Vahim istatistik: Cinsel suç mağduru çocuk sayısı 9 yılda 3 katına çıktı
Çocuklarda genelde biri doğuştan, diğeri ise sonradan gelişen işitme kaybı şeklinde iki tür işitme kaybı görüldüğünü belirten Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Harun Küçük, 'Çocuklarda yüksek sesle televizyon izleme gözlerseniz, bu işitme kaybının belirtisi olabilir' dedi.
Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Harun Küçük, işitme kaybı hakkında açıklamalarda bulundu.İşitmenin, anne karnında başladığını söyleyen Op. Dr. Küçük, “Çocuk yeni doğduğu andan itibaren seslere tepki verir. Çocuğun ana dil öğreniminde işitme çok önemlidir. Çünkü duymayan bir çocuk konuşma yetisini geliştiremez. Çocuklarda işitme kaybını kabaca ikiye ayırabiliriz. Birincisi doğuştan işitme kaybı, diğeri normal işitme ile doğan çocukta sonradan işitme kaybı gelişmesi durumudur” diye konuştu.
Doğuştan meydana gelen işitme kaybından bahseden Op. Dr. Küçük, şunları anlattı: “Biz doğum sonrası görülen işitme kaybına doğumsal işitme kaybı (konjenital) diyoruz. Doğumsal işitme kaybına genetik nedenler, akraba evlilikleri, gebelik sırasında gelişen bazı enfeksiyonlar, iç kulak gelişim anomalileri ve bazı sendromlar neden olmaktadır. Doğumsal işitme kaybının erken dönemde tespiti ve hızlı bir şekilde işitme rehabilitasyonu yapılması, konuşma ve dil gelişimi açısından çok önemlidir. Bu yüzden ülkemizde doğan tüm yeni doğan bebeklere rutin olarak işitme taraması yapılıyor. İşitme taramasında işitme kaybı şüphesi olan çocuklar uzman bir odyolog tarafından değerlendirilmeli. İşitme kayıpları olup olmadığı ileri düzey işitme testleriyle kontrol edilmelidir. İşitme kaybının tespit edilmesi durumunda işitme cihazı uygulaması ve aile bilgilendirmesi yaparak işitme rehabilitasyonuna başlanmalıdır. Çünkü çocuk ne kadar erken ses ile tanışırsa, dil ve konuşma gelişiminde elde edilen başarı da o kadar yüksek olmaktadır. Aynı zamanda doğumsal bir iç kulak olup olmadığı yönünden bir kulak burun boğaz hekimi tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir.”
Doktor kontrolünün önemine değinen Op. Dr. Küçük, şu bilgileri paylaştı:
“Eğer çocuk işitme cihazı ile fayda görüyor ve yeterli duyma sağlanıyorsa, cihazla işitme rehabilitasyonuna devam edilmesi ve yakın takip edilmesi çok önemlidir. Bu sayede çocukların yaşıtlarına uygun dil ve konuşma gelişimi sağlanır. Çocuk hayatına normal bir birey gibi devam edebilir. Eğer standart işitme cihazı ile yeterli işitme sağlanmıyorsa, bu çocuklara iç kulağa ameliyatla yerleştirilen ve en gelişmiş işitme cihazı olarak bilinen ‘koklear implant’ uygulamasını yapıyoruz. Bu uygulamaya ‘biyonik kulak’ uygulaması da denmektedir. Bu uygulamalar sayesinde eskiden sağır ve dilsiz olarak yetişen çocukların günümüzde işitmesi sağlanmakta ve normal bireyler olarak hayatlarına devam edebilmektedirler.”
Sonradan oluşan işitme kaybı hakkında da bilgi veren Op. Dr. Küçük, “Normal işitme ile doğan çocuklarda viral enfeksiyonlar, menenjit, yüksek gürültüye maruz kalma, tekrarlayan orta kulak enfeksiyonları gibi nedenlerden dolayı sonradan işitme kaybı gelişebilmektedir. Bu işitme kaybı tipinin en sık nedeni tekrarlayan solunum yolu enfeksiyonları, geniz eti büyüklüğü ve alerjik nedenlerdir. Bunlara bağlı olarak orta kulakta sıvı birikmesi ve buna bağlı işitme kaybını görmekteyiz” dedi.
Orta kulak iltihaplanması ve buna bağlı orta kulakta sıvı birikmesi ı durumunda öncelikli olarak medikal tedavi verildiğini kaydeden Op. Dr. Küçük, “Medikal tedaviye yanıt alınmaması ve bu şikâyetlerin 3 aydan fazla sürmesi durumunda, hasta kulak zarına tüp takılarak ve eşliğinde gerekiyorsa geniz eti ve bademcikleri alınarak tedavi edilir. Yine çocukluk çağında sonradan oluşan işitme kaybı viral enfeksiyonlar, menenjit geçirme, travma ve yüksek ses maruziyetine bağlı gelişebilmektedir. Bu tip durumlarda işitme kaybının tipine ve derecesine göre cerrahiyle düzeltilebilecek bir işitme kaybı ise cerrahi tedavi uygulanır. Eğer cerrahi olarak düzeltilemeyecek bir işitme kaybı varsa, hastaya işitme cihazı uygulaması yapılır. İşitme cihazı sayesinde sağlıklı bir işitme elde edilmiş olur. Böylece çocuğun dil gelişiminin yaşı ile uyumlu olacak şekilde gelişmesi ve devam etmesi sağlanmaya çalışılır. Eğer işitme cihazı ile de yeterli işitme sağlanamıyorsa, bu çocuklarda biyonik kulak uygulaması yapılabilmektedir” açıklamasında bulundu.
İşitme kaybında olabilecek belirtilere dikkat çeken Op. Dr. Küçük, “Çocuklarda yüksek sesle televizyon izleme, karşındaki kişiye söylediği sözleri sık tekrar ettirme, konuşulanı anlamama veya konuşması normalken kelimeleri bozuk söylemeye başlama gibi şikâyetler gözlerseniz, bu işitme kaybının belirtisi olabilir. Bu durumda bir KBB uzmanına başvurup değerlendirme yaptırmanız önerilir” diyerek sözlerini noktaladı.