NATO’nun Rusya stratejisinde anlaşılamamış: Reuters’a konuşan diplomat Türkiye’yi sorumlu tuttu
Rus paralı asker şirketi Wagner'in şefi Yevgeni Prigojin öncülüğünde gerçekleşen isyan sırasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve güvenlik şeflerinin ortalıkta görünmemesi akıllara bir soruyu getirdi: Putin ülkenin istikrarını sağlayabilecek güce sahip mi?
Rusya’nın istikrarının garantörü ve devletin hamisi olarak kendini konumlandıran Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, hafta sonu paralı asker şirketi Wagner’in lideri Yevgeni Prigojin öncülüğündeki isyanda kısa bir açıklamanın ardından ortalıktan kaybolması, Moskova’dan kaçtığı şeklindeki iddiaların bile ortaya atılmasına sebep oldu.
Bu durum Putin’in geleceğiyle ilgili bazı soruları gündeme getirdi: İsyan Moskova’ya 200 km kala durdurulmasaydı ne olacaktı? Putin’in iktidarı nasıl bir zarara uğrayacaktı?
Kremlin’e yakın olduğu bilinen Ruslar, Prigojin’in ayaklanmasının iç savaşa yol açmamasından duydukları rahatlamayı dile getirse de Putin’in bu olayda zayıf göründüğü konusunda hemfikirler. New York Times’da yer alan habere göre, Kremlin ile bağlantıları olan gazete editörü Konstantin Remçukov, ‘bir zamanlar düşünülemez gibi görünen şeyin artık mümkün olduğunu’ söylüyor. Remçukov’un iddiasına göre, Putin’e yakın kişiler gelecek bahar ülkedeki başkanlık seçimlerine girmemesi için Rus lideri ikna etmeye çalışabilir.
Remçukov, “Putin’in güç sahibi olduğu, istikrarı ve güvenliği sağladığı düşüncesi ayın 24’ünde fiyaskoyla sonuçlandı. Bir ay önce nasıl ki Putin’in kayıtsız şartsız aday olacağından eminsem, çünkü bu onun doğal hakkıydı, şimdi de elitlerin kendilerini güvende hissedemediklerini görüyorum” dedi.
Wagner’in durdurulmasını engelleyen şey, Belarus lideri Aleksander Lukaşenko’nun arabuluculuğunda gerçekleşen bir anlaşmaydı. Bu anlaşmaya göre Prigojin hakkındaki suçlamalar düşürülecek, Wagner savaşçıları cepheye, Prigojin de Belarus’a gidecekti. Ne var ki bu anlaşma özellikle de Rus blog yazarlarının gözünde, Wagner’in Rus savaş uçaklarını düşürdüğüne dair haberleri ortadayken, Putin’in ‘sadakatsizliğe müsamaha göstermeyen lider’ imajını zedeledi.
Tabii Rusya’ya Ukrayna savaşı sebebiyle yaptırım uygulayan ülkeler de Putin’e yönelik olumsuz düşüncelerin oluşmasından faydalanmakta gecikmedi. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Prigojin’in isyanının ‘Putin’in iktidarındaki çatlakları ortaya çıkardığını’ söyledi.
İsyandan sonra ilk kez dün akşam ulusa sesleniş konuşması yapan Putin, Ruslara gösterdikleri metanet için teşekkür ederek, “Rusya’da iç karışıklık çıkarılmasına yönelik her eylemin başarısızlığa mahkum olduğu gösterildi” dedi.
“İsyan her halükârda bastırılacaktı” diyen Putin sözlerine, “İsyanın elebaşları kendi ülkelerine, halkına ihanet ederek suça sürükledikleri kişilere de ihanet etti. Rusya’nın düşmanları da Kiev’deki neo-Naziler de Batılı hamileri de her türlü vatan haini de tam olarak böyle bir sonuç bekledi, kardeş kardeşi öldürsün istediler” diyerek devam etti.
Wagner savaşçılarının büyük bir kısmının da halkına ve devletine bağlı vatanseverler olduğunu dile getiren Putin, bu savaşçılara Savunma Bakanlığı ile sözleşme imzalayarak Rusya’da kalmak ya da Belarus’a gitmek şeklinde iki seçenek sundu. Putin, “Verdiğim sözü tutacağım. Her birinizin seçim şansı var fakat eminim ki bu karar, trajik bir hata yaptığının farkına varmış bir Rusya askerinin vereceği türden bir karar olacak” diye de ekledi.
