Dolarda yükseliş neden devam edecek?
TÜSEDAD Genel Başkanı Sencer Solakoğlu, turizm sezonunun yaklaşması nedeniyle sektörün çıkmaza girdiğini belirterek, “Hayvan sayısındaki azalma nedeniyle fiyatlar orantısız yükselecek. Kıymanın kilosu çok yakında 350 TL’den 480 TL’ye çıkacak" dedi.
Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Genel Başkanı Sencer Solakoğlu, turizm sezonunun başlamasıyla et ve sütte fiyatların çok orantısız şekilde yükseleceğini vurgulayarak, “Bu sektör artık büyük bir çıkmaza girdi. Yeni gelecek hükümet kucağında saatli bomba bulacak” dedi. Şu anda kıymanın kilosunun 360-380 olduğunu söyleyen Solakoğlu, “Bu fiyatlar en geç haziran-temmuz ayı içinde 450-480 lirayı görecek ilk aşamada, kolay kolay da düşmeyecek” dedi. Türkiye’nin hayvan açığını kapatmak için ilk aşamada 15 milyar dolarlık ithalat yapılması gerektiğini belirten Solakoğlu, Cumhuriyet gazetesinden Şehriban Kıraç’ın sorularını şöyle yanıtladı:
-Et ve sütte fiyatlar ne oldu da bu kadar yükseldi?
Son 4 yıldır süt fiyatları gıda enflasyonunun düşürülmesi için aşağıda tutuluyor. Uzun zamandır üretici etten ve sütten para kazanmıyor. Buradaki problem şöyle: Anaç hayvan süt veren inektir. Süt para etmediği için daha gaddarca ve normalin ötesinde kesime gidiyor. 4 yıldır süt fiyatları üzerinde yapılan baskı nedeniyle süt inekçiliğinden para kazanılmaması ineklerin gebe bırakılmayıp kesime gönderilmesine sebep oldu. 2022 yılında özellikle darbe çok ağır oldu. Artık bir süt üreticisi ürettiği her 1 litre sütten 2 liraya yakın zarar eder duruma geldi. Köylerde hayvan mevcudu çok düştü. Hem dişi hem besilik hayvan girişi minimuma indi. Üretici etten de zarar ettiği için büyük endüstriyel işletmeler de aile çiftlikleri de artık yavru alıp beslememeye başladı. Büyük işletmelerde damların kullanılma kapasitesi yüzde 25’lere, aile işletmelerinde yüzde 50’nin altına düştü. Artık mezbahalar hayvan bulamaz oldular.
-Üretim düşerken tüketim ne durumda?
Ne yazık ki müthiş bir düşüş oldu. Hayvan sayısındaki düşüş, tüketimdeki düşüşten daha yüksek oldu. Tüketim düşmesine rağmen fiyatlar arttı.
-Şimdi ne olacak?
Şimdi yeni bir kriz kapıda. Et fiyatı çok yüksek seyrediyor. Geçen yıl düşük seyretmesine rağmen inekler kesildi. Şimdi et fiyatları yüksek seyrediyor yine kesiliyor. Bir inek kesildiği zaman yaklaşık 300 kilo kemikli et üretir. Kilosu 200 TL ortalamadan satıldığında 60 bin TL topluyor çiftçi. Faiz oranlarının yüzde 30 olduğu yerde çiftçi ineği kestiğinde ve bunu faize koyduğunda yılda 20 bin TL kazanabilir. Öbür taraftan 12 liraya kadar çıkan çiğ sütün litresi 10 liraya kadar düştü. Çiftçi yüzde 20 kayıpta. Artık çiftçi şunu hesaplıyor “İneği beslesem litresinde 1 lira kazansam en fazla yılda 10 bin TL kazanırım” diyor. Ayrıca yem ve çekeceği eziyet var riske almıyor ve ineği kesime gönderiyor.
-Böyle giderse elde hayvan kalmayacak…
Artık son kalan inekler, damızlıklar kesiliyor. Bu yine peşinde yeni bir et krizini tetikleyecek. Bunun telafisi de mümkün değil. Şimdi et ithalatında 500 bin hayvan için iktidar düğmeye bastı. Bunun için Türkiye’nin bulması gereken finansman 600 milyon dolar. Bu kur üzerinde de ciddi baskı yapar. Bunun üzerinde damızlık ve kasaplık hayvan koyduğunuzda 1.5-2 milyar dolar mertebesinde acil döviz ihtiyacı ortaya çıkarıyor. Şu anda Bursa’da damızlık için 5 bin adetlik talep var. Üretici sanki et fiyatları yüksek ithalat ucuzmuş gibi düşünüyor. Elindeki hayvanları satıp ithal edip yerine koyarım diyor. Bu da her hayvan için 3 bin 500 dolar demek. Kesilen hayvan açığını kapatmak için ilk aşamada 15 milyar dolarlık ithalat yapılması lazım. Türkiye’de tüketilen yemin yüzde 50’si ithal. Bu kötü bir sarmal. Şu anda yaşadığımız et krizinin haricinde yeni bir krize de zemin hazırlıyoruz. Süt fiyatlarına çok ciddi ve acil zam yapılmadığı taktirde et fiyatları hızlı şekilde artacak.
