Festivalde bıçaklı kavga: 1’i polisin vurduğu 2 kişi hayatını kaybetti
10Haber, önceki gece ilçe halkı ile Suriyeliler arasında tehlikeli gerginliğin yaşandığı Dilovası’da olayın yakın tanıklarıyla görüştü. Olayın bir köpeğin Suriyeliler tarafından öldürülmesinin ötesinde sürekli bir gerginliği birikmesi sonucu olduğunu söylüyorlar.
Türkiye’nin, geçtiğimiz iki yılının ‘en tehlikeli’ gündemlerinden biri, artan göçmen nüfusu. Tehlikeli çünkü kontrolsüz göçün yarattığı yoğunluğuk nedeniyle yerli halkın verdiği tepkiler hızlıca ırkçı bir anlam kazanıp, çığ gibi büyüyebiliyor. Ankara’nın Altındağ ilçesinde Ağustos 2021’de yaşanan olaylarda tartışmaların, ne boyuta ulaşabildiği görülmüştü.
Altındağ ilçesinin Battalgazi mahallesinde Suriyeli bir grup ve mahalleli arasında çıkan kavga sonucu yaralanan iki kişiden biri de Emirhan Yalçın’dı. Yalçın’ın, hastanede hayatını kaybetmesinin ardından, Önder ve Battalgazi mahallelerinde yerel halk, Suriyelilerin dükkanlarına ve evlerine saldırmıştı.
Önceki gün akşam saatlerinde Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde de benzer bir olayın kıyısından dönüldü.
Sosyal medyadaki paylaşımlara göre Dilovası Orhangazi Mahallesi sakinlerinin oluşturduğu yüzlerce kişi, bir önceki gün, Suriyelilerin köpeklerini öldürmesine gerekçe göstererek ‘gönderilmeleri’ için yürüyüş düzenliyordu. Kalabalığın öfkeli olduğu anlaşılıyor, gerginliğin nedeni olarak mahalledeki tüm Suriyeliler gösteriliyordu.
Gerginlik gece saatlerinde devreye güvenlik güçlerinin girmesiyle yatıştı, olaylarda adı geçen 10 Suriyeli sınır dışı edilmek üzere gözaltına alındı.
Peki gerçekten yaşananlar bu kadardan mı ibaretti? 10Haber olarak mahallede, tepki gösteren mahalleli ve olayın tarafı olan aileyle yaşananları konuşmak için dün öğle saatlerinde Dilovası’ydık.
Bir gün önce başlayan gerginliğin boyutu, her sokak başında bekleyen çevik kuvvet polislerini görünce daha net anlaşılıyordu. Polis ekipleri akşam bir eylem olacağı söylentisi üzerine hazırlık yaparken olayın yaşandığı sokakta ise derin bir sessizlik vardı.
1955 yılında yapılan E-5’in hemen yanında, çoğu Ağrılı işçi, esnaf insanların yaşadığı mahallede son iki üç yıldır Suriyeli nüfusun arttığı gözlemlenmiş. Mahalleli, Suriyeli ailelerin, hemen yakınlarda bulunan sanayi bölgesindeki fabrikalarda çalıştığı söylüyor.
1980’lerde gecekondularla birlikte kentleşmeye başlayan ilçenin aradan geçen yıllara göre üst düzey geliştiğini söyleyemesek de yerel halkın birbirini tanıdığı bir ortam oluşmuş durumda.
Mahalledeki esnaf olan Emir, mahallesinde iki gündür yaşanan olayları “Olaylar dün başlamadı” diyerek anlatmaya başlıyor.
1 Temmuz’u 2 Temmuz’a bağlayan gece dükkanı kapattığı sırada Suriyeli bir grubun koştuğunu gören Emir, hızlıca dükkanı kapatıp arkalarından koşmuş. Suriyelilerin, Orhangazi Mahallesi’nde sözü geçen ailelerden olan Aydemir’le kavga ettiğini gören Orhan, gördüklerini “Suriyeliler bir anda kalabalıklaştı. Kavganın nedenini anlayamadık, onlar 150-200 kişi oldu, biz 15-20 kişi kaldık” diyerek anlatıyor.
Ardından iki grup, uzun süre birbirine taşlarla saldırıyor. Ulaştığımız görüntülerde, bu kavganın oldukça ‘çetin’ geçtiği de görülüyor.
Aydemir Ailesi’nden ismini vermek istemeyen biri ise kavganın besledikleri köpeklerinin öldürülmesiyle başlamadığına dikkat çekerek “İki üç ay önce burada bir kavga çıktı. Köpeğimizi bu nedenle öldürdüklerini düşünüyoruz” diyor.
Bu ifadeyle, gerginliğin perde arkasında daha önceki tarihlerdeki bir kavga olduğunu öğrenmiş oluyoruz.
Dün yapılan yürüyüşün ise ailelerini seven kişilerin “Size yapılan bize yapılmıştır” denilerek düzenlendiğini söyleyen Aydemir Ailesi üyesi, mahallerinde artan Suriyelilerin artık rahatsızlık yarattığını belirtiyor.
Aydemir Ailesi, mahallede esnaflık yapıyor. Birden fazla dükkanları var ve yıllardır mahallede yaşayabildiklerini söylüyorlar. Onlar, Emniyet ve Kocaeli Valiliği ile görüşmelerinin ardından sakinleştiklerini de ekliyorlar.
Zehirlenerek öldürülen köpeğin ismi ise Çakır. Henüz bir yaşında, olan Çakır’la aynı kulübede kalan Korsan ise yaşanan olayların ardından oldukça korkmuş durumda. Onu görmek için gittiğimizde kulübesinden güçlükle çıkıyor.
İki köpeğin de sahibi olan Nihat Aydemir, “Biz Şafii’yiz. Ailem ilk sahiplendiğimde karşı çıktı, sonra onlar da sevmeye başladı. Bu köpekler kimseye zarar vermez, ses çıkarmaz” diyor.
10Haber’in tecrübeli ismi Ruhi Sanyer, haberi hazırlama aşamasında, Dilovası’yla ilgili ilginç bir detayı hatırlattı: Dilovası’nda yaşayan yüzlerce genç, kaçak yollarla Kanada ya da Amerika’ya göçüyor.
Bu olay, yerel gazetelerin de gündemine gelmişti. Dilovalıların yüzlerce genci de belki Amerika’da göçmen karşıtı saldırılara maruz kalıyorlar. Belki yürüyüşün içinde onların aileleri bile vardı.
Bu durumu hatırlattığımız mahalleli ise “Buradan çok giden oldu. Bu işin organizasyonunu yapanlar bu mahallede. Bu yıl çok değil ama geçtiğimiz yıllarda neredeyse her aileden bir kişi gitti” diyor. Bu göçün nedenini ise işsizlik ve gelecek kaygısı. Mahalleli, burada da suçu Suriyelilere atıyor: Gelip işlerimizi kaptılar.