Cari denge, ekimde beklenenin ancak dörtte biri kadar fazla verdi
Emlak sektöründe cezalar ağırlaşıyor. Ticaret Bakanlığı 1 Eylül’de fiyatlarını yüzde 100’ün üzerinde artıranlara 54 milyon TL ceza keserken, 1 Kasım 2023'ten sonra ilan verenlerin kimlik ve yetki doğrulaması yapma yükümlülüğü getiriliyor. Aykırı hareket edenlere 100 bin liraya kadar ceza verilecek.
Emlak sektöründe fiyat ve mevzuat takibi giderek daha fazla artıyor. Ticaret Bakanlığı 1 Eylül’de ilan siteleri üzerinde yaptığı takip sonucu yüzde 100’ün üzerinde fiyat artışı yapanlara 54 milyon 500 bin lira ceza keserken, ilan sitelerine 1 Kasım 2023 tarihi itibarıyla ilan verenlerin kimlik ve yetki doğrulaması yapma yükümlülüğü getiriliyor. Düzenlemenin uygulamasına yönelik çalışmalar devam ederken, mevzuata aykırı hareket edenler hakkında her bir aykırılık için 100 bin liraya kadar idari para cezası uygulanacağı belirtildi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat da, yoğunlaşan şikayetler dikkate alınarak, emlak piyasasında manipülatif fiyat oluşumuna yol açan satılık konut ilanlarına yönelik inceleme ve denetimlere başlandığını belirtti. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, gayrimenkul sektöründe de gerçeklikten uzak ve spekülatif fiyat artışlarıyla yaşanan tüketici mağduriyetlerini ortadan kaldırmak ve sektörde adil, rekabetçi ve istikrarlı bir piyasa yapısını yeniden tesis etmek için çalışmaların Bakanlık tarafından titizlikle sürdürüldüğünü söyledi.
Bakan Bolat, Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanarak Resmi Gazete’de yayımlanan düzenlemeyle ilan platformlarında yer alabilen aldatıcı ve gerçek dışı ilanları engellemek ve bu ilanların yol açtığı spekülatif fiyat artışlarını önlemek amacıyla ilan sitelerine 1 Kasım 2023 tarihi itibarıyla ilan verenlerin kimlik ve yetki doğrulaması yapma yükümlülüğü getirildiğini anımsattı.
Bolat, değerlendirmesini şöyle sürdürdü: “Anılan düzenlemenin uygulamasına yönelik çalışmalar devam etmekte olup mevzuata aykırı hareket edenler hakkında her bir aykırılık için 100 bin liraya kadar idari para cezası uygulanacaktır. Son dönemde yoğunlaşan şikayetler dikkate alınarak, emlak piyasasında manipülatif fiyat oluşumuna yol açan ve vatandaşın güncel ekonomik konjonktür kaynaklı yaşadığı zorlukların suistimal edilmesine sebebiyet veren satılık konut ilanlarına yönelik Bakanlığımızca inceleme ve denetimlere başlanmıştır. Bu inceleme ve denetimler sonucunda, ilanın yayında olduğu süreçte ilan fiyatında önemli yüzdesel artışa giderek piyasanın dengesini bozan fahiş fiyat artışlarına yol açan gerçek ve tüzel kişilere cezai müeyyide uygulanmaktadır” dedi. Tüketici mağduriyetine neden olan tüm haksız uygulamalara karşı Bakanlığın denetimleri aralıksız sürdüreceğini Bolat, “Getirilen düzenlemelere ve alınan tedbirlere uygun hareket etmediği tespit edilen kişi ve işletmelere idari yaptırım uygulanmasına devam edilecek” diye konuştu.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, yaptığı açıklamada, otomotiv sektöründe son dönemde yaşanan fahiş fiyat artışlarının önüne geçilmesi, stokçulukla mücadele edilmesi ve sektörde rekabetçi, adil ve istikrarlı bir piyasa yapısının yeniden tesis edilmesi amacıyla birçok düzenlemenin yürürlüğe girdiğini söyledi.
Bu kapsamda alınan tedbirlere değinen Bolat, şunları kaydetti: ‘Kamuoyunda ‘6 ay ve 6 bin kilometre kısıtlaması’ olarak bilinen pazarlama ve satış düzenlemesi, yetkili bayiler tarafından vatandaşlarımızın taşıta ulaşmasını zorlaştırıcı faaliyetlerde bulunmasının engellenmesi, taşıtların güncel satış fiyatının üzerinde bir fiyattan ilan yoluyla pazarlanmasının kısıtlanması gibi Bakanlığımız tarafından alınan önlemler ile hükümet olarak alınan makroekonomik tedbirler neticesinde, otomotiv piyasasında bir normalleşme sürecine girildiği ve piyasada arz ve talebin dengelenmeye başladığını gözlemlemekteyiz.”