-Ne kadarlık zam olmalı süte?
13 liranın altında olmamalı. Bunu yapmadığınız zaman ete gelecek zam sütün katbekat üstünde olacaktır.
-Diyelim ki süt zammı olmadı, ette fiyat nereye gider?
Şu anda kıymanın kilosu 360-380 liralarda bu en geç haziran temmuz ayı içinde 450-480 lirayı görecek ilk aşamada. Kolay kolay da düşmeyecektir.
-Öyleyse et sofralardan tamamen çıkacak?
Tam da bunu söylüyorum. Sütün fiyatını artırmadığınız zaman yurtdışından hayvana talebi artırıyorsunuz. Bizim besi hayvanı değil damızlık ithalatı yapmamız lazım. Damızlık hayvan ithalatıyla 20 ay sonra et krizi de süt krizi de çözüme kavuşabilir. Devletin yapacağı bir sübvansiyonla fiyatlar sabitlenebilir. Sütte tekrar bir kriz olmaması için devlet destek olmalı.
-Belli ki şu anda ineği sağmak yerine kesmek daha kârlı?
Kesinlikle kesmek daha avantajlı. Hesaplamamıza göre yaklaşık son 1.5 yıl içinde 2 milyon anaç hayvan kesimi var. Türkiye et tüketiminde şu anda tüketimde dip noktaya ulaşmış durumda.
-Ne kadarlık tüketim düşüşü var?
Yüzde 50 düşüş var. Bundan önce 1 milyon hayvan kesildiğinde bunun Türkiye’ye maliyeti 9.2 milyon dolar olmuştu. Bu kriz aşağı yukarı bunun iki misline denk geliyor. Biz minimum 15 milyar dolarlık telafi bütçesi gerektiğini hesap ediyoruz.
-Üretim bu yöntemle devam ederse kıtlık da olur diyorsunuz…
Kıtlık zaten var. Eğer gidip rafta et ürünü alamıyorsanız sizin evde kıtlık var demektir. Eski tüketim alışkanlıklarımıza dönersek kasap reyonlarında et bulamayacağız.
-Bu işi bırakan çiftçi sayısı belli mi?
Kimse bir sayım yapmıyor. TÜSEDAD olarak çevremizdeki çiftliklerden üyelerimizden öğrendiğimize göre sadece geçen yıl 2 bin tane orta ve büyük boy çiftlik kapandı. Bizim üye sayımız 4 binin üzerindeyken 1280’e kadar düştü.
-Bu işin tekrar yapılabilmesi için nasıl bir planlama lazım?
Temel gıda ürünlerinde planlı üretim çok kıymetli. Önce mevcudun sayımı yapılmalı. Bir lisanslama sisteminin gelmesi gerekiyor. Her önüne gelen çiftlik açmamalı, var olan küçük ve orta ölçekli işletmelerin desteklenmesi gerekiyor. Arz ve talebi dengede tutan bir sistem devreye konmalı. Gençleri köye döndürecek yapılar kurulmalı.
-Deprem bölgesinde şu anda durum nasıl?
Net sayım yapılmadığı için kimse net olarak o bölgede kaç hayvanın mezbahaya gittiğini bilmiyor. Önümüzde günlerde bu da baskıya sebep olacak. Turizm sezonuyla beraber süt ürünlerine yüksek talep gelmeye başladığı zaman burada ne kadar büyük açık içerisinde olduğumuzu göreceğiz. Yeni gelen hükümet bu alanda kucağında çok büyük saatli bomba bulacak.
-Maliyetler ne kadar arttı?
Geçen hafta yeme yüzde 10 civarında yeni bir zam geldi. Ciddi bir maliyet baskısı var. Turizm sezonunun başlamasıyla et ve sütte fiyatların çok orantısız şekilde yükselmesini göreceğiz.
-Seçimlerden sonra size Tarım Bakanlığı için teklif gelse ne dersiniz?
Ülkeye hizmet etmek için hiç kimse buna hayır demez. Ama ister misiniz diye sorarsanız hayır kesinlikle istemem. Şu anda çok ağır koşullarda çok kötü bir tablo ile karşı karşıyayız.