Yabancı 5 haftada 1,3 milyar dolarlık hisse senedi aldı ancak kalıcı demek zor
Mehmet Şimşek'in Hazine ve Maliye Bakanı olma ihtimali güçlenince, dolar, gram altın ve borsa dün yeni rekorlar kırdı. Dolar serbest piyasada 20.92 TL'ye çıkarken, gram altın 1,345 TL'yle yeni zirveyi denedi. Borsa İstanbul ise dün 5.114 puana çıkarak haftayı yüzde 11,66 değer kazancıyla tamamladı.
Bugün açıklanması beklenen yeni kabinede Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanı olarak yer alma ihtimali güçlendikçe, hafta başından bu yana dolar, gram altın ve borsadaki rekorlara her gün yenileri ekleniyor. Dün de serbest piyasada dolar 20,92 ile yeni bir rekor denemesi yaptı. Böylece dolarda hafta başından bu yana artış yüzde 5’i buldu. Dolar Kapalıçarşı’da 21, bankalarda ise 22 lirayı geçti. Euro/TL’deki yükseliş dün de sürdü. Euro, likit işlemlerde 22,82 TL’ye kadar çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesine yükseldi. Gram altın ise dolardaki artıştan aldığı destekle dün serbest piyasada ulaştığı 1,345 lirayla yeni bir zirveye taşındı. Böylece gram altın fiyatı bu hafta yüzde 6,5 yükseliş kaydetti. Gram altın Kapalıçarşı’da 1,368, bankalarda ise 1,400 liranın üzerinde işlem gördü.
Bloomberg’in Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanı olarak atanacağının belli olduğunu yazmasının ardından Borsa İstanbul bu haftaki rekorlarına bir yenisini ekledi. Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, dün güne yüzde 2,88 artışla 5.102,56 puandan başladı. Kapanışta BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre yüzde 3,23 değer kazanarak 5.114 puana çıktı. BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 155,17 puan artarken, toplam işlem hacmi 83 milyar lira düzeyinde gerçekleşti. Bankacılık endeksi yüzde 7,04 ve holding endeksi yüzde 3,01 değer kazandı. Tüm sektör endeksleri yükselirken, en çok kazandıran bankacılık oldu. BIST 100 endeksi, en düşük 4.622,26 ve en yüksek 5.146,70 puanı gördükten sonra haftayı önceki hafta kapanışına göre yüzde 11,66 artarak 5.114,97 puandan tamamladı.
Türkiye’nin kredi ödeyebilme durumunu gösteren ve risk primi olarak adlandırılan 5 yıllık kredi temerrüt takasında (CDS) geri çekilme seçim belirsizliğinin ortadan kalkmasıyla devam ediyor. Türkiye’nin CDS’i dünkü işlemlerde en son 578 baz puanı görürken, dün 15 baz puan daha düşerek 563 baz puana kadar geriledi. Türkiye’nin CDS’si, 23 Mayıs Salı günü 720 baz puana kadar yükselerek 7 ayın zirvesini görmüştü. Seçim belirsizliğinin ortadan kalkmasıyla düşüş eğilimine yöneldi.
NTV’ye konuşan akademisyen Doç. Dr. Levent Yılmaz, “Politika faizi tarafında bir adım görürsek belki doğrudan faiz olmayabilir. Geçmişte koridor uygulaması vardı. Faiz sabit kalıyordu ama koridorun üst bandından bir fonlama yapılıyordu. Önümüzdeki haftalarda daha net göreceğiz” dedi.
Bu arada ABD’li yatırım bankası JPMorgan, Türk bankalarıyla ilgili bir değerlendirme raporu yayımladı. Buna göre şirket özellikle uzun vadeli Türk banka tahvillleri için tavsiyesini “ağırlığını azalt”tan “nötr”e yükseltirken iki banka tahvili için ise “nötr”den “ağırlığını artır”a yükseltti. Türk tahvillerinin, yeni kabineye piyasa dostu atamalar yapılacağı yönündeki iddiaların etkisiyle geçtiğimiz hafta güçlü performans gösterdiklerini işaret eden JPMorgan, “Ancak bu atamalar ve olası politika değişiklikleri belirsiz olmaya devam ediyor. Bu nedenle banka tahvillerinde “nötr”e yakın duruşu seçiyoruz” dedi.
JPMorgan, raporunda bankaların kıdemli tahvilleri için genel olarak “nötr” duruşu seçtiklerini ancak Garanti Bankası’nın 2027 ve ISCTR’nin 2028 vadeli tahvilleri için “ağırlığını artır” tavsiyesinde bulunduklarını belirtti. Banka, Akbank’ın 2025 vadeli ve 2026 vadeli, Vakıfbank’ın 2026, TSKB’nin 2026 ve Türk Eximbank’ın 2026 tahvilleri için tavsiyesini “ağırlığını azalt”tan “nötr”e çıkardı.
JPMorgan pozitif senaryoda piyasa dostu atamalarla birlikte olası bir para politikası değişikliğinin döviz tarafında hem yurt dışına çıkışı hem de yerel talebi düşürmesinin beklenebileceği kaydedildi. Banka, faiz yoluyla kredi sıkılaştırması, TL’nin değerinin dengeyi bulması ve düşük enerji fiyatları gibi faktörlerin cari dengeye yardımcı olacağını öngördü.
Şirket, pozitif senaryoda potansiyel olarak daha baskılı geçmesi beklenen sonbahar döneminden önce döviz rezervlerinin yazın güçlenen cari denge sayesinde bir miktar toparlanmasının beklenebileceğini belirtti.
Negatif senaryoda ise yakın vadede güvensizlik kaynaklı döviz çıkışlarının yaşanacağını, cari dengedeki bozulmanın kalıcı hale geleceği ve hali hazırda düşük kaldığı gözlenen döviz girişinin hayal kırıklığı yaratacak seviyede kalarak rezerv kaybına katkıda bulunacağı öngörüldü.
Bu durumun yetkililerin TL’deki dalgalanmaları kontrol etme kapasitesini sınırlayacağı ve bunun da bankaların yerel fonlamalarında dalgalanmayla sonuçlanacağı ifade edildi.