20 bin öğretmen atanacak: Mülakat vaadinin yüzde 50’si tuttu
Yeni Milli Eğitim Bakanı, eski MEB müsteşarı Yusuf Tekin oldu. Eski Bakan Nabi Avcı ve sendikacı Ali Taştan iki farklı pencereden Yusuf Tekin’i 10Haber’e anlattı. Avcı, “isabetli bir tercih” dedi, Taştan ise sert eleştirdi. 10Haber yeni bakanın masasındaki sınav sisteminin ayrıntılarına da ulaştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan yeni kabinede Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin oldu. Tekin’in ve diğer yeni bakanların bilinen özgeçmişleri çokça yazılıp, çizildi. Tekin, sırasıyla öğretim üyeliği, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda Bakan Yardımcılığı, Milli Eğitim Bakanlığı müsteşarlığı ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nde rektörlük yaptı.
17 Ağustos 2018 tarihinde profesör olan Tekin’in rektör olabilmesi için kanun değiştirildi. 15 Eylül 2018 tarihinde ataması yapılan Tekin 3 yıl profesörlük şartını karşılamıyordu. Tekin’in atanmasının ardından kanun tekrar eski haline döndürüldü.
Milli Eğitim camiasının yakından tanıdığı Tekin’i müsteşarlığı döneminden tanıyan iki isme sorduk. Eski Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ve Eğitim Uzmanı, sendikacı Ali Taştan, yeni bakanı 10Haber’e anlattı. Avcı, eski çalışma arkadaşından övgü dolu sözlerle bahsederken, Taştan, Tekin’i sert bir dille eleştirdi.
Eski Bakan Avcı, Yusuf Tekin için “çok yerinde ve isabetli bir tercih oldu” dedi. Avcı, “Milli Eğitim Bakanlığı’nı çok yakından bilen, çok sayıda güzel projeyi başlatan, sürdüren ve müsteşar olarak da Milli Eğitim politikamıza değerli katkıları olan bir arkadaşımız. Başarılı bir dönem geçiren Mahmut Özer Bey’in arkasından o da başarılı bir dönem geçirecektir. Bakanlığım döneminde çok uyumlu çalıştık. Özellikle dershanelerin kapatılması ve dönüştürülmesi sürecinde Yusuf Bey’in çok değerli katkıları oldu. İnşallah başarılı ve uzun bir dönem geçirir” diye konuştu.
Öte yandan 10Haber’in edindiği bilgiye göre Tekin’in masasında liseden üniversiteye geçişteki tek sınavın kaldırılması var. Liseden üniversiteye geçişte tek sınava bağlı geçişler yerine okullarda yapılan yazılı sınavların esas alınacağı ve böylece çocukların tek bir sınavla bölüm seçmeyeceği bir düzenlemenin geleceği konuşuluyor. Daha önce kamuoyunda TEOG olarak bilinen sistemle orta okuldan liseye geçişte yazılı sınavların esas haline gelmesi hedeflenmişti.
Eğitim Uzmanı Ali Taştan ise, “Yusuf Tekin döneminde yapılan işlerin neredeyse tamamı tartışmalı ve eğitim politikalarını zora sokan işler oldu. Bir laf var; “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” diye. Dershaneler kanunu diye bilinen bir kanun çıktı 2014 yılında. Bu kanunla beraber Yusuf Tekin kendisi dışında Milli Eğitim Bakanlığı’nın merkez ve taşra teşkilatlarındaki okul müdür ve müdür yardımcılarına kadar yaklaşık 50 bin kişiyi görevden aldı. Daha sonra liyakat ilkesine aykırı şekilde mülakatla, hatta bazen mülakat dahi olmadan yöneticilerin tamamının atamasını yaptırdı” dedi.
Yusuf Tekin’in 10 Aralık 2014 yılında Yeni Akit gazetesinin manşetine taşıdığı “Karma eğitim zorunlu değil” sözlerini hatırlatan Taştan, “Yusuf Tekin’in karma eğitimle ilgili söylemleri ortada. Yusuf Tekin döneminde meşhur bir TEOG sınavı vardı. 17 bin birinci çıkmıştı. Ben hâlâ o sınavda kopya olduğunu düşünüyorum. Mahkemeler de 17 bin birinci çıkmasını tuhaf bulmuştu” diye konuştu.
Rektör olması için çıkarılan özel kanunu da eleştiren Taştan, “Bu kanun iki kez çıkmıştır. Biri ‘Harika Çocuk Yasası’dır. İdil Biret’lerin yurt dışına gitmesi ve sanatta gelişim için çıkarılmış bir kanundur. İkinci kanun da “harika müsteşar Yusuf Tekin” için çıkarılmıştır” dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın tarikat ve cemaatlerle bağlantılı dernek ve vakıflarla en çok protokolü Tekin’in müsteşarlığı döneminde imzaladığını söyleyen Taştan, “Şimdi tekrar bu protokollerin sayısında artış olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
CHP’nin eğitimci kökenli kurmaylarından Yıldırım Kaya, Milli Eğitim Bakanlığı görevine getirilen Yusuf Tekin’e açık mektup yazdı. Kaya, söz konusu mektubunda, Tekin’in büyük sorumluluk aldığını vurgulayarak MEB’in iktidarın ideolojik alanı olmaktan çıkartılması gerektiği mesajını verdi.
Kaya, mektubunda “AKP iktidarının dokuzuncu Milli Eğitim Bakanı olarak atandınız. Yeni görevinizde başarılar dilerim. Bir eğitimci olarak, Türkiye’nin can yakıcı eğitim sorunları olduğunu üzülerek söylemek isterim. Büyük bir sorumluluk aldınız, sizi çok zorlu bir süreç bekliyor. Zorlukları aşmak hem sizin yükünüzü hafifletecek hem de Türkiye’nin önünü açacaktır. Bundan emin olun. Cumhuriyet’imizin 100. yılında laik, demokratik, bilimsel, karma ve kamusal eğitimi hayata geçirerek Türkiye’yi geleceğine hazırlamanız en büyük beklentimizdir” dedi. Kaya, eğitimdeki öğretmen eksiği, liyakatlı atama, kalabalık sınıflar ve fırsat eşitsizliği sorunlarının acil olarak giderilmeyi beklediğini vurguladı.