Cinayet faili, 14 ay sonra bayram için evine gelince yakalandı
Ankara’da bir kardeşini bıçakla öldürüp baltayla başını gövdesinden ayıran, diğerini bıçakla yaralayan Şahin Şaşırmaz’ın yargılanmasında vahşet gününün ayrıntıları ortaya çıktı. Şaşırmaz’ın ablası: Kapıyı kilitlediği an anladım.
Ankara’da Mamak ilçesi Çağlayan Mahallesi’nde 17 Mayıs’ta şizofreni hastası olduğu ileri sürülen hemşire Şahin Şaşırmaz, aynı evde yaşadığı öğretmen kardeşi Songül ve Malatya’dan ziyaretlerine gelen öğretmen ağabeyi Mehmet Abbas Şaşırmaz ile tartıştı. Şahin Şaşırmaz, mutfaktan aldığı bıçakla kardeşlerini bıçakladı. Şaşırmaz ardından Songül Şaşırmaz’ın başını baltayla gövdesinden ayırdı. Yaralanan Abbas Şaşırmaz kaçıp, kendi imkanlarıyla sağlık ocağına giderek yardım istedi. Şahin Şaşırmaz ise polis tarafından gözaltına alınıp, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma tamamlanarak, Şahin Şaşırmaz hakkında kız kardeşi Songül Şaşırmaz’a karşı ‘kardeşini tasarlayarak canavarca hisle kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, diğer kardeşi Abbas Şaşırmaz’a karşı da ‘kardeşini tasarlayarak öldürmeye teşebbüs’ suçundan 20 yıla kadar hapis talebiyle iddianame hazırlandı. İddianame, Ankara 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
Davanın ilk duruşmasına tutuklu sanık Şahin Şaşırmaz, müştekiler ve taraf avukatları katıldı. Mahkeme başkanı, iddianameyi ve sanığın üzerine atılı suçları hatırlatarak Şahin Şaşırmaz’a söz verdi. Şaşırmaz, kardeşlerini çok sevdiğini, aralarında bir husumet olmadığını ve bilerek zarar vermediğini iddia ederek, “Normalde o sabah işe gitmem gerekiyordu ama işe gidersem öleceğimi hissettim. Sesler duyup halüsinasyonlar görüyordum. Bu nedenle işe gitmedim. Songül’ü aradım; 2 ekmek alıp eve gelmesini söyledim. Abbas ağabeyim de geldi, birlikte kahvaltı yaptık. Son 1 aydır iyi değildim zaten. İlaç kullanıyordum ve kendimi tanrı gibi görüyordum. Bazen kendimi Atatürk gibi görüyordum. Daha önce de mevlüt yemeğine gittiğim zaman çırılçıplak soyunmuşum, hiç hatırlamıyorum. Ben kardeşlerimi sadece birlikte çay içelim diye evde topladım. Sonra Abbas Ağabeyimin başından çıkan bir şey gördüm, şeytan olduğunu düşünüyorum. Son 1 ay ilacımın dozunu doktor düşürdü sanırım o doz bana yetersiz geldi. Kardeşlerimi düşman olarak görmeye başlamışım. Benden korkmaya başlamışlar. Kendimi sürekli tehdit altında hissettiğim için bıçak taşıyordum. Olay günü de bıçağı çıkardım, ‘gidin evden’ dedim; sonrasını hatırlamıyorum sanırım atak geçirmişim. Ben hastaneye yatıp tedavi olmak istiyorum” dedi.
Olayda yaralanan Abbas Şaşırmaz ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile Malatya’dan katıldı. Şaşırmaz, kardeşinin gece uyumadığını ve gündüz uyumaya çalıştığını, uykusuzluk nedeniyle de zihninin bulanıklaştığını belirterek, “Şahin, annemi kaybettiğimizde de çok etkilenmişti. Geceleri annemin mezarına gider, gelmezdi. Mevlüt yemeğine gittiğinde de üstünü çıkarmaya çalışmış. ‘Neden yaptın’ dedim, ‘İçimden bir ses yapmamı söyledi’ dedi. Doktora götürdük; psikiyatrist, ‘ağır depresyonda’ dedi. Evdeki odasında bulunan eşyalara büyü yapıldığını söyleyip dışarı atıyordu” ifadelerini kullandı.
Olay günü evde olan ablası M.Y. de kardeşi Şahin Şaşırmaz’ın sürekli kendilerini ölümle tehdit ettiğini söyledi. Kardeşi maktul Songül Şaşırmaz’ın olay günü kendisini aradığını söyleyen M.Y, “Songül telefonda Şahin’in yanına gideceğini söyledi. Songül’e ‘Gitme bir şey yapar’ dedim. Songül de bana ‘Abla sesi iyi geliyor’ dedi. Şahin bize, ‘hepinizin ölüm saati belli’ dedi. Kafasında sürekli plan yapıyordu. Şahin, sürekli kız kardeşim Songül’e sarılıp ağlıyordu, vicdan yapıyordu belki de ama öldüreceği belliydi. Olay günü de çay içmeye eve çağırdı. Eve girdiğimizde kapıyı kilitledi. Ben anlamıştım, evden çıkacağımızı düşünmüyordum. Ben öldüreceğinden emindim. Sonra bana izin verdi, ben çıktım. Olay anını görmedim” dedi.
Sanık, tanık ve avukat beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklu sanık Şahin Şaşırmaz hakkında Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınmasına karar vererek duruşmayı 31 Ocak tarihine erteledi.