Sağlık Bakanlığı, Prof. Zoroğlu’nu soruşturmaya izin vermemiş
Türkiye günlerdir bir profesörün başrolünde yer aldığı olaylar silsilesini tartışıyor. Prof. Dr. Salih Zoroğlu'nun Bakırköy’deki kliniğinde, çocuk hastalarına ketamin verip, ailelerine iftira atmalarını sağladığı iddia ediliyor. Zoroğlu dosyası nasıl açıldı birlikte bakalım.
Ersin Eroğlu – Hazar Dost
İstanbul’un köklü liselerinden birinde okuyan Elif, üniversite sınavına hazırlanıyordu. Öğretmenlerine ve arkadaşlarına göre dersleri iyiydi, istediği bölüme yerleşebilecek kapasitesi vardı. Annesi ve babası, sınav yılı olduğu için onu daha da yakından takip ediyordu.
2023 yılına girildiğinde, çoğu arkadaşı üniversite hayalleriyle günlerini geçirip ders çalışırken, bir gün Elif ailesine okula gitmek istemediğini söyledi.
Ailesi sürekli uyuyan, halsiz olduğunu söyleyen Elif’i ikna etmek için uğraşıyordu. Fakat başaramıyorlardı. Profesyonel destek almaları gerektiğinin farkına varan aile, kızlarının geleceği için her imkanlarını seferber etmeye hazırdı; ‘en iyisi kimse o’ olsun diyerek psikiyatr arıyorlardı.
10Haber’in araştırmaları sonucu bulduğu bir videoda Elif, daha lisenin ilk yılında sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımda arkadaşlarının daha iyi liselere gittiğini ve kendisinin iyi bir puan almasına rağmen oralara gidemediğini söylüyordu. Elif, bu sürecin kendisinde bir panik atak başlattığını sınav sisteminin öğrencileri bir “yarış atı” olarak gördüğünü anlatıyordu.
Aileye, Bakırköy’de muayenehanesi bulunan, Çapa Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatri Ana Bilim Dalının eski başkanı Prof. Dr. Salih Zoroğlu önerildi. Prof. Zoroğlu, hakkında oldukça iyi yorumlar yapılan, çocuklarda çoklu kişilik bozukluğu konusunda birçok araştırması olan bir isimdi.
Aylardan şubattı. Bu yıl.
Aile hızlıca Prof. Zoroğlu’ndan randevu aldı. Kızları, ‘alanının en iyisinin’ kontrolünde, emin ellerde diye düşünüyorlardı. Elif’in hızlıca iyi olup, üniversite sınavına gireceğini düşünüyorlardı. Fakat mart ayındaki ilk seans ile birlikte ailenin, Elif’in ve Prof. Zoroğlu’nun hiç unutamayacağı olaylar başlayacaktı.
Prof. Zoroğlu, ikinci seansın ardından Elif’in babasının evden ayrılmasını istedi. Aile bunu kabul etti. Baba, evlerine yakın bir noktada kendine bir daire tuttu. ‘Çoklu kişilik bozukluğu’ (disosiyatif) teşhisi konulan Elif, çocuk yaştayken babasının istismarına uğradığını söylüyordu.
Doktor bu durumu anne ile paylaştığında aile parçalanma aşamasına geldi, anne babadan boşanmayı gündemine aldı. Takvim yaprakları ilerliyor, aylardan mayısa geliniyordu. Ailenin avukatı çağrıldı ve tedavi sürecinin beraberce takip edilmesi konusunda anlaşıldı.
Seanslar ilerlerken Elif’in durumu daha da kötüleşiyordu. Ailenin tedirginliği artarken sonunda Elif, intihar girişiminde bulundu.
Özellikle Elif’in babası, yaşananlarda Prof. Zoroğlu’nun tedavide ketamin kullanıyor olmasına bağlıyordu. Kızına karşı istismarda bulunduğu iddiasını reddediyordu. Zoroğlu ifadesinde ketamin kullanımını reddetmiyor fakat ‘yerinde kullandığını’ söylüyordu. Elif’in ailesinin iddiası ise daha farklı. Onlar, ilk seanstan itibaren ketamin kullanıldığını belirtiyordu. Ayrıca Zoroğlu -kendilerine söylediğine göre- daha ilk seansta cinsel istismarın tanısı koyduğunu söylüyordu.
Oysa ketaminin 18 yaş altı çocuklarda kullanılması halen yasal değildi. Ketamin, Türkiye’de kullanımı özel durumlarda sadece hastane koşullarında kullanılması gereken bir ilaç.
10Haber’in ulaştığı Zoroğlu ve Elif arasındaki konuşmalarda, Zoroğlu’nun, hasta-doktor ilişkinin ötesine geçtiği, yönlendirmelerde bulunduğu görülüyordu. Zoroğlu, intihar girişiminde ardından, Elif’e “Sen kahramansın” diyordu.
Dahası konuşmalarda, Zoroğlu’nun istismarın şekli hakkında Elif’e önermelerde bulunuyor, diğer hastalarında yaşanan özel şeyler hakkında bilgiler veriyordu. Konuşmalar, özellikle gece 23.00-03.00 arasında gerçekleşiyordu.
