Kılıçdaroğlu parti içi siyasete göbekten daldı
CHP’nin 100. yıl kutlamalarında Ankara ile İstanbul arasında ufak tefek bazı farklar vardı. Kılıçdaroğlu, Ankara’dan ‘tartışmalar bizi güçlendirecek’ deyip değişimin adını anmazken İmamoğlu, İstanbul’dan ‘CHP değişecek’ diye seslendi.
CHP’nin Mayıs seçimlerinden bu yana sıyrılamadığı değişim tartışmaları, partinin kuruluşunun 100.yıl kutlamalarına da yansıdı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’daki kutlama töreninde yaptığı konuşmada değişimin adını anmayıp “Tartışmalar CHP’yi her zaman güçlendirmiştir” derken, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’daki törende değişim temalı bir konuşma yaptı.
CHP, kuruluşunun 100. yıldönümü dolayısıyla ilk tören Anıtkabir’de düzenlendi, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında partililerden oluşan CHP heyeti, Aslanlı Yol’dan yürüyüp, CHP’nin Kurucu Genel Başkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün mozolesine çıktı. Kılıçdaroğlu, Atatürk’ün mozolesine çelenk bıraktıktan sonra heyet saygı duruşunda bulunuldu. Ardından da Misak-ı Milli Kulesi’ne geçildi. Anıtkabir Özel Defteri’ni imzalayan Kılıçdaroğlu, şunları yazdı:
“Büyük Atatürk, Sayın Genel Başkanım; İzmir’den kurtuluşun ilan edildiği ve kuruluş ateşinin yakıldığı bu tarihi günde, 100’ncü yılını kutladığımız CHP’nin bugünkü temsilcileri olarak huzurundayız. İleri, çağdaş bir ulus yaratmaya yönelik vizyonunuz, CHP’nin kalıcı mirasının yolunu açmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin ve partimizin kurucusu olarak demokrasi, sosyal adalet ve laiklik ilkelerine olan sarsılmaz bağlığınız ve ileri görüşlülüğünüz bizlere ilham vermeye devam ediyor. Bu vizyonu geleceğe taşımak ve daha eşit, adil, kapsayıcı bir toplum oluşturmak bilinciyle milletimizin huzur ve refahı için mücadelemizi sürdürüyoruz. Sayın Genel Başkanım; bugün 2 büyük mirasınızdan biri olarak kabul ettiğiniz CHP’nin 100’üncü kuruluş yıl dönümü. Huzurunuzda 23 Ekim 1923 günü partimizin kuruluş dilekçesini imzalayan Erzincan Mebusu Sabit Sağıroğlu’nu, İstanbul Mebusu Dr. Refik Saydam’ı, İzmir Mebusu Celal Bayar’ı, Erzurum Mebusu Münir Hüsrev Göle’yi, Tekirdağ Mebusu Cemil Uybadın’ı, Konya Mebusu Kazım Hüsnü’yü, İzmit Mebusu Saffet Arıkan’ı, Diyarbakır Mebusu Zülfü Tigrel’i, partimizin katibi umumisi Recep Peker’i ve 2’nci Genel Başkanımız İsmet İnönü’yü saygı ve rahmetle anıyorum. Aziz hatıranız önünde saygı ile eğiliyor, silah arkadaşlarınızı, aziz şehitlerimizi ve hayatını yitirmiş tüm CHP’lileri rahmetle anıyorum.”
Akşam saatlerinde de Ankara Anıtpark’ta Candan Erçetin’in de konser verdiği bir etkinlik düzenledi. Etkinliğe, CHP’nin eski Genel Başkanları Hikmet Çetin ve Altan Öymen ile eski SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın da katıldı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kürsüde yaptığı konuşmadan öne çıkan kısımlar şöyle:
“Partimizin ilk programı da 8 Nisan 1923’de Atatürk’ün imzasıyla açıklanan ve bir beyanname niteliği taşıyan ‘9 Umde’dir. Yani 9 ilkedir. 9 ilkenin ilk maddesi şöyledir; ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. İdare yöntemi halkın doğrudan doğruya kendi kaderini belirlemesi esasına dayanır. Ulusun gerçek temsilcisi Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Türkiye Büyük Millet Meclisi dışında hiçbir kişi, hiçbir makam, hiçbir güç milletin kaderine egemen olamaz.’
