Galatasaray play-off’a iyi başladı
Basketbolun en prestijli sahnesi dört buçuk aylık aranın ardından geri dönüyor. NBA'de bu sezonun favorileri kimler? Temsilcilerimizi neler bekliyor?
NBA oyuncularının kendilerini “dünya şampiyonu” olarak tanımlaması son dönemde ABD’li sprinter Noah Lyles aracılığıyla tartışma konusu olsa da herkesin hemfikir olabileceği net bir gerçeklik var: NBA dünyanın en üst düzey basketbol ligi. Son bıraktığımız noktada Nikola Jokic’in liderliğini yaptığı Denver Nuggets’ın şampiyonluk kutlamalarındaydık. O günden bugüne yaklaşık dört buçuk ay geçti fakat saha dışında aksiyon hiç bitmedi. Victor Wembanyama’nın lige katılması, Damian Lillard-Giannis Antetokounmpo birlikteliği, James Harden-Daryl Morey gerginliği, Celtics’in yeni nüvesi, sezon ortası turnuvası ve daha niceleri. Uykusuz gecelerin efendisi NBA bu gece başlıyor.
Sadakati Lillard bozdu
Bu yaz döneminin en büyük hamlesi şüphesiz Damian Lillard’ın Bucks’a katılması oldu. Bucks’ın geçtiğimiz sezon çok büyük bir sürprizle play-off ilk turunda Miami Heat’e elenmesi ve Giannis’in tüm yaz boyu takımdaki geleceği ile ilgili sorulan sorulara verdiği güvensiz cevaplar, böyle bir hamlenin mesajlarını vermişti. Lillard, tüm yaz boyunca Miami’de oynamak istediğini belirtse de Heat bir türlü Portland’ın istediği takas paketini veremedi. Böylece Bucks yazın son günlerinde Suns’ın da işin içinde olduğu bir üçlü takasla Lillard’ı kadrosuna kattı. Jrue Holiday, savunma tarafına çok büyük artılar getirse de Bucks’ın yıllardır ana problemi, Giannis’in yanına kritik anlarda sorumluluk alabilecek elit seviyede şutu olan birini, diğer bir deyişle bir perimetre oyuncusunu ekleyememekti. Lillard’ın Portland’da yaşadığı en büyük problem ise yanında boyalı alanı domine eden, çift yönlü, elit savunmacı bir fizikli kanat oyuncusunun olmamasıydı. Lillard Giannis’in, Giannis de Lillard’ın yıllardır aradığı prototip. Yin ve Yang gibiler. Ligin en iyi 10 oyuncusundan ikisinin bu uyumla birlikte aynı takımda buluşması, Milwaukee’yi şampiyonluğun en büyük adaylarından biri haline getiriyor.
Boston’ın kumarı
2022 yılında final, geçtiğimiz sezon konferans finali oynayan Celtics, takımın değişen nüvesine rağmen bu sezonun da en büyük favorilerinden biri. Hem koçluk hem genel menajerlik döneminde takımı bir türlü hedefe ulaştıramayan Brad Stevens, bu yaz da yoğun bir mesai harcadı. Malcolm Brogdon, Marcus Smart, Grant Williams ve Robert Williams takımdan ayrılırken, yerlerini Jrue Holiday ve Kristaps Porzingis aldı. Takımın yıldızlarından Jaylen Brown’a 5 yıl, 304 milyon dolarla NBA tarihinin en pahalı kontratı verildi. Brown ile Jayson Tatum birlikte yedinci sezonlarına giriyor ve artık bu senenin “o” sene olması için gereken kapsamlı değişiklikler yapıldı.
Celtics, derin rotasyondan feragat edip, ilk 5’in kalitesini artırma yoluna gittiler. Holiday, yetenek seti itibarıyla Celtics’in oyununa doğal bir uyum gösterebilir ve takımın hem taban hem de tavanını yükseltebilir. Porzingis içinse ciddi soru işaretleri mevcut. Geçtiğimiz sezonu sağlıklı ve verimli geçirdi ama kariyerinin tamamına baktığımız zaman Celtics için ciddi bir kumar. Şu an takımın sezonunu belirleyecek belki de tek unsur sakatlıklar. Her şey yolunda giderse 2008’den sonraki ilk şampiyonluk gelebilir. Bu ihtimali hesaplamak içinse Porzingis’in sakatlık geçmişine bakmak iyi bir yanıt olabilir.
