Türkiye’nin ana ihracat pazarları ‘tünelin ucundaki ışığa’ ulaşamadı
Her gün dünyanın bir yerinden felaket haberiyle karşılaşsak da son dönemde bir günde üç dört kıtadan birden toplu ölüm haberleri alıyoruz. Bugün ise üç kıtada dört ülke var: Hindistan, İtalya, Malezya ve Nijerya.
Dünyanın her yerinde her gün değişik olaylar yaşanıyor. Ancak son dönemde farklı kıtalarda aynı gün toplu ölümlerin daha sık yaşandığını görüyoruz. Buna sebep olan bazen iklim kriziyle değişen hava şartları, bazen yangınlar, bazen de kazalar oluyor. Hepsinin ortak noktası ise insan kaynaklı olmaları. Hava olaylarının daha şiddetli yaşanmasında da orman yangınlarının artmasında da insan kaynaklı gaz salınımlarının etkisi yadsınamaz. Bugün üç kıtada dört ülkeye değiniyoruz.
Hindistan’ın kuzeydoğu eyaletindeki Sikkim’de meydana gelen çok ani ve yıkıcı bir yağmur fırtınası olan bulut patlamasının büyük sel baskınlarını tetiklemesinin ardından Hintli en az 23 ordu personelinin kaybolduğu bildirildi. Eyaletin kuzeyindeki gölün yukarı kısmında meydana gelen patlama, Lachen Vadisi’ndeki Teesta Nehri’nde suyun yükselmesine neden oldu. Yakındaki barajdan nehre daha fazla su akması üzerine durum daha da kötüleşti.
Nehir suyu seviyesinin çok hızlı bir şekilde yükseldiği ve normalden yaklaşık 15-20 fit yükseldiği belirtildi. Ordu, 41 aracın çamurun altında kaldığını da sözlerine ekledi. Sikkim hükümeti tarafından yapılan açıklamaya göre beş cesede ulaşıldı. Bölgede yaşayan yaklaşık 15 bin kişi olaydan etkilenirken, en az sekiz büyük köprü çöktü.
Hindistan Savunma Bakanlığı, BBC’ye verdiği demeçte arama kurtarma operasyonunun başlatıldığını ve daha fazla bilgi beklediklerini söyledi. Kurtarma çalışmaları, eyaletin su altında kalan diğer bölgelerinde de başladı. Yetkililer, alçak bölgelerde kalan insanları tahliye etmeye başladı.
Haziran ayında başlayan ve normalde eylülün sonlarına doğru Hint anakarasını terk eden muson sezonunda ani sel felaketleri yaygın olsa da ekim ayında en ağır muson yağmurları çoktan sona ermiş olur. İklimbilimciler, iklim değişikliğinin muson sezonunun hem uzunluğunu hem de yarattığı şiddeti artırdığını söylüyor.
Hâlâ Asya’dayız ama bu sefer adres Malezya. Malezya hükümeti, yanan turbalıklardan çıkan zehirli dumanın ülkenin büyük bölümünde hava kalitesini bozması nedeniyle okulları kapatmaya hazırlanıyor.
Malezya Çevre Bakanlığı Genel Müdürü Abdüllatif Van Cafer ülkenin 11 bölgesinde sağlıksız hava alarmı verildiğini duyurdu. Sağlık hava kirliliği endeksinin 150’ye ulaşması halinde ülkede suni yağış ile havayı temizleme tedbiri uygulanacakmış. Kuala Lumpur’un mevcut politikasına göre endeks 100’e ulaştığında tüm açık hava faaliyetlerinin durdurulması, 200’e ulaştığında ise okulların kapatılması gerekiyor.
Malezya yarımadasının batı kıyısı ile Sarawak’taki endeksler 100 ila 150 aralığında seyrediyordu ki bu değer ‘hassas gruplar için sağlıksız’ kabul ediliyor. Aynı sorunlar Endonezya, Singapur ve Tayland için de geçerli. Güneydoğu Asya’da ‘mevsimsel kriz’ haline gelen bu kirli hava, araçlardan ve fabrikalardan salınan gazlar ile orman yangınları ile de birleşince okulların kapanması ve uçuşların iptal edilmesi artık bir norm haline geldi.
