Belgesiz mültecileri kovan Pakistan, Batı’ya gidecek Afganlardan 830 dolar ‘çıkış ücreti’ istiyor
Pakistan'ın görevden alındığından beri başını mahkemelerden kurtaramayan eski Başbakanı İmran Han, bu sefer de kendisine dava açan bir avukatın ölümünün 'azmettiricisi' olarak suçlanıyor.
Pakistan’da eski Başbakan İmran Han hakkında tahrik davası açılmasını isteyen bir avukat öldürüldü. Kimliği belirsiz tetikçilerce saldırıya uğrayan Abdur Rezak, geçen yıl güvensizlik oylamasının yapılmaması için meclisi feshetme kararı alan İmran Han’ın vatana ihanetten yargılanması gerektiğini savunarak, geçen ay Belucistan Yüksek Mahkemesi’ne başvuru yapmıştı.
Abdür Rezak, salı günü havaalanı yolunda motosikletli şahısların silahlı saldırısına uğradı. Avukatın oğlu Siraj Ahmet, babasının ölümünün İmran Han’a açtığı davayla bağlantılı olduğuna inandığını söyleyerek, eski başbakanı ‘cinayetin azmettiricisi’ olmakla suçluyor. Siraj Ahmet, İmran Han’a karşı dava dilekçesi verdikten sonra kendisinin de ölüm tehditleri aldığını sözlerine ekledi.
İmran Han ise partisi PTI’nin sosyal medya hesabından yayımladığı bir videoda kendisine yöneltilen suçlamaları ‘saçma’ olarak nitelendirerek, Abdür Rezak’ın açtığı davadan haberi bile olmadığını söyledi. “Bu dava bana karşı açılan birkaç davadan biriymiş ve aslında önemli bir dava da değildi. Ancak şimdi cinayetle suçlanıyorum” diyen İmran Han, kendisine açılan diğer 16 davadan kefaletle serbest kalma talebinde bulunacağını söyleyerek, “Beni tekrar gözaltına alacaklarını biliyorum, hapse girmeye hazırım” diye belirtti.
Öte yandan eyalet yönetiminden bir sözcü, cinayet davasının mahkemeye taşınması durumunda İmran Han’ın resmi suçlamalarla karşı karşıya kalabileceğini belirtiyor. Görevden alınmasından bu yana İmran Han hakkında 100’den fazla dava açıldı. Eski başbakan 9 Mayıs’ta da bir yolsuzluk davası nedeniyle İslamabad’daki mahkemede tutuklanmış, sonrasında binlerce destekçisi ülke genelinde protestolar düzenlemişti.
Kamuya ait binalar ile özel mülkler yağmalanmış, özellikle askeri tesisler ve anıtlar hedef alınmıştı. Hükümet ise bu protestoların PTI üyelerinin başının altından çıktığını söylemiş, PTI ise hükümetin partiye karşı bir ‘cadı avı’na çıktığını belirtmişti.