Çin ve ABD’nin en büyük sınavı: Tayvan seçimleri
Kosovalı polisin ölümünü tek başına planladığını söyleyen Radoicic, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 'Sırbistan'dan çıkma ve Kosova'ya girme' yasağı getirilen Radoicic'in, pasaportuna el konuldu ve her ayın 1'i ile 15'inde imza vermek üzere karakola gitmesine karar verildi.
Kosova’nın kuzeyinde çıkan bir çat Eylül’de çıkan çatışma sonrasında büyüyen gerilim dinmiyor. Çatışmada bir Kosova polisinin ölümüyle sonuçlanan olayları tek başına planladığını kabul ettiği için dün Sırbistan’da gözaltına alınan eski Sırp Listesi Partisi Başkan Yardımcısı Milan Radoicic, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Buna göre Radoicic’e ‘Sırbistan’dan çıkma ve Kosova’ya girme’ yasağı getirildi, pasaportuna el konuldu. Kendisinin her ayın 1’i ile 15’inde imza vermek üzere karakola gitmesine de karar verildi.
Radoicic’in, konulan yasak ve yükümlülükleri ihlal etmesi halinde hakkında tutuklama kararı verilebileceği konusunda uyarıldığı bildirildi.
Belgrad Mahkemesinden konuya dair yapılan açıklamada, 24 Eylül’de Kosova’nın kuzeyindeki çatışmada, bir Kosova polisinin ölümüyle sonuçlanan olayları üstlendiği gerekçesiyle başkent Belgrad’daki bir apartman dairesine dün yapılan baskınla Radoicic’in gözaltına alındığı hatırlatıldı.
Radoicic, 29 Eylül’de avukatı aracılığıyla gönderdiği bir mektupla Kosova polisinin ölümüyle sonuçlanan olayları tek başına planladığını söylemiş ardından da partiden istifa ettiğini açıklamıştı. Sırbistan İçişleri Bakanlığı ise dün, Belgrad’da bir apartman dairesine yapılan baskında, Radoicic’in gözaltına alındığını duyurmuştu.
Kosova’nın kuzeyinde aylardır süren gerginlik, 24 Eylül sabahı yeniden ayyuka çıkmıştı. Çoğunlukla Sırpların yaşadığı Banjska’da yolu kapatan silahlı Sırpların ateş açması sonucu 1 polis ölmüştü. Kosova Başbakanı Albin Kurti, ‘profesyonel bir terörist/suç yapılanması’ olarak nitelendirdiği ağır silahlı yaklaşık 30 kişilik grubun Kosova polisine saldırdığını açıklamış, olaydan Sırbistan’ı sorumlu tutmuştu. Banjska Manastırı ve çevresine sığınan silahlı grup, Kosova polisince kuşatılmış ve bölgede çatışmalar gün boyunca sürmüştü.
Kosova İçişleri Bakanı Xhelal Sveçla, Banjska’da düzenlenen operasyonda, en az 3 saldırganın öldürüldüğünü, 2’si saldırgan, 4’ü saldırıyı telsiz bağlantılarıyla destekleyen olmak üzere 6 kişinin gözaltına alındığını duyurmuştu. Kosova polisinden yapılan açıklamada da 24 Eylül’de ülkenin kuzeyinde polise saldıran silahlı Sırp grubun Sırbistan’a kaçış güzergahında sürdürülen aramalarda gün içinde çok sayıda silah bulunduğu bildirilmişti. Polisin açıklamasında bulunan silahların arasında çok sayıda roketatar, ağır silahlar ve kurşun geçirmez yelekler gibi askeri teçhizatın olduğu ifade edilmişti.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, 1 Kosova polisinin ölümüyle sonuçlanan olayın Kosovalı Sırplar tarafından yapıldığını doğrulamıştı.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Kosova Başbakanı Albin Kurti ile dün yaptığı telefon görüşmesinde Kosova sınırındaki Sırp askeri hareketliliği konusundaki endişelerini dile getirmişti. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken da Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic ile yaptığı görüşmeye ilişkin, “Cumhurbaşkanı Vucic ile görüşerek Kosova ile gerilimin derhal düşürülmesi ve son şiddet olaylarının sorumlularından hesap sorulması gerektiğinin altını çizdim. Ayrıca AB arabuluculuğunda yürütülen diyalog kapsamındaki taahhütlerin tam olarak uygulanmasının önemini vurguladım” ifadelerini kullanmıştı. ABD’nin bu açıklamaları üzerine Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandır Vucic, Sırbistan’ın savaş istemediğini ve Sırp birliklerinin geri çekildiğini duyurmuştu.
Vucic, “Bu Belgrad için neden faydalı olsun ki? Amaç ne olabilir? İnşa ettiğimiz pozisyonumuzu yok etmek mi? Bir günde yok etmek mi? Sırbistan savaş istemiyor. Geçen yıl hattın yakınında 14 bin kuvvetimiz vardı, bugün 7 bin 500 kuvvetimiz var. Bunu 4 bine düşüreceğiz” demişti.
Bölgedeki gerilim, Mayıs ayındaki yerel seçimleri Sırpların boykot etmesinin ardından, Arnavut belediye başkanlarının Sırpların çoğunlukta yaşadığı yerlere atanmasıyla başlamıştı. AB arabuluculuğunda yapılan son görüşmeler de sonuçsuz kalmıştı. Kosova 2008’de bağımsızlığını ilan etti, ancak Belgrad ile birlikte müttefikleri Çin ve Rusya Kosova’yı tanımıyor.