Madımak Katliamı’nın 30. yılı: Tarihin zamanaşımı yok
Sivas Katliamı'nın yaşandığı Madımak Oteli bir müzeye dönüştürülemedi, Sivas İl Özel İdaresi Kültür ve Bilim Merkezi haline getirildi. Dönemin valisi büyük bir gururla "Artık Madımak yok" dedi. Ama yok deyince bir şey yok olmuyor. Dijital ortamda Madımak Katliamı Hafıza Merkezi açıldı.
Bugün Sivas Katliamı’nın 30. yıldönümü. Katliamın yeri de belli Madımak Oteli. Fakat bugün Sivas’a, kıyımın yaşandığı yere gitmeye kalktığınızda karşınıza Sivas İl Özel İdaresi Bilim ve Kültür Merkezi çıkıyor. Madımak adından eser yok yani. Merkezin ilk giriş katının yarısı Sivas Katliamı’nda ölenler anmak için dizayn edilmiş, adları yazılmış. Bir de şu ibaret bulunuyor “2 Temmuz 1993 tarihinde meydana gelen elim olayda 37 insanımız hayatını kaybetmiştir. Böyle acıların bir daha yaşanmaması dileğiyle.” Peki bu elim olay neydi, burada neler yaşandı, bu insanlar neden öldü, kimdi bu insanlar? Bu ve bunun gibi sorulara bir karşılık bulamayacağız bir merkez burası.
Hatırlanırsa katliamdan hemen sonra otelin alt katında et lokantası açılmasına izin verilince kamuoyunun ‘Madımak Oteli Utanç Müzesi olsun’ talebi karşısında Sivas Valiliği oteli kamulaştırmış ve 2011 yılında Madımak ismi silinerek Sivas İl Özel İdaresi Bilim ve Kültür Merkezi olmuştu burası. Hatta dönemin Sivas valisi büyük bir gururla “Artık Madımak yok” demişti. Devlet eliyle hafıza oluşturma yapar (mış) gibi görünüp hafızalaştırmama girişimiydi.
Ne yapıyorlar şimdilerde bu merkezde diye girip internet sitesine bakınca mesela ‘Bozkırın Elmasları İsimli İPA projesinin kapanış toplantısı gerçekleştirilmiş. Yani bürokrasi kafasıyla yönetilen bir mekan.
Bir şeyi yok sayınca yok olmuyor. Sivas Valiliği’nin yapamadığını, Sivas Katliamı’nın 30 yıldönümünde, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu yaptı. Dijital ortamda sessiz sedasız Madımak Katliamı Hafıza Merkezi’ni açtı. Ki onlara sorulduğunda bu merkez ‘Sivas İl Özel İdaresi Bilim ve Kültür Merkezi’ne karşı yükseltilen ‘Hayır! Burası Madımak Oteli!’ diye haykıranların sesi projesi.
https://kutuphane.madimak.org/ adresinden girilen merkezin amacı Sivas Katliamı’nı unutturmamak için katliamla ilgili her türlü belgeyle bilgiyi, filmleri, belgeselleri, fotoğrafları yani yazılı, görsel ve işitsel materyali bir araya getirmek ve kamusal erişime sunmak. Mesela yukarıda sorduğumuz bütün soruların cevabı, ayrıntılarıyla var bu sitede.
Sivas kıyımında yaşamını yetiren 33 insanın kimler olduğunu, hayat hikayelerini, fotoğraflarını görebiliyorsunuz. Onlarla ilgili bilgi ve belgeler de mevcut. Mesela Asım Bezirci’nin Behçet Aysan’a 1987’de gönderdiği mektuptan tutun da Mehmet Atay’ın kendi çektiği bir fotoğraf karesine, Koray Kaya’nın arkadaşına gönderdiği 1990-1991 Beşiktaş takımının kartpostalından Yalçın Sivri’den kardeşi Asuman Sivri’ye doğum günü tebrik metnine kadar hayatını kaybeden insanların bir isimden ibaret olmadığını anlatan pek çok materyal bulunuyor.
Katliamdan sonra çekilen belgeseller, sanatçıların daha önce verdiği konserlerden videolar, röportajlar, akademik yayınlar, gazete haberleri, hukuki metinler… Yani Sivas Katliamı ilgili merak ettiğiniz pek çok şey var bu sitede. Ki bu bir başlangıç… Sanal bir müzenin açılması, dijital ortamda kütüphane oluşturulması, sözlü tarih çalışmalarının yayınlanması gibi projeler de yer alacak sitede.
Hafıza merkezi, sadece 30 yıldır dağınık halde bulunan bilgi yığınının derlenip sunulduğu bir platformdan olmanın ötesinde katliamla ilgili süregiden hukuki, politik ve toplumsal mücadeleye katkı sunacak bir bilgi üretim mekânı olmak istiyor. Ama ilk elden Madımak adının tarih sahnesinden silinme girişimine karşı onun utancını herkese hatırlatıyor.
Ne demişti yönetmen Ingmar Bergman: “Dünyayı utanç kurtaracak.” Utanmayı bilmeli insan. Yoksa öyle “Böyle acıların bir daha yaşanmaması dileğiyle” yazmakla olmuyor sayın vali!
20 Aralık 2024 - Ormanda yeni bir lider doğuyor, şımarık oğlan dersini alıyor!
13 Aralık 2024 - Yılın en iyilerinden ‘Hemme…’: Öfke ruhu kemirir!
6 Aralık 2024 - Babaların kızları için yaptığı yolculuk hiç biter mi!
5 Aralık 2024 - Keşanlı Ali 60 yaşında mikrofonlarımız Haldun Taner’de