İsrail: Geri çekilmemiz savaşın bittiği anlamına gelmiyor
İsrail ile arasındaki savaş nedeniyle yeniden odak noktası olanHamas'ın finansmanı dünyanın yeniden gündeminde. Örgütü 'terör örgütü' olarak tanımayan İsviçre Hamas'ı mercek altına aldı.
Güneyinde Mısır’ın Sina Yarımadası ve çöl, Doğu ve Kuzeyinde ise İsrail tarafından çevrelenmiş olan, denizden de sürekli kuşatma altında olan Gazze şeridi, adından da anlaşılacağı gibi dar bir şerit aslında.
2,3 milyon Filistinli’nin yaşadığı bu minicik toprak parçası, çok uzun zamandan beri İsrail’in ve Batılı ülkelerin ‘terörist’ olarak nitelediği Hamas tarafından yönetiliyor. Hamas burada yönetime seçimle geldi ama sonra bir daha hiçbir zaman seçim yapılmasına izin vermedi, bunca insanı demir yumruğuyla yönetiyor.
İsrail, Hamas tarafından yönetildiği için son 16 yıldır Gazze’ye ambargo uyguluyor. Buradan Filistinlilerin İsrail’e girip çıkması son derece kısıtlı şartlarda mümkün, bölgeye giren çıkan her kamyon sıkı denetim altında ve pek çok şeyin, başta da silaha dönüşebilir şeylerin girmesi yasak.
Ama buna rağmen Hamas’ın zaman zaman sayısı onbinlere varan küçük el yapımı füzeler üretebildiği ve bunları İsrail’e fırlattığı biliniyor. İşte son olarak 7 Ekim sabahı erken saatlerde İsrail’e kapsamlı bir saldırı düzenleyen Hamas ve onunla birlikte hareket eden İslami Cihat o günden beri onbinlerce füzeyi İsrail’e gönderdi.
Peki 16 yıldır sert bir ambargo altında Hamas bu silahlara nasıl sahip oldu? Bunlara gereken parayı nereden buldu?
ABD’nin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal da Hamas’ın finansmanını mercek altına aldı, ‘Batı ve İsrail Hamas’ı yanlışlıkla nasıl fonladı?’ başlıklı bir yazı yayınladı.
Hamas’ı terör örgütü saymayan İsviçre örgüte finansmanın kendileri üzerinden gidiyor olabileceği iddiaları üzerine soruşturma başlattı. İsviçre kamu radyosu SRF’de konuşan Başsavcı Stefan Blaettler soruşturmanın Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırılarından ‘birkaç hafta’ önce başlatıldığını anlattı.
Soruşturmanın İsviçre kaynaklı paranın Hamas’a ulaşmasıyla ilgili olduğunu aktaran savcı, soruşturma özneleri hakkında detaylı bilgi vermekten kaçınarak bunun süreci tehlikeye atabileceğini kaydetti. Blaettler ‘suçlamanın terör örgütüne destek’ olduğunu da sözlerine ekledi.
Savcı son zamanlarda ülkedeki terör tehditlerinin arttığına da dikkat çekip istihbarat teşkilatının alarm seviyesinin aylardır yüksek düzeyde olduğunu söyleyip terörizm alanında 70 civarında soruşturma olduğunu anlattı.
Ancak İsviçre, Hamas’ı terör örgütü görmüyor, bunun için de AB’nin aksine İsviçre’de savcılık Hamas’ın ‘terörist’ olarak sınıflandırılabileceğini yargılama sırasında yasal olarak kanıtlamak zorunda kalacak.
İsviçre medyasında yer alan habere göre Hamas’ın iki hafta önceki saldırısı sırasında elde edilen video ve fotoğraflar tek başına hukuki delil niteliğinde değil. Süreç içinde İsviçre Hamas’ı ‘terör örgütü’ olarak tanımayı kabul ederse soruşturmanın işleyişi kolaylaşacak.
Soruşturma sonucunda tutuklama olacağından emin olduğunu dile getiren savcı yine de sürecin uzun sürebileceğinin de sinyalini verdi.
SRF’de yer alan habere göre Hamas’ın İsviçre finansmanına dair ilk şüpheler 20 yıl öncesine dayanıyor. O dönemde ABD’nin ülkedeki ‘Association de Secours Palestinien’ (Filistin Yardım Derneği) derneğini kara listeye aldığı da haberdeki bilgiler arasında. Kara listeye alınmasının ardından 1994 yılında kurulan dernek sonradan feshedildi.
İsviçre soruşturmayı yürütürken ABD’de de Hamas’ın gelir kaynakları merak uyandırıyor. ABD’nin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal Hamas’ın Gazze’nin yönetiminde olması ve vergi alıyor olması nedeniyle Batılı ülkeler ve İsrail’in grubu ‘yanlışlıkla’ fonladığını yazdı.
2007’den beri Gazze Şeridi’ni kontrol eden Hamas’ın vergilerden servet elde ettiği ifade edilen haberde sivillere yapılan yardımların da İzzeddin Kassam Tugayları için kullandığı iddia edildi. İsrail’in son iki yılda daha fazla Gazzelinin İsrail’de çalışmasına izin vermesinin de Hamas’ın vergi gelirlerinin artmasına olanak sağladığına dikkat çekildi.
Haberde uluslararası toplumun Gazze’de Birleşmiş Milletler (BM) tarafından işletilen okul ve hastanelerin masraflarının karşılanması için sağlanan fonların da Hamas’ın üzerindeki ekonomik yükü hafiflettiği aktarıldı. WSJ, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın geçen yıl yayımladığı verileri de anımsatarak Hamas yönetiminin Türkiye, Sudan, Suudi Arabistan, Cezayir ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde yer alan firmalar üzerinden 500 milyon dolar gelir kazandığını yazdı.
Hamas 2006’da yapılan Filistin seçimlerinde Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın partisi Fetih’i geçerek 132 sandalyeli mecliste 74 koltuk kazanmıştı. Fetih ise 45 sandalyede kalmıştı. Daha sonra taraflar arasında yaşanan anlaşmazlık nedeniyle 2007’de Gazze’de patlak veren çatışmalarda Hamas bölgenin kontrolünü de ele geçirmiş, bir daha da bölgede seçim yapılmamıştı.