Devler Ligi’ndeki dev maç açık kanalda, Euroleague’de kader günü
İlkay Gündoğan, attığı gollerle Manchester City'yi şampiyonluğa götürüyor. Şampiyonlar Ligi dahil 3 kupa alma şansı bulunan mavilerin kaptanı saha içinde ve dışında tam bir lider.
“Erling Haaland’ın iki stoperin de dikkatini dağıtması bana çok yardımcı oldu. Boşluğu gördüm ve oraya koştum. Riyad Mahrez’in pasını bekledim. Sırtım dönük olarak topu kontrol ettim. Ondan sonraki her şey içgüdüseldi. Başka bir seçenek yoktu, sadece golü atmaya çalıştım. İyi gitti.”
Manchester City’nin Türk asıllı Alman futbolcusu İlkay Gündoğan, olağanüstü gollerin futbolcusu Zlatan İbrahimovic’i hatırlatan muhteşem vuruşunu böyle anlattı. İlkay, bu yıl Arsenal ile girilen şampiyonluk yarışında takımını taşıyor. Tıpkı geçen sezon gibi… 2021-22’de Manchester City geçen sezon Aston Villa karşısında 2-0 yenik duruma düşmüş, kendilerine şampiyonluğu getiren ve City’yi 3-2 öne geçiren golü İlkay Gündoğan ağlara göndermişti. Bu sezon Arsenal ile yapılan yarışta da yine İlkay Gündoğan ismi öne çıktı. Geçen hafta Leeds United bu hafta Everton karşısında duble yaptı. 32 yaşındaki oyuncu, Everton karşısında City formasıyla 300. maçına çıktı. Yaptıklarıyla futbol dünyasının son haftalarda en çok konuşulan oyuncusu olan İlkay Gündoğan’ın bu noktaya gelmesi kolay olmadı.
Napoleon Bonaparte’ın ünlü “Yenile yenile yenmeyi öğrendim” sözü İlkay için söylenmiş olabilir. Futbola 8 yaşında Schalke altyapısında başladı. Onu kovdular. Gelsenkirchen’de büyüyen Türk anne babanın oğlu için bu büyük bir yıkımdı. Verdiği bir söyleşide “Schalke’de oynayabilmek benim için büyük bir hayaldi. Bu kadar çabuk bitmesini kabullenmek kolay değildi” diyecekti. Biraz futbola ara verdikten sonra her gerçek sporcunun yapması gibi çok daha fazla çalışarak döndü yeşil zemine. 13 yaşındayken Schalke’nin teklifini bu sefer o geri çevirdi. Daha fazla hayal kırıklığı yaşamak istemiyordu. 2005’te 15 yaşındayken tercihini Bochum’dan yana kullandı. Bochum’da onu hücum hattında değerlendirdi. U19 takımı için 10 gol attıktan sonra Şubat 2009’da Nuremburg’a transfer oldu. Almanya U19 Milli Takımında da forma giyen İlkay Gündoğan, Nuremburg Teknik Direktörü Michael Oenning tarafından 10 numara pozisyonuna çekildi. 18 yaşındayken ilk profesyonel maçına 2008/09 sezonunun son gününde yedek olarak çıktı. Nuremburg play-off’ta Energie Cottbus’u yenerek Bundesliga’ya yükseldi.
İlkay Gündoğan, takımı Bundesliga’ya yükseldikten sonra bir daha arkasına bakmadı. İlk Bundesliga sezonunda 22 karşılaşmaya çıktı ve ilk lig golünü 1-1 berabere biten maçta Bayern Münih ağlarına yolladı. O sezon düşmemek için oynadıkları play-off maçında Augsburg’a da gol atmayı başardı. Artık Almanya’nın büyük kulüplerinin gözdesiydi. Tercihini kulübünde kalmaktan yana kullandı. 2010-11 sezonunda 25 maçta 5 kez gol sevinci attı. Nuremburg ligi altıncı bitirirken o ışıl ışıl parlıyordu. İlkay’ı takımda tutmak mümkün değildi. Jurgen Kloop’un çalıştırdığı Borussia Dortmund onu transfer etti. 5 yıllık sarılar macerası böylece başladı. Dortmund’un o dönemki teknik direktörü Jürgen Klopp 20 yaşında olan İlkay Gündoğan için şunları söylüyordu: “Zeki ve öğrenmeye istekli. İlkay’ın harika bir pas oyunu var, komple bir futbolcu ve sistemimize mükemmel bir şekilde uyuyor.”
İlkay Gündoğan, Klopp’un tedrisatından geçerek ofansif orta sahadan komple bir futbolcuya dönüştü. Bu gelişimi gösterirken düzenli olarak forma giyme şansı ancak ligin ikinci yarısında yakaladı. O dönemden sonra 11’de düzenli oynadı. Dortmund’un ligde ve kupada şampiyon olduğu sezonda kritik gollerle takımına katkı verdi. 2012-13 sezonunu ligde 4. sırada tamamladılar. Ama Şampiyonlar Ligi’nde final geldi. Finalde, İlkay Gündoğan penaltıdan gol atmayı başardı ancak Bayern Münih’e 2-1 yenilmekten kurtulamadılar.
2013-14 sezonu İlkay Gündoğan için kabul oldu. Bundesliga’nın ilk maçında sırtından sakatlandı ve 14 ay futbola ara verdi. İlkay o dönem için “Gerçekten korkmuştum ve bir daha futbol oynayabilecek miyim bilmiyordum” dedi. Sakatlıktan ekim 2014’te geri döndü. Ama talihsizlikler peşini bırakmadı. 2016’da antrenmanda dizinden sakatlandı. 2014 FIFA Dünya Kupası’nı kaçıran Gündoğan, UEFA Euro 2016’da da forma giyemedi.