Son şampiyon yazı pasif geçirdi
Jokic ve arkadaşları geçtiğimiz sezon Nuggets hanedanlığına tarihlerindeki ilk şampiyonluğu getirdi. Bu sezon hedef üst üste ikinci kez ipi göğüslemek. NBA’in son zamanlardaki konjonktüründe bunu başarabilmek her zamankinden daha zor. Ligde son beş sezonda hep farklı takımlar şampiyon oldu. Hatta bu süreçte üst üste iki kez final oynayan takım dahi bulunmuyor. Ayrıca Denver’ın yaz dönemindeki durgunluğu mutlu son ihtimalini azaltıyor. Geçtiğimiz sezon rotasyonun altı ve yedinci parçası olan Bruce Brown ve Jeff Green takımdan ayrılırken yerlerine sadece NBA draft’ın alt sıralarından seçilen oyuncular eklendi. Şu an takımın altıncı oyuncusunun ligde ikinci sezonunu geçiren Christian Braun olması, rotasyon kalitesinin özeti gibi. Üstelik Batı Konferansı’nda seviyenin artmış olması işlerini kolaylaştırmıyor.
Yeni büyük üçlü sahne alıyor
Suns’ın, geçtiğimiz şubat ayında Kevin Durant’i takıma eklemesi ile başlayan çekirdek değişimi bu yaz da tam gaz devam etti. İlk olarak dört sezondur takımın başında olan Monty Williams ile yollar ayrıldı. Yerine 2020’de Lakers ile şampiyonluk yaşayan Frank Vogel getirildi. Ardından Chris Paul ve Landry Shamet’in içinde olduğu bir takas paketiyle kadroya Bradley Beal dahil edildi. Sözleşmesiz oyunculardan Drew Eubanks, Eric Gordon ve Yuto Watanabe takıma eklendi. Son olarak meşhur Lillard takasının üçüncü parçası olarak Deandre Ayton takımdan yollanırken yerine Jusuf Nurkić, Nassir Little, Keon Johnson ve Grayson Allen dahil oldu. Neredeyse birkaç yılda her şeyi kökten değiştiren, üç yılda rotasyona dahil olabilecek sekiz oyuncuyla anlaşan takımın Durant, Booker ve Beal’la ligin en iyi hücum güçlerinden biri olacağına hiç şüphe yok. Öte yandan Vogel gibi elit bir savunma koçuna sahip olmak da önemli bir artı. Takımın en zayıf noktası pota altı gibi duruyor ve son dört sezonda sürekli sakatlıklarla boğuşan Nurkić’in ne kadar sağlıklı kalabileceği şüphe uyandırıyor. Hepsinden önemlisi büyük üçlünün nasıl bir uyum içerisinde oynayabileceği. Durant’in alfa karakter olduğu, Booker’ın Robin rolüne evrildiği ve Beal’ın üçüncü adam olmayı kabul ettiği bir Suns, ligdeki diğer takımların başına büyük bela olabilir.
Kral 21. sezonu için sahada
Geçtiğimiz sezon ilk 12 maçın ikisini kazanarak korkunç bir başlangıç yapan Lakers, sezonu Konferans Finali oynayarak bitirdi. 2020 şampiyonluğu sonrası başta Russell Westbrook takası olmak üzere aldığı kararlarla büyük eleştiri toplayan Ron Pelinka’nın şubat ayından beri övgü toplayan doğru hamleleri bu yaz da devam etti. Geçen sene harika bir peri masalı yazan, bu yaz da ABD ile çok iyi bir dönem geçiren Austin Reaves takımda kaldı. Reaves, ligdeki çoğu takımın ilgisine rağmen, Lakers ile 4 yıl 54 milyon dolarlık kontrat imzaladı. Geçen sene hayli zayıf olan rotasyona yapılan Gabe Vincent, Christian Wood, Jaxson Hayes ve Taurean Prince eklemeleri, bu sene NBA’deki 21. sezonunu oynayacak olan LeBron James ve çok sık sakatlanan Anthony Davis’i normal sezonda optimal sürelerde kullanabilmek adına bir hayli yararlı olacak. “Kral” bu sezon 40 bin sayı barajını geçme hedefinde ama onun için hepsinden önemlisi 5. şampiyonluk. Eğer Davis sağlıklı kalır ve LeBron da 20 yıldır izlettiği seviyeyi koruyabilirse neden olmasın?
