Amerika’nın ünlü dış politika dergisine göre ‘Yalnızlık artık bir milli güvenlik sorunu’
Dünyanın en büyük ekonomilerinin oluşturduğu G7, 19 Mayıs'ta başladığı üç günlük zirveyi dün bitirdi. Zirvede öne çıkan konular Ukrayna'ya F-16 verilmesi, Ukrayna ve Çin'di.
Dünyanın en büyük ekonomileri Japonya, Almanya, ABD, Fransa, İngiltere, İtalya ve Kanada’nın devlet ve hükümet başkanları, Japonya’nın Hiroşima kentinde 19 Mayıs’ta bir araya geldi. Üç gün süren zirvede küresel sorunlar tartışıldı. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski de zirvenin ikinci gününden itibaren söz konusu liderlere eşlik etti.
Zirveden çıkan ortak kararlar şöyle:
G7 liderleri, Ukrayna’ya Rusya’ya karşı gösterdiği direnişte ‘gerektiği müddetçe’ destek vermek konusunda mutabık kaldı. İngilere ve Hollanda’nın Ukrayna’ya F-16 eğitimi verme sözünden altı gün sonra G7 zirvesinde ABD de eğitime destek olacağını söyleyerek, eğitim sürecinde Ukrayna’ya F-16’ların tedarik edilmesi meselesinin müttefikler arasında görüşüleceğini bildirdi.
Toplantıda Rusya’ya ve Rusya’nın savaşı sürdürmesine destek verenlere yönelik yaptırımların da artırılması konusunda anlaşıldı. Moskova’nın yaptırımları delerek iş yapabilmesini sağlayan boşlukların kapatılmasına da karar verildi. Rusya’nın savaşa devam etmesini engellemek için teknoloji, endüstriyel ekipman ve hizmetlerden mahrum kalması sağlanacak adımlar atılacağı belirtildi.
Her alanda ABD’yi yakalamaya çok yakın olan Çin de zirvede konuşulan konulardan biriydi. Uzmanlar, kişisel çıkarları sebebiyle Avrupa ülkelerinin Çin meselesinde ABD ile aynı tutumu sergilemelerinin zor olacağını söylüyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’ın geçen ay yaptığı Çin ziyaretinde Avrupa Birliği’nin Çin veya ABD arasında bir taraf seçmemesi gerektiğini vurgulaması da bunun en somut örneklerinden.
Bununla birlikte Çin’e bağımlılık riskini ortadan kaldırmak için adımlar atılması yönünde anlaşmaya varıldı. Ayrıca Beijing’in yakın işbirliği içinde olduğu Moskova’ya, askerlerini Ukrayna’dan bir an önce öekmesi için baskı yapması için talepte bulunuldu.
İkinci Dünya Savaşı’nda ABD’nin atom bombasıyla yerle bir olan Hiroşima’da nükleer silahsızlanmaya yönelik deklarasyon da yayımlandı. Deklarasyonda hem Çin’in hızla büyüyen nükleer cephaneliğinden hem de Rusya’nın nükleer silah kullanma tehditleri ve Belarus’a konuşlandıracağı nükleer silahlara karşı endişeler dile getirildi. Ayrıca Kuzey Kore’ye de nükleer silahlardan tamamen vazgeçmesi için çağrıda bulunuldu.
Zirvede siyasetin yanı sıra çevre sorunları da tartışıldı. Bu çerçevede küresel ısınmanın 1,5 derece ile sınırlandırılması amacıyla yeni araç kayıtlarında elektrikli araçların payının 2035 yılına kadar yüzde 100’e çıkarılması hedefi bir kez daha dile getirildi. En geç 2050 yılına kadar net sıfır sera gazı emisyonuna ulaşma hedefi de vurgulandı.