneğin deneklerin yüzde 38’i Ak Parti’ye oy vereceğini söylüyor ama aynı deneklerin sadece yüzde 34,1’i pusulada Ak Parti’yi işaret ediyor. Bu durum MHP’de tam terse dönüşüyor, yüzde 6,7 MHP’ye oy vereceğini söylüyor ama yüzde 8,2 pusulada bu partiyi işaretliyor.
CHP’de de durum Ak Parti gibi. Yüzde 22,9 bu partiye oy vereceğini söylüyor ama pusulada işaretleyenler yüzde 20,3’e düşüyor. İyi Parti’ye yüzde 13 oy vereceğini söylüyor, yüzde 13,6 pusulada bu partiyi işaretliyor.
HDP’ye oy vereceğini söyleyenler yüzde 11,6 ama pusulada işaretleyenler yüzde 12,1. Diğer kategorisinde kalan partilere oy vereceğini söyleyenlerin oranı yüzde 7,7; pusulada bu partilerden birini işaretleyenlerin oranı ise yüzde 11,6.
Doğrudan abonelerinin ödediği ücretlerle finanse edilen ve o yüzden bu abonelere özel kalan, kamuoyuyla paylaşılmayan her iki araştırmanın da bu ay özel olarak bölüm açmak zorunda kaldığı bir konu var: Muharrem İnce ve Memleket Partisi.
Normalde bu araştırmalarda Memleket Partisi de onun Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce de hep ‘diğer’ kategorisinde kalırdı ama biri Şubatın son günlerinde (Panaroma TR), diğeri Martın ilk günlerinde (Konda) yapılan iki araştırma da hem İnce’nin hem de partisinin oylarında şaşırtıcı bir sıçrama görmüş, o yüzden de bu sıçramaya raporlarında ayrı bir yer ayırıp özel olarak incelemiş.
Konda’nın raporunda bir önceki ay oyu yüzde 1,9 gözüken Memleket Partisi’nin yüzde 4,8’e yükselmesi; PanaromaTR’de ise bir ay öncesine kadar yüzde 1 ve altında seyreden partinin yüzde 6’ya gelmesi çok dikkat çekici bulunmuş.
İki araştırmanın Memleket Partisi seçmeni hakkındaki bulguları da büyük ölçüde örtüşüyor; daha çok gençler ve ilk kez oy kullanacak olanlar bu partiye yönelmiş. Her iki araştırmanın da yorumcuları, Memleket Partisi’ndeki bu ani sıçramanın bir ‘tepki’ olduğunu düşünüyor ve bu tepkinin kalıcı olup olmadığını görmek gerektiğinin altını çiziyor.