Türk Oyuncular
Alperen Şengün ve iddialı Rockets
NBA’de potansiyeli en yüksek temsilcimiz olan Alperen Şengün, tanking yapan genç Rockets kadrosunda iki harika sezon geçirdi. Fakat bu sezon hem Alperen’in hem de Rockets’ın seviye atlaması gerek. Alperen’i efektif kullanma konusunda sınıfta kalan Stephen Silas ile yollar ayrıldı ve yerine savunma koçluğu konusunda mahir Ime Udoka geldi. Alperen, bu yaz bacaklarını hızlandırması ve daha iyi savunma yapması gerektiğine dair röportajlar verdi. Nitekim hem milli takımda hem de sezon öncesi maçlarda savunma konusunda iyi bir ilerleme kaydetti. Kevin Porter Jr.’ın takımdan yollanması, yerine gelen Fred VanVleet’in top yönlendirme konusunda pek güvenilir olmaması, Alperen’in tam da istediği şekilde hücumda topla daha fazla oynayacağı anlamına geliyor. Alperen için bu sezon her şey hazır. Artık top onda.
Cedi yeni bir hikaye peşinde
Cedi Osman, Cleveland ile geçirdiği altı sezonun ardından bu yaz Spurs’e takaslandı. Önümüzdeki sene kontratı bitecek ve bu sezonu verimli geçirmesi şart. İstatistik kağıdını doldurmak için en ideal takımlardan biri olan Spurs’e gitmesi istediği kontratı alabilmesine vesile olabilir. Hem Gregg Popovich gibi bir basketbol dehası ile çalışmak hem de Wenbanyama gibi bütün gözlerin üzerinde olduğu bir yıldızla beraber oynamak onun için güzel bir deneyim olacak.
Furkan için son şans
Furkan Korkmaz, sezona büyük soru işaretleriyle başlıyor. Geçtiğimiz sezon sadece 37 maça çıkan Furkan, ortalama 9.5 dakika süre almış ve maç başına 3.8 sayı üretebilmişti. İki kez takas talep etmesine rağmen bu talep bir türlü karşılık bulmadı. Sezon öncesi maçlarında yeni koç Nick Nurse tarafından sadece bir maç değerlendirilen Furkan’ın kontratı da bu sezon bitecek. Onu seneye tekrar NBA’de görebilmek için süre bulabileceği bir takıma takaslanması şart.
Ömer Faruk’un yeni durağı
Ömer Faruk Yurtseven, iki sezon önce tırnaklarıyla kazıyarak aldığı garanti kontratın hakkını sonuna kadar vermiş ve harika bir performans göstermişti. Geçtiğimiz sezon da bu çıkışı sürdürebilmesi için Miami’nin uzun rotasyonunda harika bir ortam oluşmuştu. Fakat yaşadığı uzun sakatlık bu fırsatı değerlendirebilmesine engel oldu ve günün sonunda rotasyonun tamamen dışında kaldı. Geçtiğimiz sezon çok az süre almasına rağmen Utah Jazz ona inandı ve Ömer’e 2 yıllık garanti kontrat verildi. Ömer’in rotasyondaki rakipleri, harika bir çaylak sezonu geçirmiş Walker Kessler ve tecrübeli isim Kelly Olynyk olacak. Ömer, sezonun bir noktasında mutlaka süre alacaktır. Bu şansı iyi değerlendirebileceğine şüphe yok.
NBA’de yeni lejyoner
Bursaspor ile geçirdiği iki harika sezon sonrası Onuralp Bitim’in hangi Euroleague takımı ile anlaşacağı merak konusuydu. Chicago Bulls ile imzaladığı iki yönlü kontrat, Onuralp’in planlarının bambaşka olduğunu gösterdi. Sezonun ilk bölümünü Windy City Bulls ile G-League’de geçirmesi epey muhtemel. Ancak Onuralp’in önüne sezonun bir noktasında NBA rotasyonuna dahil olma şansı çıkacaktır. NBA’de en çok aranan oyuncu profillerinden biri olan çift yönlü kanat oyuncusu tarzına evrilmeyi başarabilirse daha uzun soluklu bir kontrat elde edecektir.
Anomali
Belki de son 20 yılın en büyük potansiyeli olan Victor Wembanyama’nın lige dahil oluşuna ayrı bir parantez açalım. 2.24’lük boyuna rağmen rakiplerinin bacak arasından top geçiren, dribling üstü şut atabilen ve sahadaki her noktaya herkesten önce erişebilen bir oyuncuyu tek paragrafta anlatabilmek hayli zor. Youtube’a ‘Thomas Bryant, Victor Wembanyama’ yazın ve Bryant’ın gösterdiği reaksiyona bakın. O bakış bizi neyin beklediğini en iyi özetleyen an.