Haziran 2016’da Bayern Münih’ten Manchester City’ye gelen teknik direktör Pep Guardiola’nın ilk transferi Almanya’dan tanıdığı İlkay Gündoğan oldu. City’de ilk yılı yine sakatlık nedeniyle sıkıntılı geçti. 27 yaşındaki oyuncu, Aralık ayında ön çapraz bağlarını yırttı. Ancak İlkay’ın sözlüğünde geri adım atmak yoktu. Ağustos 2017’de bir kez daha sahalara döndü. 2018 FIFA Dünya Kupası’nda Almanya’yı büyük bir turnuvada temsil etme şansını sonunda yakaladı.
Zaman içinde Manchester City’de Guardiola’nın adeta sahadaki kolu oldu. Peş peşe şampiyonluklar kazanılırken kaptanlığa kadar yükseldi. Bu sezon Arsenal ile girişilen şampiyonluk yarışında son iki haftada attığı 4 golle takımını taşımayı başardı. Everton’a karşı kazanılan zaferden sonra Guardiola onun için şöyle konuştu: “Çok konuşmuyor ama konuştuğunda herkes dinliyor, bu bir liderin gücü. Her antrenmanda liderliğini gösteriyor, zamanında geliyor, işini yapıyor. Çok zeki, çok akıllı ve baskıyla çok iyi başa çıkabiliyor.”
İlkay Gündoğan da verdiği bir söyleşide “Soyunma odasındaki en gürültücü kişi ben değilim ama bir şey söylemek için doğru zamanı biliyorum” diyerek Guardiola’nın tespitlerini doğruladı. Takım arkadaşlarından büyük saygı duymalarının nedenlerinden biri de sahada arkadaşlarını parlatma arzusu. Bu özelliği onu ‘mütevazı lider’ yapıyor. Gündoğan bu konuda şunları söylemişti: “Oyun tarzım nedeniyle kendini ön plana çıkaran biri değilim. Takım arkadaşlarımı daha iyi ya da olabildiğince iyi hale getirmek için onlara yardım etmeyi ve onları desteklemeyi seviyorum.”
Türk bir ailenin çocuğu olarak Almanya’da doğan Gündoğan, bir futbolcu olarak çok ayrıcalıklı bir hayata sahip olduğunun farkında. Gelsenkirchen’deki çocukluk kulübü için yapay bir saha yaptırdı. Pandemi sırasında Manchester’daki kafe ve restoranlar için para toplamak için eski formalarını açık artırmayla sattı. Almanya Milli Takımı’nda oynasa da Türkiye ile bağını koparmış değil. Bir Galatasaray sevdalısı… Sarı kırmızılıların yaptığı paylaşımların altına desteğini göstermekten çekinmiyor.
İlkay Gündoğan, gerek kulüp gerek milli takımda Jurgen Klopp, Joachim Löw, Thomas Tuchel, Hansi Flick ve Pep Guardiola gibi dünya futboluna damga vuran teknik direktörlerle çalıştı. UEFA B antrenörlük lisansını tamamladı ve City’de 16 yaş altı takımıyla çalışıyor. O bir futbol bağımlısı ve teknik direktör olmayı planlıyor. Gördüğü her maçı izliyor, özellikle de Premier Lig’de oynanıyorsa. İlkay Gündoğan “Kariyerim boyunca muhtemelen dünyanın en iyi teknik direktörleriyle çalıştım. Bu yüzden kendimi çok şanslı görüyorum. En yüksek kalitede pek çok farklı şey gördüm öğrendim. Bence bir takıma liderlik etmek, fikirlerinizi oyunculara aktarmak çok güzel” diyerek teknik direktörlüğe sıcak baktığını söylemekten çekinmiyor.
Arsenal’ın Brighton’a kaybetmesinden sonra Manchester City, Premier Lig’de şampiyonluğunu ilan etmek için gün sayıyor. FA Cup finalinde Manchester United ile karşılaşacak. Çarşamba günü Real Madrid’i geçerlerse Şampiyonlar Ligi finali için İstanbul’a gidecekler. Yani City’nin sezonu 3 kupayla bitirme ihtimali halen sürüyor. İlkay Gündoğan 2013’te Dortmund ve 2021’de City ile iki Şampiyonlar Ligi finalini kaybetti. İstanbul’daki finalde olmak en büyük amaçlarından biri: “Bir şeyler eksik gibi hissediyorum ve bu başarmak istediğim bir şey. Kendimi bununla tanımlamıyorum ama tabii ki tekrar finale çıkmak için yeterli kaliteye ve potansiyele sahip olduğunuzu bildiğinizde orada olmak için elinizden geleni yapmak istersiniz.”
Ancak eğer İstanbul’a giderlerse 10 Haziran’da yapılacak final İlkay Gündoğan’ın City’deki son maçı olabilir. Oyuncunun sözleşmesi sezonun sonunda bitiyor. Barcelona’nın onu transfer etmek istediğine dair güçlü duyumlar var. Guardiola ise İlkay Gündoğan’ı takımda tutmak istediğini açıkladı. İspanyol teknik direktör, “Kulübe söyledim. Ne olacağını kimse bilmiyor. Umarım kalır” dedi. Bakalım ‘mütevazı lider’in kararı ne olacak?