İsrailli bilgisayar korsanları İran’da yakıt istasyonlarını kilitledi
Yargı reformu protestolarının aylardır sürdüğü İsrail'de perşembe günü Onur Yürüyüşü yüksek güvenlik önlemleri eşliğinde gerçekleşti. Yürüyüşçülerin güvenliğinden aşırı muhafazakar Güvenlik Bakanı Ben-Gvir'in sorumlu olması eleştiri yağmuruna tutuldu.
İsrail’in başkenti Kudüs’te binlerce kişi, homofobik olduğunu açık açık belirten aşırı sağ yeni iktidarın gölgesinde her yıl düzenlenen Onur Yürüyüşü’nü gerçekleştirdi. Yapısı gereği muhafazakar bir kent olan Kudüs’teki Onur Yürüyüşleri her zaman gergin geçiyor. Bununla birlikte İsrail bu yıl, hükümetin yargı reformu sebebiyle aylardır eylemlere sahne olduğundan, bölgedeki gerginlik zaten yüksek seyrediyor. Yüksek mahkemenin yetkilerini kısıtlayarak hükümetin yetkilerini artırmayı amaçlayan reform, ülkenin liberal değerlerini korumak isteyenler ile İsrail’i daha muhafazakar bir yöne kaydırmayı amaçlayanlar arasında uzun zamandır devam eden toplumsal bölünmeleri açığa çıkardı.
Durum böyleyken Kudüs’teki Onur Yürüyüşü, aylardır süregelen gerginlikle kıyaslanınca daha sakin geçti. Bununla birlikte sıkı güvenlik önlemlerine karşı, hükümete ve hükümetin hukuk sistemini yeniden şekillendirme planına karşı güç gösterisi yapmak istenircesine yürüyüş her zamankinden daha kalabalık gerçekleşti.
Bir ay boyunca İsrail genelinde yüzden fazla Onur Yürüyüşü düzenleneceğini belirten organizatörler, normalde 10 bin ila 15 bin kişinin yer aldığı protestolara katılımın dört katına çıkmasını beklediklerini file getirdiler. Aktivistler geçen yılın son iki ayında İsrail’de homofobik ve transfobik sözlü ve fiziksel saldırılarla ilgili şikayetlerde artış olduğunu gösteren 2022 tarihli bir rapora atıfta bulunarak, bunun genel seçimlerin bir sonucu olduğunu söyledi.
Yürüyüşe katılan muhalefet lideri Yair Lapid kalabalığa hitaben yaptığı konuşmada, “İsrail’de ayrı ayrı demokrasi ve LGBTİQ+ hakları mücadelesi yok. Aynı düşmanlara karşı, aynı değerler adına verilen tek bir mücadele söz konusudur” dedi. Perşembe günkü yürüyüşe muhalif siyasetçilerin yanı sıra ABD’nin İsrail Büyükelçisi Tom Nides de katıldı.
Başbakan Benyamin Netanyahu’nun hükümeti, eşcinselliğe açıkça karşı çıkan aşırı milliyetçi ve dindar partilerden oluşsa da İsrailli lider, LGBTİQ+ haklarını koruma sözü vermiş ve partisinin eşcinsel bir üyesini de Knesset sözcüsü olarak belirlemişti. Ancak bunlar LGBTİQ+ bireylerine güvence veren taahhütler ve göstergeler değil.
Zira ülkenin Maliye Bakanı Bezalel Smotrich gemişte ‘gururlu bir homofobik’ olduğunu ilan etmişti. Polis teşkilatını yöneten Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ise siyasete atılmadan önce Onur Yürüyüşleri’ne karşı çıkan bir grup protestocunun demirbaşları arasındaydı. Eğitim içerikleri konusunda yetkili bir Bakan Yardımcısı olan Avi Maoz ise Onur Yürüyüşü’nün yasallığının incelenmesini istediğini söylemişti.
Genelde İsrail’deki Onur Yürüyüşleri gergin ama herhangi bir çatışma çıkmadan geçiyor. Ancak bu hep böyle oldu diye bir şey yok. 2015’teki yürüyüşte aşırı Ortodoks İsrailli bir adam, 16 yaşındaki Shira Banki’yi bıçaklayarak öldürmüş ve birkaç kişiyi de yaralamıştı. İsrail televizyonu bu yürüyüş öncesinde de Lehava denilen LGBTİQ+ karşıtı grupla bağlantılı WhatsApp gruplarında yürüyüşe yönelik tehdit mesajlarının dolaştığını bildirdi.
Ben-Gvir çarşamba günü yaptığı açıklamada yürüyüşçüleri koruyan ‘yoğun’ polis önlemleri alınacağını belirtmiş ve yürüyüşün ortaya koyduğu ifade özgürlüğünü desteklediğini ifade etmişti. İsrail polisinin yürüyüş güzergahı boyunca 2000’den fazla polis görevlendirildiği öğrenildi. Yürüyüşün bir kısmında Ben-Gvir ‘güvenliği denetlemek için’ yürüyüşün olduğu alana geldi ancak aktivistler, onunla dalga geçti.