McCowan’dan ‘Sevgi’lerle: Macaristan’ı devirdik
Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Yunan medyasına söyleşi verdi. Kıbrıs sorununun çözülmesi halinde Akdeniz'e 'refah geleceğini' ifade eden Gül, Annan Planı için de 'tepilmiş bir fırsat' yorumunu yaptı.
Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Yunanistan’ın önde gelen gazetelerinden Kathimerini’ye konuştu. Gül, Kıbrıs’tan Türkiye’nin Avrupa birliği üyelik sürecine, Türkiye – Yunanistan ilişkilerinden güncel konulara kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu. 11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, verdiği söyleşide Kıbrıs sorununun Türkiye-Yunan ilişkilerinin ilerlemesinde bir engel olduğunu ifade etti. Birleşmiş Milletler (BM) arabuluculuğunda bir anlaşmaya son kez şans verilmesi gerektiğini vurguladı. Kıbrıs sorununun Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin daha da gelişmesinin ve Doğu Akdeniz’in gerçek potansiyelinin ortaya çıkmasının önünde büyük bir engel olduğunu belirten Gül, Annan Planı’na da değindi. 2004 yılında adada federatif yapıda bağımsız bir tek devlet kurulmasını öngören Annan Planı’nın reddi için ‘tepilmiş bir fırsat’ yorumunu yapan Gül, “Eğer ada bir bütün olarak Avrupa Birliği’ne katılsaydı böyle bir sorun olmayacaktı” ifadelerini kullandı.
Aegean Sea should be a ‘source of cooperation’ https://t.co/cTU8Cl3aJs pic.twitter.com/QPuyBTPZzD
— Kathimerini English Edition (@ekathimerini) October 6, 2023
Kathimerini’de yayınlanan mülakatta Kıbrıs’taki mevcut durumun sürdürülemez olduğunu belirten Abdullah Gül, BM’ye arabuluculuk için son bir şans verilmesi halinde de çözüme ulaşılmazsa bu noktada müzakere süreçlerinin gündeme gelmesi gerekeceğini ifade etti. İki tarafın da bu süreçte birbirlerinin egemen eşitliğini ve eşit uluslararası statülerini de dikkate almaları gerekeceğini belirtti. Kıbrıs sorununun çözümünün enerji tedariki, bölgesel güvenlik ve NATO-AB işbirliğine kadar pek çok sorunlu konunun çözümüne katkı sağlayacağını söyleyen 11’inci Cumhurbaşkanı, sorunun çözüme kavuşması halinde Akdeniz’e refah geleceğini kaydetti.
Ege Denizi’nin Türkiye ve Yunanistan’ın ‘ortak hazinesi’ olduğunu söyleyen gül, Ege’nin çatışma değil işbirliği alanına dönüşmesi gerektiğini söyledi. Ege’deki sorunların çözümü için diplomasi ve uluslararası hukukun, çatışma mantığının önüne geçmesi gerektiğini ifade eden eski Cumhurbaşkanı “Bu tür çabalar, Ege sorunlarının her iki tarafça da kabul edilebilir, adil, kalıcı, kapsamlı ve hakkaniyete uygun bir çözümüne giden yolu açacaktır. Burada birbirimizin meşru haklarına ve hayati çıkarlarına saygı duymamız gerekiyor. Empati geliştirmek ve kendinizi diğerinin yerine koymak bu anlamda son derece önemlidir. Bu bakımdan açık denizlerin ve bunların üzerindeki hava sahasının özgürlüklerinin ihlal edilmemesi gerekmektedir. Atılacak diğer adımlar adil ve eşitlikçi bir çerçevede karşılıklı mutabakata dayalı olmalıdır. Böyle yapıcı bir yaklaşım bölgemizde istikrar ve refahın desteklenmesine katkı sağlayacaktır” diye konuştu.
Türkiye’nin AB üyelik sürecinin beklendiği gibi gitmemesinde iki tarafın da sorumluluğu olduğunu ifade eden Gül, “Son yıllarda Türkiye’nin iç zorluklar ve başarısız darbe girişimiyle zor zamanlar geçirdiğini kabul etmeliyiz. Bu gelişmelerin gerekli kriterleri karşılama yolunda elimizi kolumuzu bağladığı açık. Şimdi Türkiye’de hükümet AB ile pozitif gündemi ilerletmeye ve üyelik sürecini canlandırmaya istekli. Bu yaklaşımın AB tarafından görülmesi ve desteklenmesini savunuyorum. Tango yapmak için iki taraf gerektiğini unutmadan iki tarafın da paylaştıkları ortak olumlu gündemi gerçek bir stratejik vizyon ile sürdürmeleri gerekiyor. Böyle bir sonuç, Türk-Yunan ilişkilerini de geliştirmek için uygun bir ortam sağlar” dedi.
Türkiye’nin AB üyesi olamasa bile Maastricht ve Kopenhag Kriterleri’nin gerekliliklerini yerine getirmesinin önemli olduğunu belirten Gül, “Bu kriterler herhangi bir ülkeyi siyasi ve ekonomik olarak daha dirençli hale getirir” dedi. Gül, “Günün sonunda Türkiye’nin AB üyeliği iki tarafın da vereceği siyasi karara bağlı. O yüzden o dönemi şartlarına göre pozitif olarak da negatif olarak da sonuçlanabilir. Ancak bu standartlara ulaşmak bizim için faydalı olacaktır” dedi.
Türkiye ve Yunanistan ilişkilerindeki mevcut durum hakkındaki görüşleri sorulan Gül, “Türkiye ve Yunanistan, geçmişi, bugünü ve geleceği inkar edilemeyecek şekilde iç içe olan iki komşudur” sözleriyle yorumuna başladı. İki ülkenin ilişkilerinin bu bağlılık kapsamında ‘oldukça özel’ olduğunu belirten Gül, dayanışma diplomasisi ve artan temaslarla iki ülke arasındaki normalleşme sürecinden memnuniyet duyduğunu dile getirdi. “Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Miçotakis’in zamanında ve doğru bir şekilde gerçekleştirdiği bu girişimi tam olarak destekliyorum” yorumunu yapan Gül, BM Genel Kurulu kapsamında New York’ta bir araya gelen iki ülke liderinin yakaladığı ivmeyi de ‘umut verici’ olduğunu söyledi.