Gazeteciye saldırmakla suçlanan yönetmen Maïwenn, Cannes’ı açabilecek mi?

76. Cannes Film Festivali’nin açılış filmi olan Johnny Deep'li ‘Jeanne du Barry’ filminin yönetmeni Maïwenn bir gazeteciye saldırmakla suçlanıyor. Böylesi bir suçlama karşısında gözler Cannes yönetiminde çevrildi. Filmin hala festivalin açılış filmi olarak gösterip gösterilmeyeceği merak ediliyor.

Kültür Sanat 10 Nisan 2023
Bu haber 1 yıl önce yayınlandı
Maïwenn'in hem yönettiği hem de rol aldığı tarihi film, 76. Cannes Film Festivali'nin açılış filmi olacak.

76. Cannes Film Festivali’nin açılış filmi olarak duyurulan ‘Jeanne du Barry’ merakla beklenen bir film olmanın çok daha ötesinde. Johnny Deep’in başrolünde yer aldığı ve aktörün uzun bir aradan sonra beyazperdeye dönüşü kabul edilen filmin, festivalin açılış filmi olacağı duyurulmuştu. Bu haberin hemen ardından filmin yönetmeni ve aynı zamanda başrol oyuncularından  Maïwenn’in bir gazeteciye saldırdığı gerekçesiyle dava edildiği ortaya çıktı.

Fransa’da çevrimiçi bir yayın olan Mediapart’ın yazı işleri müdürü Edwy Plenel’in iddiasına göre Maïwenn, 22 Şubat’ya Paris’te bir restoranda akşam yemeği yerken kendisine saldırdı. AFP’nin ulaştığı şikayet raporuna göre gazeteci fiziksel olarak bir zarar görmedi ancak olay nedeniyle travma geçirdi. Rapora göre yönetmen, gazeteci Edwy Plenel’in ‘saçını çekip yüzüne tükürmekle’ suçlanıyor. Maïwenn cephesinden henüz bir açıklama yapılmadı. Bu arada rapor, polis raporu yaklaşık dört hafta önce sunulmasına rağmen Jeanne du Barry’nin 76. Cannes Film Festivali’nin açılışını yapmak üzere seçildiğinin duyurulmasından sadece bir gün sonra kamuoyuna sızdırıldı.

Maïwenn’in saldırdığı isim, 1997’de boşandığı yönetmen Luc Besson’a yönelik cinsel saldırı iddiaları yayınlayan bir internet gazetesinin editörü.  Haber sitesi, Hollandalı aktris Sand Van Roy’un Besson’u tecavüzle suçladığı iddialarını yayınlayan ilk Fransız medya kuruluşuydu.  Mediapart’ın internet sitesinde saldırı iddialarıyla ilgili -henüz- bir haber yer almıyor.

Cannes geri adım atabilir mi?

Hal böyleyken gözler Cannes’a çevriliyor. İptal (cancel) kültürünün hemen her gün tartışıldığı bu günlerde bir yönetmenin, bir gazeteciye  saldırması nedeniyle Cannes geri adım atacak mı bekleyip göreceğiz. Amerika’da ortaya çıkan iptal (cancel) kültürü, söylemleri ve eylemleri kabul edilemez bulunan kişilerin gruplardan ve kurumlardan dışlanması anlamına geliyor. Kavramın ortaya çıkışının temeli, kadınlar ve LGBTİ+ların uğradığı şiddet ve tacizleri görünür kılarak, hukuki mücadelenin yanı sıra sosyal hayatta da bir karşılık bulmasını sağlamak.

Fransa, MeToo hareketini tartışıyordu

Eğer şiddet iddiaları nedeniyle festivalin programında herhangi bir değişiklik yapılırsa, bu filmle uzun süreli sessizliğini bozması beklenen Johnny Deep’in “büyük dönüşü’ sekteye uğramış olacak. Bu arada Maïwenn, daha önce verdiği demeçlerde açık bir şekilde #MeToo hareketini (Kadınların ‘ben de’ etiketiyle maruz kaldıkları cinsel taciz ve şiddeti sosyal medyada ifşa etme hareketi) benimsemediğini söylemiş, Amber Heard ile şiddet ve itibar davası devam ederken filminde aktör Johnny Deep’e filminin başrolünde yer vermişti. Bir bilgi daha: Mediapart, #MeToo hareketinin tartışmalara yol açtığı Fransa’da bu hareketin öncüsü denilebilecek yayınlardan biri. Fransa’da aralarında Catherine Millet, Ingrid Caven ve Catherine Deneuve’ün de bulunduğu 100 kadından oluşan bir kolektif, “Cinsel özgürlük için gerekli olan, ısrar etme özgürlüğünü savunuyoruz” başlıklı bir yazı ile MeToo kampanyasını eleştirmişti.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.