Kanser teşhisi konmuştu: ABD Savunma Bakanı Austin taburcu edildi
Hawaii'de şimdiye kadar 106 kişinin öldüğünün bildirildiği yangınların ardından arama çalışmalarında bölgenin sadece dörtte biri taranabildi. ABD Başkanı Biden sessizliğini bozarak bölgeye 'mümkün olan en kısa sürede' ziyaret düzenleyeceğini söyledi. Halk ise yalnız kaldıklarını düşünüyor.
Hawaii’nin Maui adasında geçen salı günü başlayan yangında ölenlerin sayısı 106’ya ulaştı. Yetkililer yangında ölen kişilerden kimliği tespit edilen ilk kişilerin isimlerini açıkladı. Kamuoyuna sadece 74 yaşındaki Robert Dyckman ve 79 yaşındaki Buddy Jactoc’un ismi açıklanırken, diğer üç kişinin isimleri henüz ailelerine haber verilemediğinden gizli tutuluyor.
Adanın tarihi Lahaina kasabasını saatler içinde yok eden yangının ardından hayatını kaybedenler için başlatılan arama çalışmalarında şimdiye kadar bölgenin sadece yüzde 27’si taranabildi. Bundan sonraki 10 gün içinde ölü sayısının büyük ölçüde artabileceği ve hatta iki katına çıkabileceği belirtiliyor.
Yangın bir zamanlar Hawaii Krallığı’nın başkenti olan 13 bin nüfuslu Lahaina da dahil olmak üzere adanın batı yakasının büyük bölümünü harap etti. Bölgedeki 2000’den fazla yapının yok olduğu belirtiliyor.
Alevlerin yakınlardaki kasırgadan gelen şiddetli rüzgarlar ve kuraklıktan kavrulan otlaklarla büyüdüğü biliniyor. Yangının esas sebebi henüz belirlenemese de görgü tanıkları Lahaina’da yetkililerin büyük bir patlama olduğunu bildirdiği bir bölgede devrilen elektrik hattının fotoğraflarını paylaşıyor. Bölge sakinleri, Maui’deki elektrik şirketi Hawaiian Electric’e karşı dava açmaya başladı.
Dava açan Lahaina sakinlerinin avukatları, şirketin ekipmanlarının rüzgara karşı yetersiz kaldığı ve şirketin şiddetli rüzgar uyarıları sırasında elektriği kesmesi gerektiğini iddia etti. Elektrik şirketinin yetkilileri ise şirket politikasının orman yangınları sırasında elektriğin kesilmesi gibi bir maddeyi içermediğini çünkü elektrik kaybının ilk müdahale ekipleri ve elektrikle çalışan tıbbi ekipman kullanan kişiler için sorun yaratabileceğini söyledi.
Öte yandan ABD Başkanı Joe Biden salı günü yaptığı açıklamada, Maui’deki hasarı incelemek üzere Hawaii’ye gideceğini söyledi. Milwaukee’de rüzgar ve elektrik enerjisi üretim tesisinde ekonomi odaklı bir konuşma yapan Biden, “Eşim Jill ve ben mümkün olan en kısa sürede Hawaii’ye gideceğiz. Bölge valisiyle bu konu hakkında konuştum ama çok araya girmek istemiyorum” dedi.
Ziyaretinin kurtarma çabalarını aksatmaması için federal hükümetin sağlamaya başladığı malzeme, tek sefere mahsus ödenek yollamak, itfaiyecilere yardım etmek ve ilk müdahale ekiplerini rahatlatmak için ek personel gibi yardımlardan sonra yapılacağını belirtti.
Biden, geçen hafta federal olarak acil durum ilan ettiğinden ve ölenlerin ailelerine başsağlığı dilediğinden beri yangınlara değinmemişti. Biden’ın bu sessizliği Cumhuriyetçilerin eleştirisini çekmiş ve bunun üzerine Beyaz Saray yetkilileri açıklama yapmak zorunda kalmıştı.
Beyaz Saray, Biden’ın Hawaii Valisi Josh Green ve Federal Acil Durum Yönetim Ajansı (Fema) yöneticisi Deanne Criswll ile görüştüğünü söylerken, kendisi de Demokrat olan Green, Biden’a federal hükümetin Maui krizine desteği için teşekkür etti.
Batı Maui’nin hayal kırıklığına uğramış sakinleri ise bölgedeki koordinasyonu kendi emekleriyle oluşturduklarını dile getirerek, hükümetten yapılan afet yardımlarının çok az olduğu konusundan yakınıyor. Fema operasyon yöneticisi Jeremy Greenberg’e göre, pazartesi öğleden sonra 3000’den fazla kişi federal yardım için Fema’ya kayıt yaptırdı.