Putin’in konuşmasının tam metnini Sputnik Türkiye’den okuyabilirsiniz.
Putin’in yanı sıra ne Savunma Bakanı Sergey Şoygu ne de Genelkurmay Başkanı Valeri Gerasimov isyanın başladığı cuma gecesinden düne kadar kamuoyu karşısına çıkmadı. Ülkenin güvenlik servislerinin şefleri de adeta görünmez oldu.
Blog yazarı Yuri Kotenok, Telegram’dan yaptığı paylaşımda güvenlik şeflerinin nerede olduğunu sorarak, “Bu olayların olduğu gün neredeydiniz? Yoksa sadece başkana şov yapmak için, tehdit olmadığı zamanlar mı video çekebiliyorsunuz? Aklınızı başınıza alın, bu bir gösteri değil. Ülke bir yıldır savaş halinde” diye yazdı.
Şoygu, dün ilk kez kamuoyunun karşısına çıktı. Hareketli geçen hafta sonunun ardından düzen hissiyatını yeniden oluşturmak amacıyla çekildiği tahmin edilen videoda, Şoygu Ukrayna’daki birlikleri teftiş ederken, helikopterle uçarken ve askeri karargahta subaylarla toplantıya katılırken görüntülendi.
Shoigu, absent for the last three days, finally reappears — visiting a command center in Ukraine — as rumors about his possible removal swirl in Moscow. pic.twitter.com/qNVsCfMXUO
— Yaroslav Trofimov (@yarotrof) June 26, 2023
Kremlin’e yakın iki kaynağın New York Times’a yaptığı açıklamaya göre Wagner isyanına yanıt vermede gecikilmesinin sebebi ‘Prigojin’in yarattığı tehlike üzerine daha önce konuşulmaması’ydı. Kaynaklar, “Belki de kendi kendine çözülür umuduyla ihmal edilmiş bir konuydu” iddiasında bulundu.
Siyasi analist ve Kremlin’in eski danışmanı Sergey Markov da isyanın Putin’in kendisi için ‘varoluşsal bir krize’ yol açabileceğini söyledi. Markov, “Putin’in her zaman gurur duyduğu şey Rus devletinin sağlamlığı ve siyasi istikrarı. Onu bu yüzden seviyorlardı ama istikrarın olmadığı ortaya çıktı” dedi.
Remçukov, isyanın olduğu gün Moskova’dan kaçan önde gelen Rusların olduğunu, kendisinin Moskova’da kalmasına rağmen Wagner gelir de el koyar diye arabasını ‘gezintiye çıkardığını’ söylüyor.
Öte yandan siyasi analiz firması R. Politik’in kurucusu Tatyana Stanovaya, Putin’in ‘arkadan bıçaklama’ olarak tanımladığı isyanın ele başısı Prigojin’in ‘aslında devrimci rolünü üstlenmek konusunda hazırlıksız yakalandığını’ söylüyor.
Stanovaya, “Wagner, Moskova’ya ulaşmak üzere olduğu ve tek seçeneğinin ‘Kremlin’i ele geçirmek’ olduğu gerçeğine de hazır değildi. Bu eylem kaçınılmaz olarak kendisinin ve savaşçılarının ortadan kaldırılmasıyla sonuçlanacaktı” diye de belirtti.
Sosyal medya ve internet forumlarını izleyerek Rus kamuoyunun tavrını takip eden FilterLabs.AI adlı bir firmanın analizine göre, Prigojin de Kremlin’in propaganda saldırısına uğradı. Prigojin tarafından kontrol edilen ya da Wagner’i destekleyen Telegram kanallarına erişim zorlaştı.
Vesti Nedeli programının sunucusu Dmitri Kiselyov, haberleri sunarken, “Rusya’daki silahlı isyan halk tarafından desteklenmiyor. Savaş zamanında vatana ihanet ağır bir suçtur. Zırhlı birliğin yakıtı bitti, isyancıların başı Prigojin’in kanlı bir buhara dönüşmek üzere olduğu hissi güçlendi” dedi.
Bir diğer devlet kanalı NTV de haftalık özetinde ayaklanmayı ihanet olarak nitelendirdi. ABD istihbaratının ayaklanmadan haberdar olduğu ancak sesini çıkarmadığı yönündeki haberlere atıfta bulunarak, ‘dış güçlerin’ olaya müdahale ettiğini ima etti.
FilterLabs, bu süreçte Prigojin ve Wagner’e yönelik kamuoyu desteğinin keskin bir şekilde düştüğünü belirtti.