Mayıs ayından itibaren Elif’in seansları artıyor, neredeyse haftanın dört günü Zoroğlu’nun kliniğine gidiyordu. Elif, onlarca kişiliği olduğu konusunda ikna olurken Zoroğlu’na minnet duyuyordu.
Zoroğlu, bu aşamada, Elif’e sürekli olarak aynı klinikte tedavi gören ve benzer olaylar yaşayan Ayşe’yi örnek gösteriyordu. Sonrasında, Elif, Ayşe’yle arkadaş oluyor ve ikili arasında da sohbet gelişiyordu. Bu noktada ulaştığımız konuşmalar ise Zoroğlu’nun çocuklara ketamin verdiğinin kanıtı. Örneğin Ayşe, o gün kendisine ketamin vurulursa mecbur yemek yiyeceğini söylüyordu.
10Haber’e konuşan Zoroğlu’nun avukatı da ketaminin, klinikte kullanıldığını kabul etti. Ayşe ve Elif’in arkadaş olmasıyla birlikte, Zoroğlu’nun çocukları, velilerinin rızaları dahilinde kendi evinde misafir ettiğini de doğruluyordu.
Dahası, ulaştığımız kaynaklar, Zoroğlu’nun, Ayşe ve Elif benzeri hastaları ‘A Plus’ diye bir gruba ayırdığı ve bu gruptaki çocuklarla ortak bir WhatsApp grubu kurduğunu aktardı. Bu gruptaki çocukların ortak yönü ise başarılı ve benzer hikayeler yaşamış olmalarıydı.
Haziran ayına geldiğimiz zaman ise Elif, 18 yaşına giriyordu. Zoroğlu, artık reşit olan Elif’in babası hakkında şikayetçi olması gerektiğini belirtiyordu. Hatta Zoroğlu, şikayet dilekçesini nasıl yazacağı konusunda önerilerde bulunuyordu.
Elif bu öneriyi kabul ediyor, babasının geçmişteki olaylarını da toplamayı önerince Zoroğlu, “Çok iyi olur. Bir flash bellek bul ve içine koy” diyordu.
Elif, tüm bu hazırlıkları yaparken, ailesi telefonunu kontrol ediyordu. Şikayet edileceğinden haberdar olan baba, Zoroğlu’na yaşananlar hakkında tepki gösteren bir mesaj yolladı.
Kızına kötülük yapmadığını belirten baba, Prof. Zoroğlu’na mahkemede hesaplaşacaklarını söyledi.
Zoroğlu, olayı Elif’e anlatıp, “Takip ediliyoruz. Telefonuna Signal indir, orası daha güvenli” diyerek konuşmayı sürdürmek istese de Elif, artık istismara uğradığı konusunda emin değildi.
Anne, WhatsApp’ta doktorun babaya ve Elif’e attığı mesajlardan, doktorun tıp etiğine aykırı hareket ettiği yönünde kuşkulara kapıldı. Kızı ile konuşmalarından sonra aile avukatlarıyla birlikte yaptıkları değerlendirmede çok sayıda çelişkili bilgi tespit etti.
Elif’in de kendisine istismarda bulunulmadığını söylemesinin ardından resmi şikayette bulunmaya karar verdiler.
Elif, klinikte yaşanan olaylarda, doğru bulmadığı olayları, avukat ve aileyle de paylaştı.
Tam bu aşamada ailenin avukatı devreye girdi ve doktor hakkında suç duyurusunda bulundu.
11 Ağustos 2023 tarihli şikayet dilekçesinde artık 18 yaşını geçen Elif’in müşteki sıfatıyla imzası var.
Profesör Zoroğlu savcıların takibine girmişti.
Hassas bir dosya olduğu için bekletiliyordu. Deyim yerindeyse biz gazeteciler için de işin bam teli burasıydı. Bir tarafta Zoroğlu hakkındaki iddialar varken diğer taraftan “Ya gerçekten istismara uğrayan çocuklar varsa ne olacak?” sorusuyla karşı karşıyaydık.
Şikayeti gören savcılar, Elif’in ailesinin avukatını arayıp “Bu hocanın hastaları genellikle istismar şikayetinde bulunuyordu. Fakat sizinki tam tersi, nedir durum?” diye sorunca, olaylar ortaya çıkmaya başladı.
Elif’in ailesinin, diğer ailelerden farklı bir şikayette bulunması, Zoroğlu’nun tutuklanmasına neden oldu. Şimdi dosyada Elif ve Ayşe’nin hikayesine benzeyen yedi şikayet bulunuyor. Avukatlar, şikayetçi sayısının artacağı görüşünde.
Yargı süreci nasıl ilerler ve sonuçlanır bunu zaman gösterecek ama olaydaki ailelerin tamamının yara aldığı, parçalandığı bir gerçek.
Görüştüğümüz kaynaklara göre tedavide yapılanlar nedeniyle çocuklar, babalarıyla görüşmek istemiyorken Prof. Zoroğlu’yla bir çoğu hala görüşmek istiyor.
Olayın bir diğer tarafı ise Zoroğlu’nun gerçek istismar vakalarını da ortaya çıkarmış olabileceği. Uzmanlar, bu nedenle olayın titizlikle incelenmesi gerektiğini söylüyor.
NOT: Haberimizde çocukların ismi onları korumak amacıyla değiştirilerek kullanılmıştır.