Sosyal medya günlerdir soruyordu, Maliye cevapladı: Büyük vergi mükelleflerine sıkı denetim sürüyor
Türkiye'nin 1923'te 50,8 milyon dolarlık küçük bir adımla başlayan ihracat yolculuğunda bu yıl hedef 255 milyar dolar. TİM Başkanı Mustafa'ya Gültepe'ye göre gelecekteki hedef ise dünyadaki ilk 10 ülke arasına girmek.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre Türkiye’nin Cumhuriyet’in ilan edildiği 1923 yılında 50,8 milyon dolar olan ihracatı, geçen yılı 254,2 milyar dolarlık rekorla kapattı. Eylülde yıl bazında 187,5 milyar dolarlık ihracat yapan Türkiye, bu yıl için 255 milyar dolar olan Orta Vadeli Program (OVP) hedefine hızlı adımlarla ilerliyor.
İç tüketim dahi karşılanamıyordu
TİM Başkanı Mustafa Gültepe, Cumhuriyet’in ilan edildiği 1923’te Türkiye’de sanayi üretiminin yok denecek kadar azlığına dikkati çekerek o dönemde mevcut sanayi tesislerinin iç tüketimi dahi karşılayamayacak düzeyde olduğunu söyledi.
Gültepe, “Dolayısıyla 1923’te 50,8 milyon dolarlık ihracatımızın ağırlıklı bölümünü buğday, arpa, fındık, kuru incir, kuru üzüm, pamuk, yün, afyon, zeytinyağı, ham ipek gibi tarım ve hayvancılığa dayalı ürünler oluşturuyordu. Mamul ya da yarı mamul ürünlerin ihracattaki payı ise yüzde 3,7 düzeyindeydi.” dedi. TİM Başkanı Gültepe, Cumhuriyet’in kuruluşunun 10’uncu yılında 58,1 milyon dolar olan ihracatın, Cumhuriyet’in 50’nci yılı olan 1973’te 1,3 milyar dolar düzeyine ulaştığını aktardı.
1930-1946 döneminde dış ticaret fazlası veren ülke olduk
Atatürk’ün Cumhuriyet’le birlikte “Her fabrika bir kaledir” sloganıyla ulusal sanayinin de temellerini attığını vurgulayan Gültepe, ağırlıklı olarak iç tüketim ihtiyacını karşılamaya yönelik üretim sayesinde Türkiye’nin 1930-1946 döneminde dış ticaret fazlası veren bir ülke konumunda olduğunu belirtti.
Gültepe, 80’li yıllarda Türkiye ekonomisinin dışa açılma süreciyle birlikte ihracatta da artış trendinin başladığını belirtierek “Bu süreçte, önemli imalat sanayi kollarından hazır giyim ve tekstilin ihracata liderlik yapan sektörler olduğunu ifade eden Gültepe, 1983’ün 5,7 milyar dolar, 1993’ün 15,3 milyar dolar, 2003’ün ise 47,3 milyar dolar ihracatla kapatıldı” dedi.
Mustafa Gültepe, son 20 yılda da hem ihracatın hem de ihraç ürünlerinde yüksek ve orta yüksek teknolojili ürünlerin payının arttığını belirtti. Toplam ihracatın yaklaşık yüzde 40’ını yüksek ve orta yüksek teknolojili ürünlerin oluşturduğunu ifade eden Gültepe, 27 sektör, 61 ihracatçı birliği ve 115 bini aşan ihracatçıyla yeryüzünde adım atmadıkları ülke ya da bölge bulunmadığını söyledi.
Türkiye’nin 220 ülke ve bölgeye ihracatı var
Gültepe, 220 ülke ve bölgeye ihracat gerçekleştirdiklerini belirterek ““ Bunun 90 milyar dolarlık bölümü hizmet ihracatı ile tamamladık. Küresel pazarlardaki gelişmelerin de etkisiyle bu yıl işler yolunda gitmese de Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını en az 255 milyar dolarlık rekor bir ihracatla kapatmayı hedefliyoruz.” dedi.
En kısa zamanda 2 dolar hedefine ulaşmak şart
Ekonomi başta olmak üzere tüm alanlarda 100 yılda çok büyük mesafe kat edilse de önlerinde halen uzun bir yol, başaracakları çok iş olduğunu vurgulayan Gültepe, şöyle devam etti:
“İhracat ailesi olarak Cumhuriyetimizi ikinci 100 yılında çok daha güçlendirmek, milletimizin refahını artırmak için üzerimize düşen sorumluluğu biliyoruz. Bu bilinçten hareketle 29 Ekim 1923’tekinden farksız bir heyecan, azim ve kararlılıkta yolumuza devam ediyoruz. Ülkemizin mevcut potansiyeli ve donanımlı insan kaynağımızla çok daha fazlasını başarabileceğimizi biliyoruz.
Bu öz güvenle ikinci yüzyıla girerken Türkiye’yi ihracatta ilk 10 ülke arasına çıkarma vizyonunu benimsedik. 2026’da 302 milyar dolarlık ihracat hedefini yeni süreçte ilk önemli sınav olarak değerlendiriyoruz. Hedeflerimize ulaşabilmemiz için kilogram birim değerimizi en kısa sürede 2 doların üzerine taşımamız gerekiyor. Birim değeri artırmanın yolu yüksek teknolojinin imkanlarını kullanmaktan, inovasyondan, tasarımdan ve markalaşmaktan geçiyor.”
Gültepe’ye göre küresel ticaret büyük bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçiyor. Yeni dönemde rekabetçi kalabilmek için sürdürülebilirlik uyumu ve yeşil üretimin büyük önem taşıdığını vurgulayan Gültepe, şunları söylüyor:
“Çünkü toplam ihracatımızın yüzde 42’sini yaptığımız Avrupa Birliği (AB) Yeşil Mutabakat ile 2050’de sıfır karbon hedefine odaklandık. Bu büyük pazardaki gücümüzü korumak ve artırmak için hızlı hareket etmek durumunda olduğumuzu biliyoruz, çalışmalarımızı bu bilinçle yürütüyor, birliklerimize de liderlik ediyoruz. Yeşil Mutabakat’a uyumun yol haritası niteliğindeki sürdürülebilirlik eylem planımızı 2 yıl önce yayımladık. 27 sektörümüzden 15’i de eylem planlarını tamamladı. 12 sektörümüzün ise yıl başına kadar çalışmalarını tamamlayıp kamuoyuyla paylaşmalarını bekliyoruz.”