Ali Koç’tan TFF’ye zehir zemberek sözler: Fenerbahçe UEFA’ya gidiyor
Fenerbahçe artık ‘Play-off turu’nda; takım bu noktaya gelene kadar dört maç oynadı, 15 gol attı ve kalesinde sadece bir gol gördü. Yani işler sahada tıkırında ama dün de görüldüğü gibi aniden çıkan ya da patlak veren tribün olayları istenmeyen sonuçlar doğurabilir.
Fenerbahçe Kadıköy’de 3-1 kazandığı maçın rövanşında Maribor karşısında zorlanmadı. İrfan Can Kahveci’nin golüyle öne geçtiği mücadelenin ilk yarında rakip takımın penaltısını kurtaran İrfan Can Eğribayat da bir başka başarılı isimdi. Sonrasında araya tribün olayları girdi ve yaklaşık yarım saatlik duraklamanın ardından Sarı-Lacivertliler Szymanski ve Tadic’in golleriyle mücadeleyi 3-0 kazandı.
Dün, ‘Konferans Ligi’nde gruplara kalmak için mücadele eden üç takımımızın da ‘Avrupa mesaisi’ vardı. Bu ‘Trio’dan Fenerbahçe’nin ilk maçı Kadıköy’de 3-1 almanın avantajıyla geldiği Slovenya deplasmanından da, doğrusunu söylemek gerekirse sıkletinde olmayan rakibi karşısında galip gelerek yurda dönmesi öncelikli beklentiydi. Maribor geçen haftaki ilk randevuya etkin başlamış ama İsmail Kartal’ın öğrencileri çok geçmeden sazı ellerine alarak ikinci yarının başında kilidi açmış ve nihayetinde mücadeleyi iki farklı kazanmıştı.
Dünkü karşılaşma da aynı şablonla start aldı; ‘Mor Menekşeler’ karşılaşmaya daha hızlı, önde basarak başladı ama elbette ki sonuca yönelik çok da etkileyici formülleri yoktu. Plan belliydi; topu forvetleri Jakupovic’e aktarmak ve onun yetenekleri vasıtasıyla gol bulmak. Sarı-Lacivertlilerin ise bu basit hücum çizelgesine karşı daha zengin ve derin kadrosuyla oyun ve skor üstünlüğünü kolayca ele geçirmesi doğal bir durumdu.
Nitekim henüz 17. dakikada organize gelişen atakta İrfan Can Kahveci takımını 1-0 öne geçirdi. Erken açılan kilitle beraber oyunu karşı tarafa yıkan Fenerbahçe Maribor kalesini sürekli yoklamaya başladı. 25’te Tadic’in vuruşunun direğe çarpıp kaleci tarafından uzaklaştırıldığını gördük. 32’de ise Luan Peres kendi savunma bölgesinin ters kanadında kovaladığı Jakupovic’i ceza sahasında düşürdü ve penaltıya neden oldu. Bu Maribor adına maçtaki belki de en önemli fırsattı ama İrfan Can Eğribayat, yaptığı kurtarışla Jakupovic’in atışı gole çevirmesini engelledi.
İkinci yarı yine Sarı-Lacivertliler adına önemli bir pozisyonla açıldı. 54’te İrfan Can Tadic’i, Sırp yıldız yaptığı ortayla Batshuayi’yi, Belçikalı golcü de Zajc’ı gördü; ama Sloven orta saha neredeyse iki-üç metreden öyle kötü vurdu ki top üst direkten dışarı çıktı. 60’da Milec’in ani şutunda yine İrfan Can’ların kaleci olanı başarıydı.
Derken hiç beklenmedik bir şey oldu ve hem ilki hem de ikincisi gerilimden uzakta seyreden, iki takım oyuncularının birbirlerine en fazla kuralların tanıdığı ölçüler içinde sertlik gösterdiği bir seride Maribor kalesinin arkasında patlak veren olaylar ortalığı karıştırdı. İddiaya göre Fenerbahçe taraftarlarının astığı bir pankartı Sloven tribününden birileri kaldırmış, bu harekete verilen cevapla birlikte gerilim üst boyutlara ulaşmıştı. Sonrasında olaylar dinmek bilmedi, tam etraf duruldu derken hareketlilik yeniden ivme kazandı. Ve akabinde kale arkasında yer alan Fenerbahçe taraftarlarının stat dışına çıkarılmasına karar verildi ve maç yaklaşık yarım saat durdu. İyice soğuyan oyuncularla tekrar başlayan mücadelede Maribor tarafından yaratılan ilk tehlikenin ardından İsmail Kartal’ın öğrencileri oyunu adeta ‘Halı saha maçı’ rehavetine çevirdi; önce Szymanski sonra da Tadic’in golleriyle fark arttı ve maç Sarı-Lacivertlilerin 3-0 galibiyetiyle sonuçlandı.
Fenerbahçe artık ‘Play-off turu’nda; takım bu noktaya gelene kadar dört maç oynadı, 15 gol attı ve kalesinde sadece bir gol gördü. Yani işler sahada tıkırında ama dün de görüldüğü gibi aniden çıkan ya da patlak veren tribün olayları istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Dün belki olayların başlangıç aşamasında haklılık payı bulunabilir ama yine de her şey tıkırında giderken maçı bu noktalara getirmemek, gerilimi yükseltmemek ve güle oynaya atlanılan turu saha dışı olaylarla riske etmemek gerekiyordu.
Futbolun bu denli ‘endüstrileştiği’, takım mühendisliklerinin çok yüksek meblağlarla gerçekleştirildiği, onca yatırımın yapıldığı bir ortamda böylesi ani çelmelerin çok ağır faturası olabilir ve bu tür çizgiyi aşan hamleler, bir anda camiayı en önemli hedeflerinden uzağa taşıyabilir. Hatırlanacağı gibi benzer bir sorun yakın zaman önce Beşiktaş’ın Tirana deplasmanında da yaşanmıştı. Umarım sonraki turlarda ve gelecekte bu tür olaylarla takımlarımızın başı yanmaz…
Öte yandan ‘Play-off’ turundaki rakip de dün belli oldu; evinde 2-0 mağlup ettiği Riga’yı deplasmanda da 3-0’la geçen Twente. Bir önceki Maribor maçı yazımda da altını çizmiştim; eski Ajax’lı Tadic ve yine eski Feyenoord’lu Szymański’nin Eredivisie deneyimleri itibariyle yakından tanıdıkları bir takım var karşımızda; ayrıca Jayden Oosterwolde’nin de yetiştiği camia. Umarız son engel de aşılır ve Fenerbahçe’yi ‘Avrupa Konferans Ligi’ gruplar aşamasında görürüz. Tıpkı diğer iki temsilcimiz Beşiktaş ve Adana Demirspor gibi…