Hakan Atilla’dan İçişleri Bakanlığı’na ‘pasaport’ davası
Anne ve babasını Suriye iç savaşında kaybeden 13 yaşındaki F.C. İstanbul'da dedesinin yanına geldi. Burada tanıştığı K.K onu akrabası 72 yaşındaki Ali K'nin evine götürdü. F.C'nin ifadesinde göre Ali K. cinsel istismarda bulundu. Her şey evden kaçan FC'yi sokakta polislerin bulmasıyla ortaya çıktı.
Halep doğumlu ve 13 yaşındaydı FC. Annesi ve babası Suriye iç savaşında ölen FC, Suriye’de kimsesiz kalınca 202o yılının başlarında İstanbul’a dedesi Halil El Cafer’in yanına geldi. Bahçelievler’de dedesinin yanında yaşayan FC çevreye çok uyum sağlayamamıştı. Gelmesinden 1-2 ay sonra aynı mahalleden K.K. ile tanıştı.
FC’nin anlatımına göre kendisiyle aynı yaşta olan K.K ona bakkala gitmeyi teklif etti. Sonra gelişen olayları F.C şöyle anlattı:
“Ben K. ile gittim. K. 13 yaşlarındadır. K. beni taksiyle götürdü. Beni götürürken ağzımı kapattı. Bu eylemi yaparken şoför ona yardım etti. Şoför, K.’nin arkadaşıdır. Beni Yenibosna’dan uzak bir yere götürdüler. Adresi unuttum. Beni eve götürdüler.”
FC’nin götürüldüğü ev KK’nin kız kardeşinin eşinin babası Ali Koç’un eviydi. KK akrabası olan 72 yaşındaki Ali Koç’a ‘dede’ diye hitap ediyordu. FC Ali Koç’un evinde kendisine cinsel istismar ve işkence yapıldığını öne sürerek başında geçen olayları şöyle anlattı:
“Evde onun dedesi, ninesi ve kendisi vardı. Bana orada kötü davrandı, dedesi ‘Gel seni s.’ dedi. Dedesinin adı Ali idi. Sonra vücudumun her yerine dokundu. Bana dokunduğu zaman kıyafetlerim üstümdeydi. Sonra kıyafetlerimi çıkardı ama içimdeki çamaşırları çıkarmadı, sadece üstümü çıkardı. Bu eylemleri odasında yaptı. Dedesi bunları yaparken K. da ninesi de bana yapılanları gördü. K.’nin dedesi olan Ali benim özel bölgelerime elleriyle dokundu. Bana çamaşırlarım üstündeyken dokundu. Çamaşırlarımı çıkarmadı. K.’nin dedesi olan Ali’nin üstünde kıyafetleri vardı. Ali isimli şahıs kıyafetlerini çıkarmadı. Ben Ali isimli şahsın cinsel bölgelerini görmedim. Ali isimli kişi bana sadece elleriyle dokundu. Beni hiç öpmedi. Bana sarıldı. K. benim saçımı makasla kesti. Bana sopayla göğsüme ve koluma vurdular. Kader benim gözümü çizdi.”
FC, Ali Koç’un evinde kendi yaşadıklarını böyle anlatırken, dedesinin evinde ise telaşlı bir bekleyiş vardı. F.C’nin eve gelmemesi nedeniyle ede Halil El Cafer Bahçelievler Çocuk Bürosu’na gidip kayıp başvurusunda bulundu. Bu esnada Ali Koç’un evinde 1 gece kalan FC bir şekilde kaçtı. Sokakta polislerin şans eseri bulduğu FC Sultangazi Çocuk Bürosu’na götürüldü. Kayıp ilanının ortaya çıkmasıyla birlikte FC’nin dedesine bilgi verildi.
İfadelerinde hem FC hem de dede Halil El Cafer, Ali Koç ve küçük KK’den şikayetçi oldular. İki kişi hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma ve cinsel istismar suçundan dava açıldı. Ancak yerel mahkeme sanıları haklı bularak suçlamaların reddine hükmetti. FC ve dedesinin avukatı bu kararı istinafa götürdü.
İstinaf yerel mahkemenin hürriyetinden yoksun bırakma suçlamasından verdiği beraat kararını ‘mağdurun ifadesi tutarlı’ diyerek bozdu. İstinafın bozma kararından sonra dün yapılan karar duruşmasında hem 72 yaşındaki Ali Koç hem de 13 yaşındaki KK, FC’yi hürriyetin yoksun bıraktıkları gerekçesiyle mahkum oldu. Ancak verilen cezaların Türkiye’nin infaz kanunlarına göre ‘yatarı olmayan’ cezalardı, o yüzdem mahkeme hükmün açıklanması ertelendi. Cinsel istismar suçlamasıyla ilgili yerel mahkemenin verdiği beraat kararına da itiraz edildi. Onun için Yargıtay’ın vereceği karar bekleniyor.
Bu olaydan sonra sonra İstanbul’da kalmak istemeyen FC şu anda Türkiye’nin Güneydoğusundaki bir ilde başka akrabalarının yanında kalıyor. Olayın Emniyet’e yansımasından sonra İstanbul Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü de davada müşteki sıfatıyla yer aldı. Ancak mahkemenin karar duruşmasında Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü avukatlarından kimse katılmamıştı.