İstanbul’da karar çıktı: Cemevleri ibadethane sayılacak
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, muhalefet partilerinin yerel seçimlerde de işbirliği yapıp yapmayacakları konusundaki görüşünü “Türkiye’yi düşünen muhalefet partileri bir araya gelir” diyerek açıkladı.
CHP’de art arda iddialar ve değişim tartışmaları sürerken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu konuştu.
Halk TV’den Fikret Bila’nın sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, bir kez daha Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın yeniden İstanbul ve Ankara için aday olmaları gerektiğini ifade etti. Ardından yerel seçimlerde bir ittifak olup olmayacağına ilişkin konuştu.
Kılıçdaroğlu, “Belediye başkanlarımız çok başarılı. CHP’nin halka hizmet anlayışını çok iyi bir şekilde hayata geçirdiler. Bu nedenle belediye başkanlarımızın yeniden aday olmalarını ve hizmetlerini sürdürmelerini istiyorum. Bunu kendilerine de söyledim. Ben Ekrem Bey’in (İmamoğlu,) Mansur Bey’in (Yavaş) yeniden İstanbul ve Ankara belediye başkanlıklarına aday olmaları gerektiğini düşünüyorum. Ekrem Bey’in İstanbul’u, Mansur Bey’in Ankara’yı kazanacaklarına inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, yerel seçimle ilgili “Demirel’in deyimiyle siyasette 24 saat uzun bir süredir. Benim değerlendirmeme göre Türkiye’nin geleceğini, çıkarlarını, huzurunu önceleyen muhalefet partileri bir araya gelirler. Burada önemli olan ölçü Türkiye’nin geleceği ve çıkarlarıdır. Bu ölçüyü esas alan muhalefet partileri iş birliğine yönelirler. Önemli olan Türkiye’dir. Türkiye’nin geleceğidir. Türkiye’nin huzurudur” dedi.
Seçimlerden sonra Halk TV ile CHP genel merkezi arasında yaşanan gerginlik sonrası Kılıçdaroğlu’nun Halk TV’ye konuşması dikkat çekti. CHP’nin Halk TV ile yaptığı tanıtım sözleşmesinin tek taraflı olarak feshedilmesinin gölgesinde yapılan röportajda Kılıçdaroğlu Halk TV’ye haksızlık yapıldığını belirterek şöyle konuştu:
“Tek kişilik hükümetin tahammül edemediği konuların başında medya özgürlüğü geliyor. Özgür medyayı yok etmeye çalışıyor. Özgür medyayı baskılamak, yok etmeye çalışmak demokrasi ayıbıdır. Demokratik bir ülkede özgür medyayı yok etmeye çalışmak için iktidarın ar damarının çatlamış olması gerekir. RTÜK diye bir kurum var. RTÜK bir kamu kurumudur. Ama bir kamu kurumu gibi çalışmıyor. İktidarın infaz kurumu olarak çalışıyor. Özgür gazetecilik yapmaya çalışan kurumları hukuksuz bir şekilde cezalandırıyor. HALK TV’ye haksızlık yapıyor. Tele-1’e haksızlık yapıyor. KRT’ye haksızlık yapıyor. Hukuk dışı kararlarla HALK TV’ye ağır para cezaları veriyor.”