Bolat, Bakanlıkça alınan tedbirlerin mevzuat düzenlemeleriyle sınırlı kalmadığını, uygulamanın takip edilmesi noktasında da yoğun denetimler gerçekleştirildiğini belirterek, bu düzenlemelere aykırı hareket edenler hakkında, bu yıl, yaklaşık 222 milyon lira idari para cezası uygulandığını dile getirdi.Tedbirlerin ve yapılan denetimlerin piyasanın işleyişi noktasında müspet etki yarattığını ve otomotiv piyasasında bir dengelenme süreci yaşandığını bildiren Bakan Bolat, şu ifadeleri kullandı: “Stokçuluğun önüne geçilerek araç bulunurluğunun önemli ölçüde arttığını, vatandaşlarımızın sıfır kilometre taşıta daha rahat ulaşabildiğini ve pandemi başlangıcından bu yana devamlı artışta olan sıfır ve ikinci el taşıt fiyatlarında ilk defa düşüş yaşandığını gözlemlemekteyiz. Bu itibarla, otomotiv sektöründe adil ve istikrarlı bir piyasa yapısını yeniden tesis etmeye yönelik çalışmalarımız titizlikle devam etmekte olup, ihtiyaç duyulması halinde, ilave tedbirler de hayata geçirilecektir.”
Çimento ve diğer sektörlere ilişkin devam eden çalışmalara ilişkin bilgi de veren Bolat, şunları kaydetti: ”Fahiş fiyat artışı ve serbest rekabeti bozan kartelleşme iddialarına yönelik, ilişkili kurumumuz Rekabet Kurumu ile birlikte Bakanlığımız müfettişlerince çimento sektörüne yönelik incelemelerimiz devam etmektedir. Çimento sektörünün yanı sıra olağanüstü hal, afet ve dalgalanma dönemleri ile diğer acil durumlarda üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler tarafından satışa sunulan ve kamunun beslenme, sağlıklı yaşama ve korunma gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak için zorunlu olan mal ve hizmetlerin bulunduğu bütün sektörleri Bakanlık olarak yakından takip etmekteyiz.”
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya ise, turistik amaçlı konutların yasaklanması hakkında konuştu. Bu noktada taleplerinin olmadığını belirten Bağlıkaya, “Sadece kayıt ve kontrol altına alınmasının zorunlu olduğunu ifade ediyoruz” dedi. Turistik amaçlı kiralamalarla ilgili kanuni düzenleme hazırlığını hatırlatan Bağlıkaya, turistik amaçlı ev kiralama sorununun öncelikli olarak güvenlikle ilgili problemleri ortaya çıkardığını, vergilendirmenin yine sorun olarak önlerine geldiğini söyledi. Bağlıkaya, “Üçüncüsü de haksız rekabete sebep oluyor. Evde kim kaldı, belli değil. Kaç lira ödedi, belli değil. Vergisi ödendi mi, belli değil. Hem devleti hem vatandaşı zarara uğratıyor” dedi. Bağlıkaya, 3-4 yıldır bu meselenin düzenlemeler ile kontrol altına alınması için girişimlerde bulunduklarını vurgulayarak, turistik amaçlı kullanımların satışının, seyahat acenteleri tarafından yapılması gerektiğini Cumhurbaşkanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığına yazılar yazarak talep ettiklerini kaydetti.
Firuz Bağlıkaya, artık çözüm noktasına gelindiğini dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bizim turistik amaçlı kullanımların yasaklanması noktasında talebimiz yok. Sadece kayıt ve kontrol altına alınmasının zorunlu olduğunu ifade ediyoruz. Biz TÜRSAB olarak mevcut durumda yapılan işlemlerin bir kiralama olmadığını ifade ediyoruz. Bu faaliyetleri, konutların turizm amaçlı kullanımı olarak tanımlıyoruz. Bu konutlarda esasında turiste konaklama hizmeti satışı söz konusudur. Aksi takdirde bu konutları kullananları tespit etmek, isim bildirimi yapmak ve tüketici olarak haklarını kullanmalarını sağlamak mümkün olmayacaktır.”