Dün medyaya İtalya’dan bir trafik kazası haberi gelmişti. Bir turist otobüsü Venedik yakınlarındaki üst geçitten 15 metre aşağıya düşüp alevler içinde yanmış ve 21 kişinin öldüğü teyit edilmişti. Bu ölenlerin arasında biri yeni doğmuş bir bebek olmak üzere üç çocuk ve şoförün olduğu öğrenildi.
Otobüs, Venedik’te bir gün geçirip kamp alanlarına dönmek üzere yollara dökülen çeşitli milletlerden bir grup turisti taşıyordu. Venedik Valisi Michele Di Bari’ye göre ölenler arasında dört Ukraynalı, bir Alman ve uyruğu henüz belirlenemeyen bir kadın bulunuyor. Yaralılardan dördü Ukraynalı, biri Alman, biri Fransız, biri Hırvat, ikisi İspanyol ve ikisi de Avusturyalı.
Kazanın nedeni henüz netlik kazanmış değil ancak bir teoriye göre ölen şoför ani bir atak geçirmiş. Venedik polis şefi Marco Agostini Ansa haber ajansına yaptığı açıklamada, “İlk bulgulara göre fren izi yok. Şoförün hastalığı hipotez sadece” dedi. Yetkililer aracın elektrik hatlarına çarparak alev aldığını söylüyor. Baştaki anlatıda otobüsün metan-dizel hibrid sistemiyle çalıştığı söylenilmiş ve İtalya İçişleri Bakanı Matteo Piantedosi de metanın otobüsün alev almasında ‘ağırlaştırıcı bir faktör’ olabileceğini iddia etmişti. Ancak daha sonra otobüsün elektrikli olduğu öğrenildi.
Normalde Avrupa’da bu kadar ağır sonuçları olan trafik kazalarına sık rastlanmadığı için Avrupa’daki çoğu ülke afalladı. The Guardian kaza için canlı blog açarak gelişmeleri anbean takip etti. İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, “Mestre’de meydana gelen ağır kaza dolayısıyla en derin taziyelerimi sunuyorum” dedi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, “Bu akşam düşüncelerimiz İtalyan halkı, bu korkunç trajedinin aileleri ve sevdikleriyle” ifadelerini dile getirirken Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de kurbanların ailelerine başsağlığı diledi.
Nijerya’nın güneyinde yasa dışı bir petrol rafinerisinin alev alması sonucu, aralarında hamile bir kadının da bulunduğu en az 18 kişi yaşamını yitirdi. Fransız haber ajansı AFP, yangın pazartesi günü sabah saatlerinde Rivers Eyaleti’nin Emohua bölgesinde meydana geldi.
Yerel Nijerya Güvenlik ve Sivil Savunma Teşkilatı Sözcüsü Olufemi Ayodele, “Yangın çok geç bir saatte başladı. 18 kurban tanınmayacak şekilde yanarken, 25 yaralı da kurtarıldı. Kurbanların çoğu gençti. Hamile kadının yanı sıra gelecek ay evlenmeye hazırlanan genç bir kadın da hayatını kaybetti” dedi.
İngiliz haber ajansı Reuters’ın yerel Ibaa topluluğunun liderlerine dayandırdığı başka bir haberinde 35’inin yangın sırasında, ikisinin de hastanede olmak üzere yaklaşık 37 kişinin öldüğünü söyledi.
At least 37 people, including two pregnant women, were burned to death after a blast at an illegal oil refinery in southern Nigeria, a local security official and community leader said https://t.co/AlHW8tfnjt pic.twitter.com/dAy6K0Yu13
— Reuters (@Reuters) October 3, 2023
Nijerya’nın petrol zengini Nijer Deltası’nda, yoksul yerel halkın kâr amacıyla satmak üzere yakıt elde etmek için boru hatlarını kullanması nedeniyle yasa dışı rafinaj işlemi yaygın olarak görülüyor. Yerel çevre gruplarına göre Nijerya, yıllardır yasa dışı ham petrol rafinerilerini engellemeye çalışıyor. Ancak güçlü bağlantıları olan politikacılar ve güvenlik görevlilerinin de işin içinde olması nedeniyle pek başarılı oldukları söylenemez.