Roma’da gladyatörler, İstanbul’da futbolcular: Mücadeleyle dönüyor dünya!
Dijital platformlarda bu hafta seçenek çok. Hayatımızın satılık olduğuna bizi inandırmaya çalışan 'Cennet', sevimli komedi 'Hayaletler' ve 'Nasıl Tarikat Lideri Olunur?' belgeseli öne çıkıyor.
Netflix’in yeni yayınlanan Alman yapımı bilim kurgu filmi ‘Paradise’, platformun en çok izlenen filmler listesinde bir numaraya oturdu.
Distopik bir alternatif gerçekliği anlatan filmin karanlık evreninde, artık para ile yaşam uzatılabilmektedir. Bulunan donörün genetik kodu uygunsa eğer gelişen teknoloji sayesinde donörün yaşayacağı yıllar alıcıya transfer edilmekte. Alıcı gençleşirken donör yaşlanmaktadır.
Max, bu teknolojiyi geliştiren ve para karşılığı insan yaşamı satın alan AEON’da çalışmakta, yaptıkları iş sayesinde dünyayı bir cennete çevirdiklerine inanmaktadır. Max’ın bu inancı, bir kaza sonucu evlerinin yanıp kül olması ile birlikte altüst olur.
Çok sevdiği karısı Elena, hayatının tam 40 yılını evleri için sigorta olarak vermiştir. Gencecik, hayat dolu karısının birden bire 40 yıl yaşlanması sonucunda Max isyan etme noktasına gelir ve çalıştığı şirkete savaş açar.
Film felsefi açıdan “Birinin hayatı diğerinden önemli diyebilir miyiz?”, “Bir yaşamın kıymetini süresi mi niteliği mi belirler?”, “İnsanlar tanrı rolünü oynamalı mı?” gibi önemli sorular ortaya koyuyor fakat bu sorulara cevap aramak ve konunun temelindeki ağır kapitalizm eleştirisine odaklanmak yerine Hollywoodvari bir aksiyon olmayı tercih ediyor.
* Film ülkemizde ilgi ile karşılandı; ‘Gattaca’, ‘In Time’ gibi bilim kurgu filmlerini sevdiyseniz eğer Paradise’ı beğenebilirsiniz.
‘Game of Thrones’un Tyrion Lannister’ı Peter Dinklage’ın seslendirdiği belgesel, adından da anlaşılacağı gibi yakın geçmişin tarikat liderlerini inceliyor. 2021 yılında ‘Nasıl Zorba Olunur’ ismiyle dünyanın en büyük diktatörlerinin hayatını alaylı bir bakış açısıyla ekrana taşıyan ekip bu kez de tarikat liderlerine el atıyor. Bunu yaparken de yine hafif ve eğlenceli bir dil ve yer yer animasyonlar kullanmayı tercih ediyor.
Belgesel, anlatımını “Siz bir tarikat lideri olmak isteseniz” ne yapmanız gerekirdi üzerine kurmuş. İzleyiciye bunun için neler yapmaları gerektiği konusunda sözde tüyolar veriyor.
Her bölüm farklı bir tarikatı ve liderini anlatan belgesel, insanlık tarihinin en karanlık, en kötü altı büyük manipülatörünü seçmiş. İlk bölüm, Satanist olduğu iddia edilen Manson.
Kendisine Manson Ailesi adını verdiği bir tarikat kurarak özellikle genç ve sorunlu kadınları mürit olarak topladı. Los Angeles’ta yönetmen Roman Polonski’nin hamile eşi Sharon Tate ve altı kişiyi daha öldürerek tanınan Manson, ömür boyu hapis yattı ve 2017 yılında hapiste öldü. Belgesel için Manson’un hayatta kalan müritlerinden olan bir kadına da ulaşmışlar, özellikle onun anlattıkları Manson’un hikayesine yeni bir şeyler katıyor.
Belgesel, Manson’dan sonra rotasını Halklar Tapınağı (People’s Church) kurucusu ve tam 918 müridinin kendini öldürmesinden sorumlu Jim Jones’a çeviriyor. Üçüncü bölümde kendisini bizzat tanrı olarak tanıtan, tarikattaki erkeklerin seks yapmasını yasaklayan, fakat kendisi tarikattaki kadınlarla serbestçe seks yapan Buddhafield tarikatının kurucusu Jamie Gomez anlatılıyor.
Dördüncü bölümde bir UFO tarikatı kurup müritlerini ruhlarının uzay gemileri tarafından alınıp başka gezegenlerde tekrar bedenlendirileceklerine inandıran ve 39 kişinin toplu intiharına sebep olan Cennetin Kapısı (Heaven’s Gate) tarikatını ve lideri Marshall Applewhite’ı izliyoruz.
Beşinci bölümün konusu ise Tokyo’nun çeşitli metro istasyonlarına aynı anda kimyasal sinir gazı olan sarin gazı yaymış, 12 kişinin ölümüne, 6 bin’den fazla kişinin yaralanmasına neden olan tarikat, Aum Shinrikyo ve lideri Shoko Asahara. Son bölüm ise Birleşik Kilise ve Moon tarikatının kurucusu Sun Myung Moon’u konu alıyor.
Belgeselin konusu oldukça ilginç, pek çok kişinin bu tarz tuhaf konularla çok ilgilendiğini, bu insanların nasıl olup da kendilerini ya da başkalarını öldürebilecek kadar fanatikleşebildiklerini merak ettiğini biliyorum.
* Osho tarikatını anlatan ‘Wild Wild Country’ belgeselini sevdiyseniz eğer bu belgeseli de beğenebilirsiniz.
Hayat pahallılığı ve sıcaklar bizi bunaltırken insan bazen hiçbir şey düşünmeden izleyebileceği, hoş ve eğlenceli komedilere ihtiyaç duyuyor. Böyle bir şey arıyorsanız eğer size tavsiyem Digitürk Bein Connect platformundaki ‘Hayaletler’ olacak.
Aynı adlı İngiliz dizisinden Joe Port ve Joe Wiseman tarafından CBS için Amerikan televizyonuna uyarlanan dizi, doğa üstü konuları komik bir şekilde işliyor. New York’lu karı koca Samantha ve Jay’e, Samantha’nın uzak bir akrabasından taşrada büyük bir malikane miras kalır. New York’tan ayrılıp, malikaneyi butik bir pansiyona çevirip işletmeyi planlayan genç çifti kötü bir sürpriz beklemektedir. Malikane dökülmekte ve içerisinde hayaletler yaşamaktadır.
Evde bir kaza geçirip komaya giren Samantha iyileştikten sonra malikanenin sınırları içerisinde öldükleri için orada hapis kalan hayaletleri görebilmeye ve onlarla konuşabilmeye başlar. Kocası Jay de bir süre sonra karısına inanır ve hayaletlerin varlığını kabul eder.
Bir hippi, viking, caz şarkıcısı, kızılderili, bankacı gibi farklı işerden ve farklı dönemlerden gelen tam sekiz hayalet kısa süre içerisinde karı-koca ile adeta bir aile haline gelir ve onlara yeni kurmaya çalıştıkları işlerinde yardım etmeye başlarlar.
* Eğer, ‘Pushing Daisies’, ‘Dead Like Me’, ‘The Good Place’ gibi dizilerden hoşlandıysanız bu hafif ve sıcak komediyi beğenebilirsiniz.