Amerikan ekonomisi için Joe Biden ile dört yıl daha ne anlama geliyor?
Hindistan'ın 2075'e kadar ABD'yi geride bırakarak dünyanın ikinci büyük ekonomisi olacağı tahmin edildi. Goldman Sachs, artan nüfusun yanı sıra ülkenin yenilik ve teknolojideki ilerlemesinin, daha yüksek sermaye yatırımının ve artan işçi verimliliğinin tahminde etkili olduğunu belirtti.
Goldman Sachs, Hindistan’ın 2075 yılına kadar yalnızca Japonya ve Almanya’yı değil, ABD’yi de geçerek dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olma yolunda ilerlediğini açıkladı. Hindistan, günümüz itibarıyla Almanya, Japonya, Çin ve ABD’nin ardından dünyanın en büyük beşinci ekonomisi konumunda yer alıyor.
Yatırım bankası yayımladığı yakın tarihli bir raporda, artan nüfusun yanı sıra, ülkenin yenilik ve teknolojideki ilerlemesinin, daha yüksek sermaye yatırımının ve artan işçi verimliliğinin tahminlerinde etkili faktörler olduğunu belirtti.
Goldman Sachs Research Hindistan Ekonomisti Santanu Sengupta, “Önümüzdeki 20 yılda, Hindistan’ın bağımlılık oranı bölgesel ekonomiler arasında en düşüklerden biri olacak” dedi. Bir ülkenin bağımlılık oranı, bakmakla yükümlü olunanların sayısı (14 yaş altı ve 65 yaş üstü) ile çalışma çağındaki toplam nüfusa (15-64 yaşları arası) göre ölçülüyor. Düşük bir bağımlılık oranı, orantılı olarak gençleri ve yaşlıları destekleyebilecek çalışma yaşındaki yetişkinlerin daha fazla olduğuna işaret ediyor.
Sengupta, Hindistan’ın hızla artan nüfusunun potansiyelini ortaya çıkarmanın anahtarının, iş gücüne katılımını artırmak olduğunu da sözlerine ekledi. Ekonomist, Hindistan’ın önümüzdeki 20 yıl boyunca büyük ekonomiler arasında en düşük bağımlılık oranlarından birine sahip olacağını öngörerek, “Öyleyse bu, Hindistan’ın üretim kapasitesi oluşturma, hizmetleri büyütmeye devam etme ve altyapının büyümesini sürdürme açısından doğru anlaması için gerçekten bir pencere” dedi.
Hindistan hükümeti, özellikle karayolları ve demiryollarının kurulmasında altyapı oluşturmaya öncelik veriyor. Ülkenin son bütçesi, altyapı yatırımlarını teşvik etmek için eyalet hükümetlerine verilen 50 yıllık faizsiz kredi programlarını sürdürmeyi hedefliyor.
Goldman Sachs, özel sektörün daha fazla iş yaratmak ve büyük iş gücünü istihdam etmek amacıyla imalat ve hizmetlerde kapasite yaratma konusunda ölçek büyütmesi için uygun bir zaman olduğuna inanıyor.
Yatırım bankası, Hindistan’ın ekonomik gidişatına öncülük edecek faktörlerin başında, ülkenin teknolojik ilerlemesi ve inovasyonun geldiğini söyledi.
Hindistan’ın sivil toplum ticaret birliği Nasscom’a göre, Hindistan’ın teknoloji endüstrisi gelirinin 2023’ün sonuna kadar 245 milyar dolar artması bekleniyor. Nasscom’un raporuna göre, bu büyüme bilgi teknolojileri, iş süreci yönetimi ve yazılım ürün akışlarından gelecek.
Öte yandan Goldman, sermaye yatırımının Hindistan’ın büyümesinde bir başka önemli itici güç olacağını tahmin etti.
Goldman’ın raporunda, “Hindistan’ın tasarruf oranı, düşen bağımlılık oranları, artan gelirler ve daha derin finans sektörü gelişimi ile artacak ve bu da muhtemelen daha fazla yatırımı yönlendirmek için sermaye havuzunu kullanılabilir hale getirecek” ifadeleri kullanıldı.
Bankanın öngörüsünün zayıf noktası, iş gücüne katılım oranı ve bunun Goldman’ın öngördüğü oranda artıp artmayacağı. “Hindistan’da iş gücüne katılım oranının son 15 yılda düştüğüne” dikkat çekilen raporda, kadınların iş gücüne katılım oranının erkeklere göre “önemli ölçüde düşük” olduğunun altı çizildi.
Yatırım bankası Haziran ayında yayımladığı ayrı bir raporda, “Hindistan’daki çalışma çağındaki tüm kadınların yalnızca yüzde 20’si çalışıyor” diye yazdı ve düşük rakamın, kadınların esas olarak iş teslimine dayalı olan kayıtlı istihdamın ölçümünde dikkate alınmayan parça başı işlerle uğraşmasından kaynaklanabileceğini öne sürdü. Goldman, Hindistan’ın cari açık vermesi nedeniyle net ihracatın da Hindistan’ın büyümesini engellediğini söyledi. Ancak banka, hizmet ihracatının cari hesap bakiyelerini yumuşattığının altını çizdi.
Goldman’ın raporuna göre, Hindistan’ın ekonomisi, bölgedeki daha fazla ihracata bağımlı ekonominin aksine iç talep tarafından yönlendiriliyor ve büyümesinin yüzde 60’a varan kısmı esas olarak iç tüketim ve yatırımlara bağlanıyor.
S&P Global ve Morgan Stanley, Hindistan’ın 2030 yılına kadar üçüncü büyük ekonomi olma yolunda ilerlediğini de öngördü. Hindistan’ın ilk çeyrek GSYİH’sı, Reuters’in yüzde 5’lik büyüme beklentilerini kolayca aşarak, yıllık bazda yüzde 6,1 arttı. Ülkenin tam yıllık büyümesinin, 2021-2022 mali yılındaki yüzde 9,1’lik büyümeye kıyasla yüzde 7,2 olacağı tahmin ediliyor.