Bu temel ilke doğrultusunda parti içi tartışmalardan da çekinmemiş; aksine parti içi tartışmaları yenilenmenin aracı olarak kabul etmiştir. Her bir CHP’li; etik ilkelere bağlı kalınarak yapılan tüm tartışmaları, Büyük Atatürk’ün önderliğinde başlayan ve ülkemizin kalıcı olarak demokratikleşmesi hedefini taşıyan devrimci mücadelemize bir katkı olarak niteler. Bu bağlamda, yüzyıllık tarihimiz boyunca yaşadığımız tüm tartışmalar, yeni ve güçlü başlangıçlarımız için bir liman vazifesi görmüştür. Her bir tartışma CHP’yi büyüten, güçlendiren sonuçlar doğurmuştur.”
“CHP, Türkiye’nin Bağımsızlık Savaşı’nın ve onun devamında gerçekleşen devrimlerin öncüsüdür. CHP’nin tarihi, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihiyle özdeştir. 100 yıl boyunca Mustafa Kemal’in dediği gibi, ‘Memleket ve milletin her türlü dayanaktan mahrum bırakıldığı, uğursuz bir hengâmenin yaşandığı bir dönemde, herkesi çatısının altında buluşturan mukaddes, devrimci bir parti’ olmaktan vazgeçmedik. Asla ve asla vazgeçmeyeceğiz. O nedenledir ki; CHP, Türkiye’nin içinden geçtiği bu sıkıntılı dönemde umutsuzluğu yıkacak tek adrestir. Çünkü; CHP, Türkiye’nin içinden geçtiği bu sıkıntılı dönemde umutsuzluk aşılanamayacak tek adrestir. Biz başaracağız; tek adam rejimine karşı, diktatörlüğüne karşı elbette biz kazanacağız. Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıracağız… Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi… Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti…”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise, İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen, “100. Yılında CHP” başlıklı panelin açılışında konuştu. İmamoğlu “Türkiye’nin ikinci yüzyılına girerken değişmeye, bunun için yeni bir hikayeye ihtiyacı vardır. Biz de bu milletle bu hikayeyi, hep birlikte yeniden yazacağız. Bir tespit, bir de vaatle bitireyim. Tespitim şu: CHP değişirse, Türkiye değişir. Vaadim de net: CHP değişecek, Türkiye değişecek” ifadelerini kullandı.
“Siyasi tarihimizde çok özel bir yeri olan bir günün yıldönümü vesilesiyle bir aradayız” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“Atalete düştüğümüz, değişimi başaramadığımız için, kuruluşunda bu kadar büyük bir rol oynadığımız Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına, köklü kurumları zayıflamış bir devletle, işlevsizleşmiş bir Meclis’le, beceri kaybına uğramış bir bürokrasiyle, çökmüş bir adalet sistemiyle, demokratik dünyadan uzaklaşmış bir ülkeyle, yarısı yoksulluk sınırının altında bir nüfusla giriyoruz. Vatandaşlarımızı, ‘yerli ve milli olanlar ve olmayanlar’ diye ayrıştıran, muhalefete tahammülsüz, hukuku paramparça etmiş, eğitimi çökertmiş, borç batağına batırdığı ülkemize eşi daha önce görülmemiş bir hayat pahalılığı yaşatan bu iktidarla giriyoruz.
Ancak şunu da eklemem lazım: Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılına, sadece vatandaşlarını ayrıştıran, adaletsiz, baskıcı, ehliyetsiz, beceriksiz, otoriter bir iktidarla girmiyoruz. Vatandaşlarımıza, iktidarın değişebileceği inancını veremeyen bir CHP’yle ve muhalefetle giriyoruz Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılına.”